Eren Keskin: Şebnem ve 11 gazeteci aynı kapsamda gözaltına alındı 2022-10-26 10:14:26     İSTANBUL - TTB Başkanı Şebnem Korur Fincancı’nın hedef gösterilerek gözaltına alınmasına tepki gösteren İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “Şebnem hoca iki gün önce yurt dışındaydı, isteseydi gelmeyebilirdi ama geldi. 11 gazeteci de aynı kapsamda gözaltına alındı, bunların bu yüzyılda bir suç olarak değerlendirilmesi akıl dışı” dedi.   Türkiye’nin Güney Kürdistan’da bulunan Zap, Avaşîn ve Metîna bölgelerine yönelik gerçekleştirdiği kimyasal silahlı saldırıda katledilen 2 YJA STAR ve HPG’linin görüntülerini değerlendirdiği ve etkili bir soruşturma yapılması gerektiğini belirttiği programın ardından Türk Tabipler Birliği (TTB) Başkanı Şebnem Korur Fincancı, iktidar ve milliyetçi kesim tarafından hedef gösterildi. Bu sabah ise Şebnem, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından açılan soruşturma gerekçesiyle İstanbul’daki evinden gözaltına alındı.   Şebnem’in İstanbul’da bulunan evinden alınarak Ankara’ya götürüldüğü öğrenilirken, duruma dijital medyada insan hakları savunucularından siyasetçilere, öğrencilerden sanatçılara her kesimden tepkiler geldi.   Şebnem’in gözaltına alınmasına dair ajansımıza konuşan İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, dün çok sayıda kentte yapılan ev baskınında ajansımız ve Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirlerinin de aynı kapsamda gözaltına alındığını vurgulayarak herkese ayrım gözetmeden duyarlılık gösterme çağrısında bulundu.   ‘Akıl dışı!’   “Şebnem hoca iki gün önce yurt dışındaydı, isteseydi gelmeyebilirdi ama geldi” diyen Eren, gözaltı ve tehditleri bir sindirme ve korkutma yöntemi olarak değerlendirdi. Türkiye’nin, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ni (AİHS) imzalamış bir devlet olduğunu anımsatan Eren, “Bu sözleşmenin 9’uncu ve 10’uncu maddeleri ifade özgürlüğünü düzenliyor ve AİHM Türkiye’yi defalarca benzer dosyalarda mahkum etti. AİHM diyor ki, bir düşünce şok edici dahi olsa engellenemez. O nedenle Şebnem kendi mesleği doğrultusunda bir iddia hakkında konuşmalar yaptı. Bunun artık bu yüzyılda bir suç olarak değerlendirilmesi akıl dışı bir şey. Ve Türkiye, bu dava dışında da mahkum olacak AİHM’e. Ama maalesef ki hukuku artık tamamen siyaset belirlediği için biz bunları yaşamaya devam ediyoruz” sözlerini kullandı.   ‘İfade özgürlüğünün en çok ihlal edildiği süreç’   Dün çok sayıda kentte evlerine yapılan baskınla ajansımız ve MA muhabirlerinden 11 özgür basın emekçisinin de aynı kapsamda gözaltına alındığını vurgulayan Eren, 2022 yılında gazetecilerin yaptığı haberler nedeniyle gözaltına alınmaları ve tutuklanmalarının “akıl dışı” olduğunun altını çizdi. İfade özgürlüğünün en çok ihlal edildiği bir dönem olduğuna dikkat çeken Eren, “Beğenmediğiniz bir konu varsa soruşturma açarsınız, gidip ifade verirler. Ancak bu gözaltı, tutuklama artık hakikaten akıl dışı şeyler ama maalesef ifade özgürlüğünün en çok ihlal edildiği bir süreç yaşıyoruz. O nedenle bütün bunları yaşamaya devam ediyoruz” dedi.   ‘Ayrım yapmadan ses çıkarılmalı’   Şebnem ve 11 gazetecinin tüm baskı, engelleme ve tehditlere karşı büyük bir cesaret sergilediğine vurgu yapan Eren, “Bu cesareti yaymak gerekiyor ama maalesef savaş ve çatışma ortamını görmezden gelerek yaşamaya devam eden birçok kesim var. O nedenle de maalesef büyük bir mağdur seçicilik var. Eğer bugün gözaltına alınan gazeteciler örneğin Halk TV’den, Tele 1’den, Hürriyet’ten, Akşam’dan olsaydı bütün Türkiye ayakta olurdu. Ama maalesef Kürt gazeteciler söz konusu olduğunda hep aynı şeyleri yaşıyoruz şeklinde konuştu. Büyük bir duyarsızlığın söz konusu olduğunu paylaşan Eren, “Biz bunları maalesef Musa Anter’den, Ferhat Tepe’den, Hafız Akdemir’den hatırlıyoruz. Herkes suskun kaldığı için o insanlar yaşamlarını yitirdi. Dilerim ki artık insanlar hak talepleri için mağdur ayrımı yapmadan ses çıkarmaya başlar” sözleriyle herkesi yaşananlara ses çıkarmaya çağırdı.   Eren ayrıca İHD olarak Ankara’da süreci takip edeceklerinin bilgisini de verdi.