Riha: Türkiye’nin gerçek yüzü ortaya çıktı 2023-02-08 09:10:37     RIHA -Yakınları enkaz altında kalan Rihalı yurttaşlar çalışmaların yetersizliğine tepkili. Hayatta kalanlar, bu depremle birlikte Türkiye gerçekliğinin bir kez daha ortaya çıktığını söylüyor.   Kurdistan’da 6 Şubat'ta meydan gelen Mereş ve Dîlok merkezli 7.7 ve 7.5 büyüklüğündeki depremlerin etkileri ağırlaşıyor. Özellikle Mereş, Dîlok, Hatay, Semsûr ve Riha'da yurttaşlar hala yardım beklerken, Hatay gibi bazı şehirlerde kurtarma ekipleri ancak 35 saat sonra yıkım bölgelerine gitti. Çok sayıda binanın yıkıldığı ve enkazın meydana geldiği Riha'da ilk günden bugüne insanlar soğuk hava koşullarında sokaklarda kalıyor. Riha'da İpekyolu Caddesi ve Yenişehir Mahallesi'nde 2 kurtarma operasyonu sürüyor. Ayrıca kent genelinde en az 95 kişi hayatını kaybetti, bini aşkın kişi de yaralandı.   Kentte aracı bulunan yurttaşlar, süreci araçlarında geçirirken, bazı yurttaşlar da yaktıkları ateşlerin etrafında ısınıyor. Bazı aileler ise park ve sokaklarda yardım bekliyor. Yakınları enkaz altında kalan Rihalılar, ne belediyenin ne de devletin yaptığının yeterli olduğuna işaret etti.   ‘Acımız çok büyük, tanımlanamaz’   Yurttaşlardan Necla Uzundağ'ın 4 yakını Yenişehir Mahallesi'nde çöken binanın enkazında kaldı. İlk günden beri yakınlarının kurtarılmasını beklediğini söyleyen Necla, “Deprem olduğunda annem, ablam Hacer Abak ve damadım Mustafa Abak'ı aradım ama ulaşamadım. Daha sonra enkaz altında oldukları bildirildi. İlk günden beri buradayız. Ayrıca 6 yaşındaki yeğenim Ahmet Ayaz Abak da enkaz altında. İlk depremden sonraki ilk gün diğer 2 yeğenim ve ablamı çıkardılar ama bir deprem daha oldu. Bu nedenle enkaz ablamın üzerine düştü ve onu çıkaramadılar. Acımız çok büyük ve bunu tarif edemeyiz” ifadelerini kullandı.   ‘Kurtarma ekipleri geç geldi’   Enkaz altında 4 akrabası bulunan Berivan Karageçi ise “Sabah 08.00'de geldik. Halam, halamın kızı ve onun 11 yaşındaki oğlu enkaz altında. 14 yaşındaki oğlu da dün enkaz altından çıkarıldı. Ancak bacağı hasar gördüğü için kesildi. O şimdi hastanede. İlk günden beri oradayız ve nöbet tutuyoruz. Durumlarından çok endişeliyiz. Gözlerimiz kimin enkaz altından çıkacağını görmek için orada. Kurtarma ekipleri çok geç geldi. Bu mahallenin binaları çok eski ve en son yapılan bina burasıydı. Bu binanın yıkılma sebebi ise A101 marketinin taban kolonlarının kesilmiş olmasıdır" şeklinde konuştu.   ‘Türkiye’nin gerçekliği ortaya çıktı’   Berivan, bu depremin devletin gerçek yüzünü gösterdiğine dikkat çekerek, şu ifadelerle tepki gösterdi: “Bu ülke defalarca büyük depremler yaşadı ve hala depremlerle insanlarımızı kaybediyoruz. Bu da Türkiye'nin vatandaşına değer vermediğini gösteriyor. Ayrıca Türkiye'nin gerçek yüzü bir kez daha ortaya çıktı. Deprem için herhangi bir önlem alınmadı. Birkaç gün sonra deprem uzmanları bu yerde bir deprem olacağını tahmin ettiler. Ancak bunlara rağmen herhangi bir işlem yapılmadı. Türkiye'de bilime güven yok. İnsan hayatı bu kadar değersizce bakılacak kadar ucuz değil. Bizim de Semsûr'da akrabalarımız var. Durumları çok kötü, kendilerine ulaşamıyoruz. Semsûr'da kurtarma ekibi yok. Oradaki insanlar çabalarıyla enkaz altındaki insanları kurtarıyor. Bu acı ve ıstırap çok büyük. Vatandaşlar çok kızgın. Çağrım, arama kurtarma operasyonlarının kontrollü bir şekilde yürütülmesidir.”   ‘Halk kendi imkanlarıyla çadır açtı’   Depremzedelerden Salih Altınkalem de halkın desteğe ihtiyacı olduğunu belirterek, “Ne zor koşullarda yaşadığımızı görüyorsunuz. İnsanlarımız geceleri sokaklarda geçiriyor. Kaldığımız çadırları da kendi imkanlarımızla açtık ama yapabileceklerimiz çok sınırlı. Sesimizin duyulmasını ve yardım edilmesini istiyoruz. Desteğinizi bekliyoruz" çağrısında bulundu.   ‘Belediye yetersiz, halk mağdur’   Son olarak konuşan Abuzer Yorul, halkın çok sıkıntı çektiğini belirterek, "İlk gün Kızılay gelip halka su dağıttı ama o günden sonra artık Kızılay'ı da belediyeyi de görmüyoruz. Binalarımıza gidemiyoruz ama dışarıdaki vatandaşlara çadır açılmıyor. Küçük bir çadır açmak kimseye yetmez. Sokaklara baktığınız zaman herkes ateş başında ya da arabasında ısınıyor. Çaresiz ve kırılmış durumdayız. İnsanlar nereye gideceklerini ve ne yapacaklarını bilmiyorlar. Belediye yetersiz, mağdur olan halktır. Kızılay parka gidip battaniye dağıtıyor. Ama halk sokaklarda ateşle ısınmaya çalışıyor" dedi.