Üç kuşak 42 yıldır Hayrettin’i ve adaleti arıyor 2022-11-19 13:11:54       İSTANBUL- Cumartesi Anneleri, 42 yıldır adaletin sağlanmadığı Hayrettin Eren dosyasını kamuoyu ile paylaşarak, ailenin üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti aradığı ifade edildi.   Kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin açığa çıkarılıp yargılanması için her hafta Galatasaray Meydanı’nda bir araya gelen Cumartesi Anneleri, 921’inci hafta eylemlerini de meydanın kendilerine yasaklanmasından dolayı online gerçekleştirdi. Bu haftaki eylemde İstanbul’da 21 Kasım 1980 tarihinde gözaltına alınan ve 42 yıldır kendisinden haber alınamayan Hayrettin Eren’in akıbeti soruldu.   ‘Hedef gösterme sonrası suskunluğu tanıyoruz’   Bu haftaki açıklamayı Hayrettin Eren’in yeğeni Setenay Yarıcı okudu. Hayrettin Eren’i aramaktan ve adalet taleplerinden vazgeçmeyeceklerini belirten Setenay, yaşam hakkını ihlal etmemek, tehlike ve risklere karşı etkili bir şekilde korumanın devletin görevi olduğunu hatırlattı. Setenay, İstiklal Caddesi’nde yaşanan bombalı saldırıya ve hedef gösterilmelerine dikkat çekerek, “Bu sorumluluğun layıkı ile yerine getirilmemesi sonucunda gerçekleşen İstiklal Caddesi’ndeki bombalı saldırıda altı insanımız yaşamını yitirdi, 81 insanımız yaralandı. Kamuoyuna yansıdığı gibi, olayın hemen ardından Cumartesi Anneleri’nin evladı ve avukatı Jiyan Tosun; bu menfur saldırı ile ilişkilendirilmek istendi. Hem Jiyan’ı, hem ailesini hem de hak savunucularını hedef gösteren bir komplo girişimi ile karşılaştık. Avukatlarımız Jiyan Tosun ve Eren Keskin’e örgütlü bir biçimde yapılan ölüm tehditleri karşısında, tüm çağrılarımıza rağmen, İstanbul Valiliği ve İstanbul Emniyet Müdürlüğü başta olmak üzere yetkililer uzun süre suskun kaldı. Adalet Bakanı ise olaydan 3 gün sonra açıklama yaptı ve koruma kararı verildiğini açıkladı. Saldırganları cesaretlendiren bu suskunluğu daha önce de yaşadık, tanıyoruz. Bugün susanların, tarih önünde insan hakları savunucularına yönelebilecek her türlü saldırının sorumlusu olacaklarını hatırlatıyoruz” ifadelerini kullandı.   Elmas ve Kemalettin’in bıraktığı yerden…   Ardından 921’inci hafta basın açıklamasına geçen Setenay, “Elmas ve Kemalettin Eren’in bıraktığı yerden, 12 Eylül işkencehanelerinde gözaltında kaybedilen ‘Hayrettin Eren için adalet istiyoruz’ diyerek kamuoyu karşısındayız” dedi. Daha sonra Hayrettin’in hikayesini paylaşan Setenay, şöyle devam etti: “26 yaşındaki Hayrettin Eren, İstanbul’da yaşıyordu. 12 Eylül darbe koşullarında hakkında arama kararı vardı. 21 Kasım 1980 tarihinde otomobili ile İstanbul Saraçhane’ye gitti. Burada buluştuğu arkadaşı ile birlikte gözaltına alındı. Hayrettin, arkadaşı ve otomobili önce Karagümrük Karakoluna, oradan da Gayrettepe Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. Hayrettin, Gayrettepe Siyasi Şube’nin bodrum katında ağır işkence altındayken, kapıda bekleyen annesine ‘Gözaltında böyle biri yok!’ denildi. Emniyetin bahçesinde duran otomobili gösterip, ‘Oğlumun arabası burada kendisi nasıl yok?’ diye ısrar eden Elmas Eren tartaklanarak dışarı atıldı. Sonra Hayrettin’in arabası da kaybedildi. Hayrettin Eren’i gözaltına alınırken, karakolda tutulurken ve siyasi şubede işkencedeyken gören çok sayıda tanık vardı. Ancak gözaltına alındığı inkar edildi. Sıkıyönetim Savcılığı’na yapılan suç duyuruları sonuçsuz bırakıldı. Aradan geçen 42 yılda hukuk işletilmedi. Hayrettin Eren’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasız bırakıldı.”   Üç kuşaktır Hayrettin ve adalet aranıyor   Setenay, dosyayı canlandırmak için girişimlerde bulunmayı sürdüren Eren Ailesi’nin üç kuşaktır Hayrettin’i ve adaleti aradığının altını çizerek, “921’inci haftamızda 42 yıldır Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkarmayan ve uluslararası hukukta ‘sürekli bir suç’ olarak tanımlanan gözaltında kaybetme suçunu cezasız bırakan tüm iktidarların suçun ortağı olduğunu bir kez daha hatırlatıyoruz. Adli mercileri hukuku işleterek Hayrettin Eren’in akıbetini açığa çıkartma ve sorumluların cezalandırılmasını sağlama görevini yerine getirmeye çağırıyoruz. Kaç yıl geçerse geçsin; Hayrettin Eren için, tüm kayıplarımız için adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan, 222 haftadır bize yasaklanan kayıplarımızla buluşma mekânımız Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz” şeklinde konuştu.   İkbal Eren: 42 yıldır adalet arıyoruz   Daha sonra Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren Yarıcı konuştu. İkbal, “42 yıldır Hayrettin Eren için bu ülkede adalet arıyoruz” dedi. 42 yıldır Hayrettin Eren için adaletin işlemediğini söyleyen İkbal, “Failler korunuyor, kollanıyor. Devlet bu yüzden işlediği işi kabullenmiş oluyor. Devlet eli ile ölen ve öldürülen sevdiklerimizin faillerini korudukları müddetçe bu suça ortak oluyorlar. Mezar hakkı vardır her insanın. Hem ölen hem de geride kalanların onları anmak için. Ama bu hak da ellerinden alındı. Kalan insanlara dönük psikolojik baskı her geçen gün artıyor” diye belirtti.   ‘Meydanı bize kapatmakla korumuş olmuyorsunuz’   İstiklal Caddesi’nde 13 Kasım günü yaşanan bombalı saldırı sonrası Zafer Partili Adem Taşkaya tarafından Cumartesi Anneleri’nin hedef gösterildiğini hatırlatan İkbal, faillerin değil Cumartesi Anneleri’nin yargılandığını belirtti. İkbal, “Bize Meydanı kapatmakla o meydanı korumuş olmadınız. Biz meydanımızı istiyoruz. Faillerin adalet ile yüzleşmesini istiyoruz” sözleri ile de Galatasaray Meydanı’ndan vazgeçmeyeceklerinin altını çizdi.