Mültecilere yönelik saldırılar BM’ye taşındı 2023-02-15 14:16:07       HABER MERKEZİ – Merkezi Cenevre’de bulunan Mojust, Türkiye’de deprem süresince başta mülteciler olmak üzere sivillere yönelik saldırıları BM’ye taşıdı.     İsviçre merkezli Uluslararası Adalet Gözlem Vakfı (International Fondation Mezopotamia Observatory of Justice-Mojust), 6 Şubat tarihinde 10 kentte ve Suriye’de meydana gelen ve şu ana kadar açıklanan rakamlara göre, 40 bine yakın insanın yaşamını yitirdiği deprem ile ilgili Birleşmiş Milletler (BM) İnsan Hakları Konseyi’ne başvurdu. Başvuruda uluslararası kamuoyunun deprem sonrası yardım ve dayanışma çabalarının muazzam ölçüde olduğunu vurgulayan Mojust, hükümetin söz konusu yardımları ve yine kurtarma çalışmalarını koordine edemediğini söyledi. Başından itibaren politik çıkarları ön plana koyan hükümetin depremin ölçeğinden, yıkımın boyutlarına kadar birçok alanda manipülasyon yaptığını ifade eden vakıf, ulusal ve uluslararası çapta yapılan yardımların halka ulaştırılmasının çeşitli biçimlerde engellendiğine dikkat çekti.    Yardımların engellenmesi   Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre kurtarma ve yardım çalışmaları konusunda ayrımcılığın yapıldığına dair bölgeden kendilerine çok sayıda rapor ulaştığını kaydeden vakıf, yıllardır savaş nedeniyle çok ağır koşullarda yaşayan Suriye’ye, özellikle Kuzey ve Kuzey-Doğu bölgelerine, ulaştırılmak istenen yardımların engellendiğini belirterek, konuyla ilgili hükümet yetkililerin yaptığı açıklamalara işaret etti.    Ayrımcılık vurgusu   Depremin etkili olduğu bölgelerde Kürt-Alevi nüfusunun yoğunlukta olduğunu hatırlatan Mojust, yurttaşların etnik kimlik ve inançlarından kaynaklı ayrımcılığa uğradığını sıklıkla dile getirdiğine vurgu yaptı. Vakıf, deprem sonrası ülkede uzun zamandır var olan mülteci düşmanlığının şiddetlendiğini belirterek, siyasetçi ve kolluk güçlerinin kışkırtmalarıyla birçok yerde mültecilere veya mülteci zannedilerek gönüllülere saldırıları ve linç girişimlerinin yaşandığını söyledi. Mojust Vakfı, başvurusunda, savaşta zaten her şeyini kaybeden mültecilerin ve sonrası da deprem nedeniyle iki kez her şeyini kaybettiğini ama bir de “yağmacı” denilerek hedef haline getirildiğini söyledi. Kendilerine ulaşan birçok videoda asker ya da polisin, mülteci olduğu belirtilen sivil insanları, elbiselerini çıkardıktan sonra işkence yaptığının görüldüğünü, bu insanların bazılarının ise işkenceden dolayı yaşamını yitirdiğini söyledi.    Dijital medyaya müdahale    Bu süreçte hükümetin OHAL ilan ederek, kendisini eleştiren sesleri kısmaya çalıştığını ifade eden vakıf, OHAL ile aynı zamanda farklı kurum ve kuruluşlar üzerinden yapılan yardımlara el konulduğu bilgisinin de kendisine ulaştığını belirtti. Devrem ile ilgili mevcut yasalara rağmen hükümetin deprem sürecinde hiç de gerekli olmayan OHAL’i devreye sokmasının yapılanacak olan seçimlerle ilgili olduğuna dair yorumların ülke çapında sıkça yapıldığını hatırlatarak, hükümet yetkililerin yardım talep eden halkı da tehdit ettiğini, bu yönlü açıklamaların basına da yansıdığını söyledi. Başvuruda gazetecilere yönelik engelleme ve saldırılara da dikkat çeken Mojust, şu ana kadar 15’i aşkın gazeteciye soruşturma açıldığını hatırlattı. Vakıf, göçük altında bulunan birçok insanın konumlarını bildirdiği Twitter’in de yine hükümet tarafından Türkiye’de engellendiğini hatırlattı.    Cezaevlerinin durumu   Cezaevindeki durumlara da değinen Mojust, başvuruda özellikle devrem bölgelerindeki cezaevlerinde bulunan tutukluların durumuna dair ailelerine ikna edici bir bilgilendirme yapılmadığı, aynı zamanda yakınları deprem bölgelerinde bulunun tutukluların yakınlarının durumundan haber almalarının farklı biçimlerde engellendiğini aktardı.    Başvurusunda, Türkiye’nin uluslararası sözleşmeleri hiçe saydığını ifade eden Mojust, insanlık dramının yaşandığı bir durumda, yardımları engelleyerek, ayrımcılık yaparak, sivillere işkence yaparak insanlığa karşı suç işlediğini söyledi. Bu konuda BM’nin ilgili birimlerinin derhal harekete geçmesi çağrısında bulunan Mojust, ayrıca uluslararası yardımların ihtiyaç sahiplerine ulaşmasını sağlayacak mekanizmaların takibinin iyi yapılması gerektiğini kaydetti.     Dayanışma için çağrı   Başvuruya dair kendi web sitesinden de açıklama yapan vakıf, bölgede milyonlarca insanın hala yardım beklediğini belirterek, herkesi depremzedelerle dayanışmaya çağırdı.