Dirimiz de sahipsiz kaldı ölümüz de… 2023-03-04 09:08:33     Dilan Babat - Gülistan Dursun   DÎLOK - Depremde neredeyse tamamı yıkılan Nurdağı’nın Sakçagözü Mahallesi’nde depremzedeler, iki gün boyunca yetkililerin hiçbir şey yapmamasına “Dirimiz de sahipsiz kaldı ölümüz de” sözleri ile tepki gösterirken, halkın yardım ettiğini söylüyor.   Mereş’te 6 Şubat’ta meydana gelen depremin üzerinden 27 gün geçti. Depremden etkilenen yerlerden biri olan bin 500 kişinin yaşadığı Dîlok’un Nurdağı ilçesinin Sakçagözü Mahallesi’nde 638 kişi yaşamını yitirdi. Sağlam binanın kalmadığı mahallede, ilk iki gün boyunca yardıma gelmeyen iktidara tepki büyük.    Depremden 3 gün sonra çadır kuruldu   Sakçagözü Mahallesi’nde doğan ve büyüyen Gülistan Özdinç, depremden bir gün önce hastanede olduğunu deprem günü evlerine döndüğünü paylaşıyor. Depremde ilk anda evin duvarlarının yıkıldığını, kendilerini dışarı atmaları ile birlikte tamamının yıkıldığını söyleyen Gülistan, “Sabah saat 08.00’e kadar artçılar devam etti. Hava aydınlandıktan sonra bir komşumuzun ambarına sığındık. 20-30 kişi aynı ambarda kaldık ama öncesinde enkaz altında kalanları kurtardık. Herkes kendi çabasıyla yakınlarını kurtardı. Üçüncü güne kadar hiç kimse yoktu. Halktan çok büyük bir destek geldi. Deprem sabahında bize halkın yardımı yetişti. Buraya çadır ancak 3’üncü gün kuruldu” diyor.    ‘Bebek düşürenler oldu’   Yardımların geç gelmesine ilişkin ise Gülistan, “Şehir, ilçe derken köyler sonraya mı kaldı bilmiyoruz” sözleri ile cevap aramaya çalışıyor. Hava aydınlanınca herkesin birbirine kimlerin olmadığını sorduğunu ve enkazlarda aramaya başladıklarını söyleyen Gülistan, devam eden sorunların başında da hijyen ve tuvalet sorununun geldiğini belirtiyor. Gülistan, yaşanan depremden dolayı düşük yapan kadınların olduğunun altını çiziyor.    ‘Bin bir emeğim bir saniyede gitti’   Oruç tuttuğu için sahura kalktığı esnada depreme yakalandığını ifade eden Leyla Gedik de, evinin tamamen yıkıldığını paylaşıyor. “Bir gün boyunca aç kaldık, ondan sonraki gün halktan yardım geldi” diyen Leyla,  “O şoku hala atamadık. Dört çocuğumla birlikteydim. Eşim yaşamını yitirdiği için çocuklarımla yaşıyordum. Ben çapaya giderek evimi yaptım. Bin bir emekle yaptım ama bir saniyede gitti. Pamuk topladım, soğan ektim.  Bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum, buradan gitmem, şimdilik çadırda kalıyorum ama dört beş aile bir arada kalıyoruz”  diyerek yıllarca verdiği emeğinin sonucunun depremle yok olduğunu dile getiriyor.    ‘Sahipsiz bırakıldık’   Komşularının bir gün boyunca enkaz altında kaldığını kaydeden Leyla, son olarak şunları paylaşıyor: “Sonra arama kurtarma ekipleri gelip çıkardı. Hepsi gitti, 16 yaşında çocuk öldü, babası öldü, annesi sakat kaldı. Cenazeleri ortada kaldı. Cenazeleri kaldıracak kimse yoktu. Dirimiz de ucuz oldu, ölümüz de ucuz oldu. Bir cenazemiz olduğunda herkes o cenazeyi sahiplenirdi ama o kadar fazla ölüm vardı ki hangisine yetişelim. İlk iki gün boyunca kaderimize terk edildik. Büyükler sahip çıkmadı. İlk yardım Batman’dan ulaştı bize.”