Meral Danış Beştaş: Tecavüz failleri korunuyor 2023-01-04 09:07:43     Sema Çağlak     SÊRT - HDP Sêrt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Perwarî’deki tecavüz olayına dikkat çekerek, “Yargı tecavüz faillerini koruyor. Bakanlık cinsel saldırı olaylarına kayıtsız. Tecavüz olayı Perwarî'de duyulmasaydı dosyadaki takipsizlik kararı devam edecekti" dedi.   Kadın ve çocuklara dönük şiddet ve cinsel saldırı suçları artarken iktidarın bu konuda hiçbir adım atmaması tepkilerin artmasına neden oluyor. İktidar yargısının sessizliğini koruduğu konulardan biri olan çocuğa karşı işlenen cinsel saldırı suçları cezasızlık politikaları nedeniyle artıyor. Sêrt'in Perwari ilçesine bağlı bir köyle çocuğa dönük H. Tapar (65) ve H. Şarmet (35) tarafından gerçekleştirilen tecavüz saldırısında yargının takipsizlik kararı vermesi sonrası gelişen tepkiler büyüyor.   H.Tapar ve H.Şarmet’in 2 yıl boyunca sistematik bir şekilde tecavüze maruz bıraktığı çocuğun ailesi durumdan haberdar olunca karakola giderek failler hakkında şikayette bulundu. Böylece 8 Kasım'da 2 fail hakkında ayrı davalar açıldı. Bir aylık soruşturmanın ardından açılan her iki dosya da savcılık tarafından kapatıldı.   Takipsizlik kararına yapılan itiraz kabul edildi   Takipsizlik kararına ailenin avukatları itiraz ederken, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Sêrt Milletvekili Meral Danış Beştaş, olayı 19 Aralık'ta Meclis gündemine taşıyarak önerge sundu. Önergenin ardından çocuğun ailesi Perwari karakolundan ifade alınmak üzere çağrıldı. 3 gün sonra Siirt Savcılığı takipsizlik kararına yapılan itirazı kabul etti. Ancak H. Şener davasına ilişkin takipsizlik kararı sürüyor.   Çocuk koruma altına alındı   Tecavüze uğrayan çocuğun ilk ifadesinin pedagog olmadan alındığı açığa çıkmıştı. Savcılığın travma raporu istemesi üzerine 22 Aralık'ta hastaneye götürülen çocuğun koruma altında tutulduğu öğrenildi.   "Sanıklar hakim tarafından cezasız bırakılıyor"   Konuyla ilgili konuşan HDP Sêrt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Sêrt'de son günlerde cinsel saldırı ve taciz olaylarının arttığını vurgulayarak, "Bu sadece Siirt’te de değil, birçok ilde bu tür olaylar artıyor ama yargının cezasızlık politikaları nedeniyle önü alınamıyor. Bu tür olaylarda aile ve toplumun etkisi de var. Olayların çoğunda aile ve çevrede bulunanlar yaşananların açığa çıkmasını istemediği için üstü örtülüyor. Yani cinsel saldırı vakalarında ailelerin tercihlerine göre süreç biraz değişiyor. Olaya odaklanan, hakkı koruyan ve adalet arayışı içinde olan bir aile yapılanların açığa çıkması ve duyulması konusunda daha etkili oluyor. Hem cezasızlık politikaları hem de ailelerin yaklaşımları bu tür saldırılarla karşılaşan kadın ve çocukların sessiz kalmasına neden oluyor. Her kentte açığa çıkan cinsel saldırı vakalarında kadın, çocuk ve aileleriyle temas halindeyiz" dedi.   ‘Failler korunuyor’   Meral,  Perwari'deki tecavüz olayının yargının eril bir zihniyete sahip oluşunun kanıtı olduğunu belirterek, "Siirt olayında yargının rolü önemli. Cezasızlık politikalarıyla failler korunuyor. Mahkeme bu suçları engellemek yerine eril sistemi temel alarak failleri koruyor. Çocuğun ailesi karakolda giderek faillerden şikayetçi oluyor. Ancak savcı, çocuk ve ailesinin ifadesi yerine faillerin ifadesini esas alarak takipsizlik kararı veriyor. Şüphesiz bu karar bize çok tanıdık geliyor. Türkiye'nin gündemine giren Hiranur Vakfı davası ve buna benzer pek çok dava gibi, erkek bilinciyle yönetilen yargı da bu davaların üzerini örtmeye çalışıyor” şeklinde konuştu.   ‘Olay duyulmasaydı takipsizlik kararı devam edecekti’   Yargının gücünü iktidardan aldığını ifade eden Meral, konuşmasına şöyle devam etti: "Olayın ortaya çıkmasından sonra aile ile temasa geçtik. Dosyaya takipsizlik kararı verildiğini duyunca aynı gün konuyu meclis gündemine taşıyarak soru önergesi verdik. Önergenin ardından dosyadaki faillerden biri hakkından verilen takipsizlik kararı kaldırıldı. O olay duyulmasaydı takipsizlik kararı devam edecekti. Ayrıca H., Şener'in takipsizlik kararı alması durumu sürüyor. Bu konu üzerinde de duracağız. Bu konularda hukuk ve siyasetin birlikte çalıştığını görüyoruz. Olay kamuoyuna duyurulmayınca, tepki ve itiraz gelmeyince ne yazık ki birçok cinsel taciz ve saldırı olayı duyulmuyor ve cezasızlık politikalarıyla sonuçlanıyor.  Yargı, iktidarın yaklaşım ve tutumundan güç alıyor."   ‘Bakanlık cinsel saldırı suçlarına kayıtsız kalıyor’   Faillerin dışarda olduğunu ve aileyi tehdit etmeye devam ettiğini vurgulayan Meral, “Bu olaylara ne toplum, ne aile, ne de halk sessiz kalmamalıdır. Çocukların dinlenmesi gerekiyor. Çünkü pedagoglara göre cinsel saldırıya uğrayan çocuklar yalan söylemez ve her zaman doğruyu söyler. Çocukların anlatımları esas alınmalıdır. Ailelerin ve çocukların başvuruları da ciddiye alınmalıdır. İlk itirazımız mutlaka mahkemeyedir. Yargının işi erkek egemen sistemi korumak yerine sanıkları cezalandırmaktır. Bu durumlarda iktidarların yaklaşımı faillerin korunmasına dönüktür. 2019 yılından bu yana bakanlığın internet sitesinde çocuklara yönelik cinsel saldırı verileri yayınlanmıyor. Bu acilen duyurulmalı ve özellikle Aile ve Sosyal İşler Bakanlığı bu gelişmeleri düzenli bir şekilde takip etmeli ve üzerinde durmalı. Maalesef Bakanlık bu konulara kayıtsız kalıyor ve rahat davranıyor. Bakanlık, Hiranur Vakfı konusunda olduğu gibi olayın gün yüzüne çıkmasının ardından Perwariye olayına odaklanıyor” ifadelerini kullandı.   ‘Davanın takipçisi olacağız’   Çocuğun ailesiyle temas halinde olduklarını ve davayı sonuna kadar takip edeceklerinin altını çizen Meral, "İlk hedefimiz erkek egemenlikli bu sistemi ortadan kaldırmak. Bu otoritenin zihniyetini değiştirerek, kadın özgürlüğü, kadın ve çocuk haklarının korunduğu bir yaşamı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. HDP ve Kadın Meclisi olarak biz de olayın sonuna kadar takipçisi olacağız” diye belirtti.