Afetlere Karşı Feminist Dayanışma Grubu: Birbirimizin çaresiyiz! 2023-02-15 09:53:26     Marta Sömek    İSTANBUL - Deprem bölgelerindeki kadın ve çocuklarla dayanışmak için kurulan Afetlere Karşı Feminist Dayanışma Grubu’ndan İrem Gerkuş, kadın hastalıları ve ihtiyaçların arttığını söyleyerek, “Kadınları düşünmeyen bir sistemde, biz birbirimizin çaresi olduğumuz için birbirimizle bu dayanışmayı kurmanın önemli olduğunu düşünüyoruz” dedi.   Mereş merkezli 6 Şubat’ta gerçekleşen ve 10 kenti etkileyen depremlerin bilançosu giderek ağırlaşıyor. Gönüllü çalışma yürüten yurttaşların yanı sıra kadın örgütleri de ilk günden beridir deprem bölgeleri ve diğer kentlerde kadınlar ile çocuklar için birçok çalışma yürütüyor. Kıyafet, ped, bebek bezi, mama, gıda ve daha birçok ihtiyaç malzemeleri ile deprem bölgelerindeki kadınlar ile çocuklara çadırlar kuran feminist kadınlar, Afetlere Karşı Feminist Dayanışma Grubu kurdu. Feministler, bu ağ üzerinden örgütlenerek ihtiyaçların tespitini yapıp dayanışma sağlıyor.   Afetlere Karşı Feminist Dayanışma Grubu’ndan İrem Gerkuş ile çalışma ve dayanışma ağları üzerine konuştuk.   Feminist dayanışma ile ağ kuruldu   Depremin olduğu gün acil bir toplantı alarak feministler olarak neler yapabileceklerini tartıştıklarını söyleyen İrem, Afetlere Karşı Feminist Dayanışma Grubu’nu kurduklarını belirtti. İrem, “Toplantıdan sonra enkaz altında olanlar için acilen arama kurtarma ekiplerinin gitmesi, enkazdan çıkartılanlar ile kadınların ihtiyaçlarının giderilmesi için ilk elden tüm kamu kurumları ve herkesin bunun için seferber olması adına bir çağrı metni yazdık” dedi. Daha sonra arkadaşlarının deprem bölgelerine gittiğini paylaşan İrem, “Zaten afet gönüllüleri olan arkadaşlarımızın bir kısmı Antep’teki Islahiye’ye gittiler ve hala oradalar. Arama kurtarma çalışmalarına destek veriyorlar. Diyarbakır’da arkadaşlarımız var, bir kısmı Adıyaman’a gitti, onlardan bilgi alıyoruz sürekli” şeklinde konuştu.   Kadınlar pede ulaşamıyor   Kadın örgütlerinin büyük bir kısmının Hatay’da örgütlenmeleri olduğu için bölgede 3 örgütün aktif bir şekilde çalışma yürüttüğünü dile getiren İrem, “Yine Maraş’a giden arkadaşlarımız oldu. Biz de onlardan aldığımız bilgiler üzerine hem oradaki ihtiyaç ve talepleri yükseltmeye, hem de dayanışmaya çalışıyoruz. Aynı zamanda İstanbul içindeki depolara gidip kolilemeye yardımcı oluyoruz. Buradan giden yardımları desteklemeye çalışıyoruz ya da onların talepleri varsa onları buraya yönlendirmeye çalışıyoruz” sözleriyle çalışmalarından bahsetti. Bölgeden gelen en belirgin talepler arasında barınma sıkıntısı ve hijyen anlamında kadın pedi ve iç çamaşırının yer aldığını ifade eden İrem, stres ve travma nedeniyle kadınların regli ve kanamalarının olduğunu da sözlerine ekledi. Çok fazla ped talebi aldıklarına dikkat çeken İrem, “Ped ve iç çamaşırı göndersek bile değiştirebilecekleri bir yer de yok. Böyle sıkıntılar da var, hepsine bir yandan çözüm üretmeye çalışıyoruz bölgedeki arkadaşlarımızla koordineli bir şekilde” şeklinde konuştu.    ‘Dayanışma uzun soluklu devam etmeli’   “Yapabileceğimiz şeyler biraz daha belirginleşince biz de oraya gitmeyi düşünüyoruz” diyen İrem, enkaz ve hasarın yarattığı etkilerin uzun süreceğini belirtti. Dayanışmanın da uzun soluklu devam etmesi gerektiğinin altını çizen İrem, “Hijyen çok büyük bir sorun. Kadınların orada pede ulaşsa bile istemeye çekindiklerini duyuyoruz. O yüzden kadın çadırlarının kurulması, rahat bir şekilde bunlara erişebilecekleri bir alan kurulmasının önemli olduğunu düşünüyoruz. Önümüzdeki süreçte buna odaklanmak istiyoruz. Çocuklar da çok etkilenmiş durumda. Suyu taşıyan yine kadın, çocuklarıyla sokakta kalan, bakımlarını sağlamaya çalışan ve onları düşünenin yine kadınlar olduğunu gözlemliyor arkadaşlarımız” ifadeleriyle izlenimlerini aktardı.   