Tahliye olan Zeynep Sipçik: İçerideki çığlığa sessiz kalmayın 2022-10-22 09:12:26     Dilan Babat    ANKARA - Sincan Cezaevi’nden tahliye olan Dargeçit eski Belediye Eşbaşkanı Zeynep Sipçik, cezaevinde 9 tutsak kadının daha infazlarının bitmesine rağmen tahliye edilmediğini belirterek, “İçerideki çığlığa sessiz kalınmamalı” dedi.    Mardin’in Dargeçit (Kerboran) eski Belediye Eşbaşkanı Zeynep Sipçik, 2016 yılında yerine kayyım atandıktan sonra “örgüt üyesi”  olmak iddiasıyla 30 Mart 2016 tarihinde gözaltına alınmış, ertesi gün çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak, Mardin E Tipi Kapalı Cezaevi’ne gönderilmişti.  Zeynep,  daha sonra güvenlik gerekçesiyle Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’ne sürgün edilmişti.    Davanın Van 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında mahkeme heyeti, uzun tutukluluk süresini göz önünde bulundurarak Zeynep’in tahliyesine karar verdi. Zeynep dün akşam saatlerinde bulunduğu Sincan Cezaevi’nden tahliye edildi.   Zeynep cezaevinden çıktıktan sonra ilk mesajını ajansımızla paylaştı.    ‘9 kişi infazını bitirdiği halde tahliye edilmiyor’   Özgür olmanın çok güzel bir duygu olduğunu söyleyen Zeynep, arkasında onlarca arkadaşını bırakmaktan dolayı mutlu olmadığını belirtti. Sincan Cezaevi’nde çok yoğun baskıların yaşandığını dile getiren Zeynep, “Neredeyse ‘gözünün üstünde neden kaşın var’ diyerek disiplin soruşturmaları açılmaktadır. Disiplin soruşturmaları hücre cezası ile ziyaret ve telefon görüşü yasakları sonuçlanmaktadır. Disiplin soruşturmaları birçok arkadaşın tahliye olmaması için bir neden olarak gösteriliyor. Bundan kaynaklı son bir yıldır 9 arkadaşımız infazını bitirdiği halde tahliye edilmiyor. Son olarak 4 arkadaşımızın infazları bir yıldır bitmesine rağmen tahliye edilmedi. 6 ay uzattılar, bu 9 arkadaş içerisinde belediye eşbaşkanlarımız da var. Yönetici arkadaşlarımız, anne olan arkadaşlarımız var” dedi.    ‘İçerideki çığlığa sesiz kalınmamalı’   Arkadaşlarının tahliye edilmemesine ilişkin cezaevi idaresi tarafından kendilerine mantıklı bir gerekçe sunulmadığını söyleyen Zeynep, çok ilginç gerekçelerin öne sürüldüğüne işaret etti. Zeynep, “Yoğun bir baskı, yoğun bir düşmanlaştırma söz konusu. Sadece Sincan değil birçok cezaevinde bu tür yaklaşımlar genelleştirilmiş durumda. Bunun farkındayız ve bir şeylerinde yapılması gerekiyor. İçerideki çığlığa sesiz kalınmaması gerekiyor. Orada bir şekilde dört duvarlar var, oradaki siyasi tutsakların sesi kısılmaya çalışılıyor. Duvarların içerisinde çıkan çığlıkların duyulması ve herkesin duyarlı yaklaşması gerekiyor” sözlerini kullandı.    ‘Komün yaşam’ tahliye edilmeme gerekçesi   Cezaevinde Rojda Eres, Sedef Demir, Dilan Oynaş, Hanım Yıldırım, Zeynep Bingöl, Mukaddes Kubilay, Sabite Ekinci ve Berin Sarı”nın cezalarının bitmesine rağmen tahliye edilmemelerine değinen Zeynep, “Öyle ki Hanım Yıldırım'ın tahliye edilmemesine, ‘Neden koğuş içerisinde sorun çıkarmıyorsun, şimdiye kadar birlikte kaldığın arkadaşlarını şikayet etmiyorsun’ gerekçesi öne sürülüyor. Son yasa ile birlikte ‘iyi halli’ olmak için ‘uyumlu olacaksın’ gibi gerekçeler öne sürülüyor ama mesele bize gelince bunlar bile farklı önümüze getiriliyor. Uyumlu olmayı, birlikte hareket etmeyi, komün yaşamın kurulmasını tahliye edilmeme gerekçesi olarak önümüze sürülüyor. Ortada ciddi handikap var, tahliye etmek istemiyorlar. Fiilen Sincan Kadın Kapalı Cezaevi’nde bulunan kadınların infazı yakılmış durumda. Her ne kadar resmi olarak infaz yakılmamışsa da fiilen infazlar yakılıyor” diye konuştu.