HDP: İmralı kapılarını açın 2022-12-22 11:59:50   ANKARA - HDP milletvekilleri, Adalet Bakanlığı önünde ikinci gününde sürdürdükleri oturma eyleminde, “İmralı’da hukuk uygulansın” çağrısı yaparak “İmralı’nın kapılarını açın” dedi.    Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), PKK Lideri Abdullah Öcalan ile avukat görüşmesinin sağlanması talebiyle dün Adalet Bakanlığı önünde başlattığı oturma eylemi, 2’nci gününde devam ediyor. HDP milletvekilleri Feleknas Uca, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Serpil Kemalbay, Dilan Dirayet Taşdemir, Nuran İmir, Abdullah Koç, Şevin Coşkun ve Erdal Aydemir, “İmralı’da hukuk uygulansın”, “Tecrit insanlık suçudur”, “Savaşa ve tecride son”, “İmralı’ya avukatlar gitsin” yazılı dövizlerle Adalet Bakanlığı önüne geldi.   Vekillere ve basına engel   Adalet Bakanlığı önüne gelerek oturma eylemlerini gerçekleştiren vekilleri polis engelleyerek bakanlık önünde basın açıklaması yapmalarına izin vermedi. Bakanlık önüne girişleri de engelleyen polis “güvenlik gerekçesi” sunarak basının çekim yapmasına izin vermedi. Basına sansür uygulayan polisler gazetecilerin bakanlığın sokağına dahi girmelerine izin vermeyerek gazetecilere müdahale etti. Nöbet alanına gazetecilerin alınmamasına tepki gösteren Dilan Dirayet Taşdemir, “Sözde güvenlik gerekçesiyle basın özgürlüğü ayaklar altına alınarak gazetecilerin burada açıklamayı izlemesine izin verilmedi. Bu durum tam da İmralı’da başlatılan tecridin bugün toplumun her alanına nasıl ilmek ilmek işlendiğini çok açık anlatıyor. Halklarımıza sesimizi duyurmanın yollarını bulacağız, buluyoruz ama basına yönelik sansürü kabul etmiyoruz” dedi.   ‘İmralı’nın hangi hukuka bağlı olduğunu açıklasınlar’   Dirayet  şöyle devam etti, “Biz uzun süredir İmralı’da süren tecride karşı AKP’yi ve Adalet Bakanlığı’nı hukuku uygulamaya davet ediyoruz. Kendi hukukunu ve anayasasını tanımayan bir iktidar ile karşı karşıyayız. Biz her platformda tecridin Türkiye siyasetine etkilerini yüksek sesle paylaştık. Maalesef İmralı tecridinde de AKP iktidarı üç maymunu oynuyor. Son 21 ayır mutlak bir iletişimsizlik hali var. ‘Neden’ sorusuna AKP iktidarı cevap vermiyor. Ya AKP halka yalan söylüyor ya da İmralı Cezaevi Türkiye hukukunun işlediği bir yer değil. İmralı Cezaevi hangi hukuka bağlı?  Eğer Adalet Bakanlığı’na bağlı değilse yetki kimdedir? O zaman onu açıklasınlar. Biz bunu kabul etmiyoruz.  CPT’nin İmralı Cezaevi’ne gittiği söylendi. Gitti ama orada bir görüşme yapıldı mı yapılmadı mı biz bunu bilmiyoruz. Sayın Öcalan neden CPT heyetiyle görüşmedi. Bizim kaygılarımız var. Türkiye’nin geleceğini düşünen halkların ve demokratların bu konuda kaygısı var. İktidarın ve Adalet Bakanlığı’nın bu meseleye dair açıklama yapması gerekiyor. İmralı Cezaevi sıradan bir cezaevi değildir. Bu mesele unutulur sanıyorlar. Bu mesele unutulmaz. Kürt sorunu çözülmeden Türkiye demokratikleşmez. Türkiye demokratikleşmeden de bu ülkenin sorunları çözülmez. Eğer bugün mafya siyaset ilişkilerin batağında isek eğer bugün cebimizden çalınan paranın hesabını soramıyorsak tam da nedeni İmralı’da sürdürülen tecrittir. Kürt sorunudur. Bütün hukuksuzlukları Kürt meselesiyle savaş çığırtkanlıklarıyla üstünü örtüyorlar. Biz Sayın Öcalan üzerindeki tecridin bir an önce kaldırılmasını ve ailesi ile avukatlarıyla görüştürülmesini istiyoruz. Adalet Bakanlığı’na sesleniyoruz. Suç işlemekten vazgeçin.”   Erdoğan’ın anayasa ile bağını kopardığının göstergesi   Adalet Bakanlığı önündeki eylem sürerken basın açıklaması için vekiller tekrar Meclis’in Dikmen Kapısı önüne gelmek için yürüyüşe geçti. Meclis önüne gelen vekiller burada tecrit politikalarına dair aldıkları eylemsellik kararlığını vurgulayarak tecride karşı ve polisin engellemelerine dair basın açıklaması gerçekleştirdi. Basın açıklamasını gerçekleştiren HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay, “Türkiye’de AKP-MHP faşist bloğunun, hukuku, anayasayı, yasayı ve uluslararası sözleşmeleri tamamen ayaklarının altına aldığının kanıtıdır. Erdoğan’ın anayasa ile ipini kopardığının bir kez daha göstergesi olmuştur. Bize Adalet Bakanlığı önünde yapılan tecridi kınıyoruz. Bu tecridin, İmralı’daki tecritten, cezaevlerindeki tecritten ya da Türkiye’nin her yerindeki tecritten işçilerin, emekçilerin, kadınların, halkaların özgürlüklerine yapılan tecritten farkı yok” diye konuştu.   ‘İmralı kapılarını açın’   Savaşı daha da tırmandırma yarışına giren iktidarın ağır tecrit politikalarının tehlikeli olduğunu vurgulayan Serpil, “Bir an önce İmralı’nın kapılarının açılması, Sayın Abdullah Öcalan’ın başta avukatları olmak üzere, ailesiyle görüşmesinin sağlanması bu da yetmez; Türkiye’nin barışa ve demokrasiye ulaşabilmesi için görüşmelerin, müzakerelerin ve diyaloğun başlatılması gerektiğini düşünüyoruz. Türkiye hapishanelerinde de çok sayıda ağır hasta tutsak var bir an önce hasta tutsakların özgürlüğüne kavuşması gerektiğini söylüyoruz. Siyasi tutsaklara özgürlük talebimiz var. Adalet Bakanlığı’nı göreve davet ediyoruz” diye kaydetti.   Basın açıklamasının ardından nöbet bugün için sona erdi.