Bölgelerde kadın hastalıkları artıyor   Kadınların büyük bir kısmının enkazlarda çalışması nedeniyle ilk etapta birebir bağlantılar kurulamadığını dile getiren İrem, “Daha yeni yeni birebir iletişim kurabiliyoruz. Çadır ve ısıtıcı eksikliği de sürekli talep edilenlerden biri. En öncelikli şey hijyen malzemesi. Ped, iç çamaşırı, çorap gibi hem soğuğa dayanıklı hem de hijyen içeren şeyler. Hijyene çok fazla dikkat edilemediği için kadınların akıntı ve kaşınma gibi daha kadınlar özelinde olan hastalıkların arttığını duyduk. Bunun özelinde ilaçların az olduğunu ve bunu konuşmanın da zor olduğu için bunlar hakkında sahada bir bilgilendirme olması üzerine bir şeyler hazırlamaya başladık. Bunları bölgeye göndereceğiz. Çünkü o koşulda bile en küçük bir hastalık daha rahatsız edici olacaktır. Bunlar üzerine çalışıyoruz” dedi.   ‘Bizi şiddet gördüğümüz evlere göndermeye çalışıyorlar’   Depremzedelerin KYK yurtlarına yerleştirilmesine de değinen İrem, “Zaten afet alanındaki koordinasyonsuzluğu ve hiçbir şeye hazır olmama halimizi görmüşken, bir de eğitimi bitirip oradaki insanları evlerine yolluyorlar. Kimisinin evi de yok. Çünkü 10 ilde yaşayan insanlar da var, nereye gidecek onlar? Bu konuya dair bir şeyler yapmayı planlıyoruz. Biz bunu pandemide de yaşadık, online’a geçildiğinde birçok kadın aile evinde hiç rahat değil, özgür olamıyor. Şiddet dolu evlere dönmek diye de bir şey var. Kamu kurumlarının birçok yeri var, öğretmen evlerinden jandarma, polis evlerine kadar. Onun dışında bir sürü özel şirketin oteli ve yerleri var, bunlara yerleştirilebilirler. Özellikle genç kadınları çok etkileyen bir durum oluyor bu eğitimi bitirme hali. Şiddet gördüğümüz evlere bizi geri göndermeye çalışıyorlar, bunun da uzun vadede etkileri olacağını düşünüyoruz” yorumunu yaptı.   Dayanışmanın önemi   Afetlere Karşı Feminist Dayanışma Grubu’nun bir haftadır kurulduğunu aktaran İrem, “Şimdilik sahadan bilgi alıp ihtiyaçlarını, taleplerini yükseltmek ve dayanışmayı kurmaya çalışıyoruz. Önümüzdeki süreçte biz de oraya gidip bir fiil biraz daha katkı sağlamaya çalışacağız” diye konuştu. Afet durumlarında kadınlar ile çocukların gözetilmediğine işaret eden İrem, “Birçok zaman görmezden gelindi, ihtiyaçlarımızın karşılanmadığını ya da eşitsizliğe maruz kaldığımızı bildiğimiz için böyle kriz anlarında bunun daha da derinleştiğini çok iyi biliyoruz. O yüzden buna dair feminist bir söz üretmenin çok önemli olduğunu düşünüyoruz. Çünkü bunu düşünmüyorlar. Ped yollayan çok az, yollansa bile bunun çok kolay konuşulamayacağını birçok insan düşünmüyor. Ya da oradaki bakım, yemek nasıl olacak, oradaki hayatın kadınlar üzerine yüklenen yüküne dair kimsenin bir fikri yok. Ve bu anlarda oradaki kadınlarla dayanışmanın çok önemli olduğunu düşünüyoruz. O yüzden böyle bir yerden başladık” ifadeleriyle ağlarının önemini anlattı.   ‘Birbirimizin çaresiyiz’   Deprem ve enkazların şu anda arama kurtarma ihtiyaçları üzerinden konuşulsa da uzun vadede birçok travmatik etkisi olacağını vurgulayan İrem, “Bu ekonomik krizde ev bulmak, çocukların eğitiminin, bakımının hepsi kadınlar için çok büyük bir yük olacak. Kadınları düşünmeyen bir sistemde, biz birbirimizin çaresi olduğumuz için birbirimizle bu dayanışmayı kurmanın önemli olduğunu düşünüyoruz. Böyle başladık, böyle de devam etmeyi düşünüyoruz” mesajını verdi.