EŞİK: Çocuk istismarını affa kalkışanlar Anayasa yapamaz! 2022-12-10 14:00:30   ANKARA - EŞİK, 6 yaşında cemaat müridi ile evlendirilen H.K.G için yayınladığı açıklamada, “Mevcut iktidar tarikatlarla iş birliği içinde eşitlik ilkesine savaş açmıştır. Çocuk cinsel istismarını affa kalkışanlar, yasa da Anayasa da yapamaz” dedi.   Eşitlik İçin Kadın Platformu (EŞİK), bir tarikat şeyhinin 6 yaşındaki H.K.G.’yi  bir müridi ile “evlendirmesinin” ardından 14 yaşında da imam nikahıyla, zorla evlendirilmesine dair bir basın açıklaması yayınladı. Açıklamada, söz konusu olayın çocuk istismarı konusunda buzdağının yalnızca görünen kısmı olduğu belirtilirken, iktidarın kadına yönelik şiddeti polis eliyle sürdürdüğü vurgulandı. Açıklamada gündemde olan yeni Anayasa değişikliği önerisine değinilerek “Eşitlik ve laikliğe karşı savaş açan, çocuk cinsel istismarına göz yuman, kadına karşı şiddeti ve ayrımcılığı körükleyen, din tüccarlarına ve istismarcılara kol kanat geren AKP’nin, Anayasa teklifi sunması ülkenin siyasi tarihine geçen pek çok garabetten biri olarak hatırlanacak” ifadelerine yer verildi.   ’10 yıl önce üstü örtüldü’   Savcılıkta yer alan belgeler göre, çocuğa yönelik tecavüzün 10 yıl önce (2012) yılında bir doktor tarafından fark edilmesinin ardından soruşturma başlatıldığı ancak soruşturmanın üstünün örtüldüğüne dikkat çekildi. Yıllarca tecavüze uğrayan kadının beyanı, doktor raporları, fotoğraflar, ses kaydı, şüpheli ikrarlarının dikkate alınmadığı belirtilerek, suça yardım ve yataklık eden, evlenme ehliyeti olmayan çocuklara dini nikah kıyan görevlilerin, ailenin, ihbar yükümlülüğünü yerine getirmeyen görevlilere yönelik resmi otoritelerce kamu davası açılarak yargılanması gerektiği vurgulandı.   Kız çocuklarının doğum oranı 81 binden fazla   AKP’nin 20 yıllık iktidarı boyunca pek çok çocuk istismarı vakasının yaşandığına dikkat çekilen açıklamada ayrıca şu ifadelere yer verildi: “Nüfus ve Sağlık Araştırması (2018) sonuçlarına göre, 20-49 yaş aralığındaki kadınların yüzde 21’i, 18 yaşından önce, yüzde 4’ü, 14 yaşında veya daha küçük yaşta evlendirilmiş. Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2018 verilerine baktığımızda, bahsedilen yüzdelerin 700 binden fazla 14 yaş ve altı kız çocuğunun cinsel istismarı anlamına geldiği görülüyor. TÜİK’in yayınladığı doğum istatistiklerine göre, 2015-2020 yılları arasında, 15-17 yaşındaki kız çocuklarının yaptığı doğumların sayısı 81 binden fazla. Çocuk cinsel istismarı bu rakamların çok ötesinde. Kız çocuklarının yaşının büyütüldüğü veya bildirilmediği pek çok vaka ve TÜİK’in kendi verilerinde annenin yaşının ‘bilinmeyen’ kategorisinde yer aldığı doğumlar düşünüldüğünde, çocuk yaşta doğum yapan kız çocuklarının bu verilerin işaret ettiğinden çok daha fazla olduğu ortadadır.”   İktidarın 'çocuk istismarı' politikası   Çocuklara yönelik tecavüzün “evlilik” adı altında meşrulaştırıldığına dikkat çekilen açıklamada, iktidarın da bu durumu teşvik ettiğinin altı çizildi. Mayıs 2015’te AYM’nin dini nikah kıyan imam ve çiftlere ceza vermesini öngören kanun maddesini iptal ettiği, 2016’da Meclis Boşanma Komisyonu Raporu'nda ise tecavüz failinin “sorunsuz” bir evlilik sürdürmesi halinde denetimle serbest bırakılmasının önerildiği aktarıldı.  Açıklamada AKP’nin “Bir kereden bir şey olmaz” zihniyeti anımsatılarak, “tecavüzcüsüyle evlendirme” düzenlemesi ile evlilik yaşının 15’e indirildiği vurgulandı. Kasım ayının 16’sında Meclis'e getirilen yasa taslağı ile faillere af getirilmesinin hedeflendiği hatırlatılan açıklamada, çocuk istismarına yönelik suçlarda yaş kademesinin 12’ye geriletildiği vurgulandı.   ‘İktidar suçları körüklüyor’   Müftülüklere ve dini görevlilere resmi nikah kıyma yetkisinin tüm tepkilere rağmen 2017 yılında Meclis'ten geçirilerek verildiği anımsatılan açıklamada, söz konusu durumun çocuk yaşta evlilikleri yaygınlaştırdığı söylendi. Diyanet’in 2018’de resmi internet sitesinde çocukların evlendirilmesinin uygun olduğuna dair fetva yayınladığı anımsatılan açıklamada çocukların cinsel istismarı faillerine yönelik af girişimlerini gündemde de tutarak cinsiyetçi uygulamalara göz yumulmasının önünün açıldığı belirtildi. Toplumsal cinsiyet eşitsizliğinden beslenen kadınlara karşı şiddet ile bütüncül mücadeleyi öngören İstanbul Sözleşmesi’nden Anayasa’ya aykırı olarak çıkma kararına değinilen açıklamada, “Bunlar, iktidarın kadına karşı şiddet veya çocuk cinsel istismarı ile mücadele etmediğinin, aksine bu suçları görmezden geldiğinin, hatta körüklediğinin en açık göstergesidir” denildi.   ‘Çocuk cinsel istismarına af’   AKP’nin Anayasa değişikliği teklifinin Meclis’e getirileceği vurgulanan açıklamada, altı yaşındaki bir çocuğun ailesi tarafından, evlilik adı altında, tecavüze uğradığının altı çizilerek şunlara yer verildi: “Kadın düşmanı olan söylem ve politikaların bugün geldiğimiz noktada yol açtığı sonuç: Şiddet ve istismara karşı mücadele eden kadın örgütlerinin hedef alınması, açıktan nefret söylemine maruz bırakılması, kadın karşı şiddeti protesto etmek için 25 Kasım’da, 8 Mart’ta barışçıl eylemlere katılan kadınların gözaltılar ve açılan davalarla sindirilmeye çalışılması, kadın derneklerinin kapatılmaya çalışılması ve tüm bunların iktidar eliyle uygulanması veya teşvik edilmesidir. Mevcut iktidar tarikatlarla işbirliği içinde hem eşitlik hem de laiklik ilkelerine savaş açmıştır. Toplumsal cinsiyet eşitliği ve laiklik ilkelerini benimsemeden, ayrımcılığa karşı net tavır almadan, kız çocuklarına ve kadınlara karşı şiddet önlenemez. Kadına şiddeti ve ayrımcılığı 'din' diye 'manevi değer' diye meşrulaştıranlar, çocuk cinsel istismarını affa kalkışanlar, yasa da Anayasa da yapamaz!”