Bakanlık hasta tutsak Fatma Özbay’ı görmüyor! 2023-02-10 09:02:02     İZMİR - Kanser hastası Fatma Özbay, cezaevinde tutulmaya devam ederken, Adalet Bakanlığı ve Meclis’e gönderilen dilekçelere yanıt verilmiyor.     Cezaevlerindeki hasta tutsakların durumu günden güne ağırlaşırken ne tedavi ediliyorlar ne de serbest bırakılıyorlar. Şakran Kadın Kapalı Cezaevi’nde de 15 hasta kadın tutsak bulunuyor. Bunların içinde en riskli durumda olan ise 1997 yılında “örgüt üyeliği” suçlamasıyla müebbet hapis cezası verilen 59 yaşındaki hasta tutsak Fatma Özbay.  Sırasıyla Diyarbakır, Midyat, Bayburt, Erzurum ve Şakran cezaevlerinde 28 yıl geçiren Fatma’nın bir memesi alındı ve kanserin karaciğerine, kemiklerine veya rahmine metastaz yapma riski var. Buna rağmen birçok defa tedavisi aksatılarak tedaviye erişim hakkı engellendi ve yaşam hakkı riske atıldı, hücre cezası verildi. Devlet hastanelerinin verdiği raporlar ortada olmasına rağmen kendisinin ve avukatlarının Adalet Bakanlığı, İl Sağlık Müdürlükleri ve Meclis’e gönderdiği mektup ve dilekçeler yanıtsız bırakıldı. 2020 yılında salgın gerekçesiyle 90 bine yakın adli tutuklunun tahliyesini öngören 3'üncü Yargı Paketi de hasta siyasi tutsakları kapsamadı.   ‘Tedavi aksatıldı, ablası Şakran Cezaevi’ne sürüldü’   Fatma’ya 2018’de Erzurum Bölge Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde kanser teşhisi konuldu. Üçüncü evre kanser hastası olduğu ortaya çıkan Fatma, burada 8 seans kemoterapi, ardından 25 seans radyoterapi aldı, koltuk altlarından 4 nodül alındı. Yine sol memesi de burada alındı. Kanserin rahime, kemiklere veya karaciğere sıçrama riskine rağmen birkaç ayda bir film çekilmesinin dışında herhangi bir tedavi uygulanmadı. Memede 3 santimetre çapındaki kitle nedeniyle uzun süre sol kolu işlevsiz kaldı. Kendine bakamayacak durumdaki Fatma’nın refakatçisi olan tutsak ablası Gülser Özbay ise İzmir Şakran Cezaevi’ne gönderildi. Fatma bu nedenle sevkini Şakran’a istedi ancak uzun süre gönderilmedi. Fatma’nın defalarca talepte bulunması, kamuoyunda da duyulmasının sonrasında ancak 5 Ocak 2020’de Fatma Şakran’a ablasının yanına gönderildi.   Pandemide de tahliye edilmedi   Fatma, Şakran Kadın Cezaevi’nde koronavirüs pandemisi nedeniyle başlatılan kapanmalar sürecinde 7 ay doktora sevk edilmedi, bu nedenle kanser tedavisinde kullanılan ilaçları alabilmesini sağlayan reçeteler yazılmadı. Gördüğü tedavi nedeniyle bağışıklık sistemi kötü olan Fatma, koşullara bırakılmadan kalp, tansiyon, astım, kadın hastalıkları gibi hastalıkları olması ve risk altında bulunmasına rağmen tahliye edilmezken,  bu süreçte Adalet Bakanlığı, il sağlık müdürlüklerine ve Meclis’e yazılan mektup ve dilekçeler cevaplanmadı.   Tedavi aksatıldı   Geçen 7 ayın ardından Fatma, Katip Çelebi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sağ memesindeki ağrının tespiti için muayene edilmek üzere götürüldü. Ancak burada ultrason ve mamografi çekimleri istenmesine rağmen biyopsi "hastanede bilgisayar sistemi çöktüğü" gerekçesiyle yapılmadı. Hayatını tek başına idame ettiremediği için arkadaşlarının yardımıyla yaşamını sürdüren Fatma, hastaneden cezaevine getirildiğinde ise tek başına siyasi tutsakların koğuşundan uzak üç kişilik pandemi koğuşunda kalmaya mecbur bırakıldı. Tutsak ablası Gülser’in refakatine izin verilmezken ancak üç gün sonra hastaneye gönderilen siyasi tutsaklardan biri refakatçi oldu.    13 gün hücre cezası   Fatma’nın hastalığı nedeniyle gerekli sağlıklı gıdaya erişimi elzemken verilen yemeklerin besin değeri düşük ve çok yağlı. Bu süreçte Fatma’nın vücudunda kızamığa benzer sivilceler çıktı ve yaralara dönüştü. Bu şüpheli yaralar cezaevi ortamında kendiliğinden geçti, sağ memesindeki problem devam ederken karaciğeri ile ilgili şikayetleri ortaya çıktı. Ancak tam da bu süreçte tedavi hakkını talep eden Fatma’nın önünde Erzurum Cezaevi’ndeyken koğuşta ‘tığ bulundurmak’ gerekçesiyle daha önce verilen bir disiplin cezası gerekçe gösterilerek 13 gün hücre cezası infaz edildi.   Tek görüşçüsü ablası   Annesi ve babasını cezaevinde kaldığı süre içerisinde kaybeden Fatma’nın ailesinden tek görüşçüsü ise dışarıdaki ablası. Ancak o da Agirî’de yaşadığı için ziyaret edebilmesi uzaklık nedeniyle çok seyrek gerçekleşiyor.