Enkazlardan sağ çıkarılan çocuklar için çağrı 2023-02-14 13:39:50     Rabia Önver – Rojda Aydın   DÎLOK - Depremde meydana gelen enkazlardan çıkarılan çocukların nereye götürüldüğüne dair bilgi sahibi olmadıklarını söyleyen HDP Wan Milletvekili Muazzez Orhan Işık, çocuklara sahip çıkılması ve korunması çağrısı yaptı.   Mereş’in ilçelerinden Bazarcix ve Elbistan merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerin ardından 10 kentte yıkım meydana gelirken, on binlerce insan yaşamını yitirdi, 100 bini aşkın insan yaralandı. Yıkımın olduğu kentlerde enkazlarda başlayan arama kurtarma çalışmalarında ise çok sayıda çocuk çıkarıldı. Önce farklı hastanelere götürülerek tedavi altına alınan çocuklardan kimisine ailesi ulaşırken, kimisine de ulaşılamıyor.   Ağır yıkımın olduğu kentlerden biri olan Dîlok’un (Antep) ilçe ve köylerinde yurttaşlarla bir araya gelen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Wan Milletvekili Muazzez Orhan Işık, deprem sürecinde yaşanan ihmalleri, usulsüzlükleri ve enkazlardan sağ çıkarılan çocuklara ilişkin ajansımıza konuştu.     ‘Çocukları sahiplenmek, korumak gerekiyor’   Depremden sonra Dîlok ve ilçelerinde ailelerle yardımlaşma ve dayanışma içerisinde olduklarını söyleyen Muazzez, deprem dolayısıyla birçok ailenin tümden hayatını kaybettiğini belirtti. Muazzez, ailesini kaybeden çocuklar olduğuna işaret ederek, “Çocuk kaçırma veya kaybettirme ya da çocukların kaybolması gibi durumlar var. Bizim yetkililere ve devlete çağrımız var. Halka çağrımız ise ilgili yerlere, birimlere ve hastanelere başvurarak yakınlarının durumunu sormak ve canlı çıkan bebeklerin sahiplenilmesi konusunda ya da bulunması konusunda olacaktır. Enkaz altında kalmış diye değil, aynı zamanda ilgili kurumlara başvurarak, çocukların nerede olduklarını bularak sahiplenmeleri gerekiyor. Türkiye halkına sesleniyorum, sahipsiz kalan bu çocuklara bir yuva verilmesi gerekiyor. Çocukların bundan sonraki yaşamlarını sürdürebilmeleri için sahiplenmek, onları korumaya almak gerekiyor. Çünkü bu süreçlerde çocuk kaçıran çeteler de maalesef deprem bölgelerine geliyor. Yetkililerin de bu konuda dikkat etmesi gerekiyor. Yakınıyım diyen herkese çocukların verilmemesi, bunların tespit edilmesi gerekiyor. Çocuklar en büyük zararı görendir. On binlerce çocuk şu anda sahipsiz ve nerede olduğu bilinmiyor. Haberlerde de çıkıyor, çocukların başka yerlere götürüldüğüne, nakledildiğine dair. Bu da, ailelerin onlara zamanında ulaşmasına engel olabilir” dedi.    ‘Çocuklar nereye götürüldü bilmiyoruz’   Enkaz altından sağ çıkarılan çocuklara, yakınlarının ulaşabilmesi için belirli bir süre olması ve ilgili yerlerde tutulmaları gerektiğini vurgulayan Muazzez, enkaz altından çıkarılan çocukların kaybolması ve kaybettirilmesinin engellenmesi için tedbir alınması gerektiğini söyledi. Muazzez şöyle devam etti: “Halkları da bu çocukları sahiplenmeye çağırıyorum. Onlara yeni bir yaşamı bizler verebilmeliyiz. Şu anda tek bildiğimiz şey, enkazdan çıkartılan çocukların önce hastanelere götürülüp tedavi altına alındığı ama basından duyduğumuza göre başka yerlere de götürüldüğüdür. Bu noktada bizler de girişimlerde bulunacağız. Bu çocukların nereye götürüldüğü ve nasıl korunduğu noktasında girişimlerimiz olacak. Şu anda net bir bilgimiz yok. Çünkü birçok yerde bir kaos, kriz süreci var. Enkazlardan çıkartılanların birçoğunun hangi hastaneye götürüldüğünü de net olarak bilmiyoruz. Biz de bu konuda çocuk komisyonumuz üzerinden girişimlerimizi ve çalışmalarımızı sürdüreceğiz. Sahiplenme noktasında yakını ve ailesini kaybeden çocukları da bu şekilde korumaya almak için de çalışmalarımızı yürüteceğiz.”   ‘Birçok eksiklik yaşandı’   Deprem sonrası bir kaos ortamı olduğunu, koordinasyonlarda ciddi eksiklerin yaşandığını söyleyen Muazzez, yetkililerin enkazları kaldırmak için bölgeye 3’üncü gün geldiklerini ve hala arama kurtarma çalışmalarının birçok yerde devam ettiğini kaydetti. Muazzez, “Kaos olmasaydı on binlerce insan sağ çıkacaktı. Enkaz altında kalan insanlar direndi. Ekipman eksikliğinden dolayı koordinasyon düzensizliğinden müdahale edememekten ve krizi yönetememekten binlerce insan hayatını kaybetti. Hepimiz çok üzgünüz, tüm halkımızın acısını paylaşıyoruz, halkımızın yanında olmaya çalışıyoruz elimizden geldiğince. Türkiye’de bütün halklar doğrudan batıdan seferber olup burayla dayanışma yapıldı. Umuyoruz ki bundan sonra ki süreçte hayatta kalanlar için geç kalınmaz. Yaralılar var, psikolojik olarak çok ciddi travmalar yaşanıyor. Özellikle çocuklar için acilen psikolog ve terapistler bölgelere yönlendirilerek çadırlarda sokaklarda çocukların bu süreci atlatması için bir terapi başlatılması gerekiyor. Kadınlar açısından yeni bir yük, hem psikolojik hem de yakınlarını kaybetmiş kadınlar var. Ama buna rağmen yaşamlarını idame ettiriyorlar. Dolayısıyla ciddi bir terapi başlamalı. Çünkü bu süreç doğru yürütülmezse 8 günlük süreçte birçok eksiklik yaşandı ama artık o kaosun içinden çıkmalı. Ciddi bir koordinasyon kurulmalı” ifadelerini kullandı.    ‘Derdimiz insanları yaşatmak’   Muazzez son olarak şöyle konuştu: “İktidar tekçilikten vazgeçerek STÖ ya da muhaliflerle ve büyük küçük fark etmez bütün kurum ve kuruluş, siyasi parti, STÖ’lerle ortaklaşarak süreci yürütmesi gerekiyor. Çünkü bizim derdimiz insanı yaşatmaktır. Bu depremde etkilenen tüm kesimlere ulaşmak ve onların bu sürecin daha sağlıklı geçirmeleri için de birlikte hareket etmek gerekiyor. Ayrıştırarak engelleyerek sadece merkeze toplamakla bu süreç atlatılmayacaktır. Bütün STÖ ve partilerin dayanışmasını ortaklaştırarak bu süreci hep beraber atlatalım diyorum.”