Japon aktivistten sivil toplum çalışanlarına çağrı 2023-03-06 09:07:24   Marta Sömek   SEMSÛR – Depremzede çocuklarla workshop yapmak için Güney Kurdistan’dan Narlıkuyu’daki çadır kente gelen sivil toplum çalışanı Japon Nahoko Takato, tüm sivil toplum çalışanlarının sürece dahil olarak dayanışmanın büyütülmesi gerektiğini vurguluyor.   Mereş ve Hatay merkezli 6 ve 20 Şubat tarihlerinde gerçekleşen depremlerde on binlerce insan yaşamını yitirirken on binlercesi de yaralandı. Bütün yapıların yıkıldığı kentlerde bilanço gittikçe ağırlaşıyor. Yıkım ve enkazın oldukça ağır olduğu Semsûr’da (Adıyaman) ise on binlerce depremzede, iktidar tarafından hiçbir yardım gelmemesi ve çadır bulamaması nedeniyle farklı kentlere göç etmek zorunda kaldı. Kentte gönüllülerin çalışması ile çadır kentlerde yeni bir yaşam inşa edilmeye çalışılırken, depremzede kadın ve çocuklar için de özel alanlar ve aktiviteler yapılıyor. Bu çadır kentlerden biri de Halkların Demokratik Partisi (HDP), Tevgera Jinên Azad (TJA) ve çok sayıda sivil toplum örgütlerinin dayanışması ile Semsûr'un Merkez ilçesine bağlı Narlıkuyu’da kurulan çadır kent.   Dayanışmayla kurulan çadır kent   Çok sayıda kadın çadırı ve çocuklar için özel alanların yapıldığı çadır kente sağlık örgütlerinin yanı sıra dünyanın dört bir yanından da çok sayıda gönüllü dayanışmaya geldi. 20 yıldır sivil toplum alanında çalışan Japon Nahoko Takato da, son yıllarda çalışmalar yürüttüğü Güney Kurdistan’dan Semsûr’a çeşitli kadın örgütleri ile birlikte depremzede çocuklara workshop ve etkinlikler yapmak için geliyor. Nahoko ile Semsûr’daki çadır kente gelme amacı ve afet süreçlerinde çocuklar için neler yapılması gerektiğine ilişkin konuştuk.     Depremzede kadın ve çocuklar için geldi   Duhok’ta yaşayan Nahoko, yaklaşık 20 yıldır insani yardım konusunda özellikle “çatışmalı” bölgelerde çocuklarla çalışma yürüttüğünü ifade ediyor. Güney Kurdistan’da Milli Eğitim Bakanlığı ile ortak bir şekilde çadır alanlarında ilkokul çocuklarına çeşitli atölye ve çalışmalar yaptıklarını söyleyen Nahoko, “Depremi ilk duyduğumda 7 bin kilometre ötede bile kendim sarsıldım ve çok büyük bir deprem olduğunu anladım. Japonya depreme çok açık bir bölge ve sürekli depremin olduğu bir yer. Dolayısıyla nasıl büyük bir deprem olduğunu anladığım anda ne yapabilirim diye bir arayışa girdim. Çalıştığım proje kapsamında da bu alanlarda çalışabilecek yeterlilikte olan biriyim. Bu tarz durumlarda en çok kadınlar ve çocukların mağdur olduklarını biliyorum. Şu anda da buradayım. İnsani yardım ya da kendi yeterliliğimle burada yapabileceğim ne varsa yapmak için buradayım” sözleriyle Semsûr’a gelme nedenini anlatıyor.   ‘Psikolojik ilk yardım çok önemli’   “Bu Diyarbakır ve Adıyaman’da üçüncü bulunuşum depremden sonra” diyen Nahoko, Semsûr’a ilk kez geldiğini ve burada çocuklarla birlikte bir atölye yapmayı planladığını paylaşıyor. Çadır kentte kalan yaklaşık 80 çocuk olduğunun bilgisini veren Nahoko, şunları kaydediyor: “Buradaki esas amacım o çocukların bir miktar da olsa eğlenmelerini sağlamak. Şu anda yetişkinler bile hala deprem sonrası şoku üzerinden atabilmiş değil. Dolayısıyla küçük bir sallantıda bile insanlar korkuyor ve yeniden bir şok yaşıyorlar. Çocuklar açısından durum onları çok daha etkileyen bir yerde. Travma sonrası yapılması gerekenler ve psikolojik ilk yardım dediğimiz şey çok daha önemli bir hale geliyor bu tarz durumlarda. Bu bir anda ya da bir kerede olabilecek bir şey değil.   Tüm sivil toplum çalışanları sürece dahil olmalı   Çok uzun dönemli bir çözüm bulunmak zorunda. Zaman zaman yetişkinler böyle bir ortamda her şeyle meşgul olmak zorunda kaldıkları için de çocuklarıyla bu travmanın etkisini geçirebilecek biçimde ilgilenmeyi unutabiliyor, aksatabiliyorlar. Bu çok anlaşılır bir şey. Özellikle gönüllülerin ve sivil toplum çalışanlarının bu sürece daha çok dahil olması, bir araya gelmesi ve bu insanlarla çeşitli çalışmalar yürütmesi gerekiyor.”   Dayanışmayı sürdürecek   Çocukların zaman zaman yetişkinlerin hayal dahi edemeyeceği şeylerden korkabildiğine dikkat çeken Nahoko, “Dolayısıyla da çocukları dinlemek, onlarla konuşmak böyle bir süreçte çok daha önemli” diyor. “Diyarbakır’a geldiğim andan beri çok muhteşem kadınlarla ve insanlarla tanıştım” ifadelerini kullanan Nahoko, “Bu programın içerisine dahil olarak birçok farklı şehirden gelen ve tamamı çok güzel işler yapan bir takımın içerisinde parçası olduğum için gurur duyuyorum. Kadınlarla birlikte çalışmak benim için aynı zamanda bir fırsattı da. Deprem olsun ya da olmasın sonrasında da bu ilişkileri sürdürmeyi düşünüyorum. Yeniden geleceğim” diyerek depremzedelerle dayanışmayı sürdüreceğinin mesajını veriyor.