Roboskî’nin üzerinden 130 ay geçti 2022-10-28 14:43:57     ANKARA - Roboskî Katliamı için adalet isteyen İHD Ankara Şube Eş Başkanı Fatin Kanat geçmişle yüzleşmek ve hesaplaşmak isteyenlerin, devlet tarafından ayrıca cezalandırıldığını söyledi.   Roboskî İçin Adalet Girişimi, Şırnak'ın Uludere ilçesine bağlı Roboskî köyünde 28 Aralık 2011’de savaş uçaklarının bombardımanı sonucu 19’u çocuk 34 kişinin katledilmesinin 130’uncu ayında bir araya geldi. İnsan Hakları Derneği (İHD) Ankara Şubesi önünde yapılan açıklamada, “Katiller Bulunsun! Roboskî Bir Daha Asla” pankartı taşındı.    ‘Roboskî devletin ‘araştırılmasın’ sınırlarına takıldı’   Açıklamada konuşan İHD Ankara Şube Eşbaşkanı Fatin Kanat, katliamın Meclis’te kurulan komisyondan kısa sürede rafa kaldırıldığını ve sivil savcılık araştırmadan askeri savcılığa geçirildiğini hatırlattı. Fatin, şöyle konuştu: “Kendi unsurlarının yaptığı katliamı nasıl araştıracağı belirsiz askeri savcılığın ‘emirden kaynaklanan önlenemez bir hata’ örtbasıyla ve mahkeme başkanının şerh yazısıyla takipsizlikle kapatıldı. O komisyonda olan Levent Gök’ün kitabı katliam gerçeklerini detaylıca anlatıyor. Roboskî Katliamı; tüm gerçekliğiyle yaşanmış, aydınlatılmamış ve bilinmeyen hiçbir yanı kalmamışken, sistemin yürütücü ve yöneticilerine ucu değeceği için, cezasızlık politikasına ve devletin ‘araştırılmasın’ sınırlarına takılan 11 yıllık açık bir yaradır. Katledilmelerinden bugüne yaratılan sis perdesi içine saklanmış durumda katliam failleri. Aileler, bir köy, bir halk, tüm toplum adaleti arasa da bu sisi oluşturanlar, toplumun katledenleri bilmesini istemiyor, gerçeğin perdesi aralanmıyor. 11 yıldır herkes sus-pus, adalet yok, cezasızlık zırhı sisi daha da artırıyor, hukuk zaten kayıp. İki yıldır da ailelerin son başvurusu Anayasa Mahkemesi’nde bekletilmekte.”   ‘Bir vicdansızlığın sembolü’   100 yıllık cumhuriyet tarihinde siyasetler ve yönetimlerin içlerinde yer aldığı katliamlarda cezasızlık ve hukuksuzluğun sürdüğünü vurgulayan Fatin, “1990’larda işlenen faili meçhul cinayetlerde olduğu gibi; sistemin sorumluluğu biliniyor ama tüm cinayetler ve katliamlarda gerçeğin üstü hep örtülü. Roboskî faillerinin yargılanması, bu acıların bir daha yaşanmaması için bir eşiktir ve coğrafya kader değildir. Roboskî, halkın yaşama kültürü hiçe sayılarak siyasilerce çizilmiş sınırların; 90’larda, burada kendi köylerinde yaşarken işkenceye uğrayıp kendi topraklarından göç etmiş ve güneye geçmiş akrabalarıyla alışveriş yaparak geçimini sağlayan insanlarımızın yaşamını yok eden bir vicdansızlığın sembolü ve devlet dersinde bir katliamdır. Düne kadar yaşananların eşiği Roboskî ise, yarın katliamların tekrar etmemesinin ve çözümün yeniden kurulabilmesinin eşiği de insan hakları, barış, adalet, cezasızlığın bitirilmesi ve sorumluların hesap vermesidir. Sınırlara karşı çıkmanın, barışın, demokrasinin, çözümün yolu Roboskî için adalettir” ifadelerini kullandı.   Sorumlular korunuyor   Fatin, devletin Roboskî Katliamı’ndan çözüm sürecine, bölgede yaşanan katliamlardan bugüne, adalet için adım atmadığını ve sorumluların cezasızlıkla savunduğunu ve koruduğunu yinelerken, “Yargı; ezilenlerden, katledilenlerden, mağdurlardan değil, egemenlerden ve sistemden yana oldu. Roboskî ve tüm katliamların ardından gelişen adaletsizlik ve cezasızlığı bitirebilmemizin yolu; bir araya gelip, mücadele ederek, unutturmayarak ve halklar için kurgulanmış bir sistemi inşa ederek mümkün olacaktır. Savaşların, katliamların ve çözümü aramayan siyasetin varlığı; açlık, ekonomik kaos, pahalılık, savaş, doğruları aramayan, gerçekliğini yitirmiş adalet ve hukuk, insan odaklı olmayan siyaset ve yıkım olarak yaşantılarımızda sürmeye devam ediyor” dedi.