‘Rojhilat ve İran halkının tek dostu ezilen halklardır’ 2022-10-08 20:31:11   İZMİR- Rojhılat’ta başlayıp İran’a yayılan direnişe ses vermek için bir araya  gelen İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, “Rojhilat ve İran emekçi halkının tek gerçek dostu dünyanın emekçi halkları ve ezilenleridir” dedi.   İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri, İran Molla rejiminin “ahlak polisi” tarafından katledilen Jina Mahsa Amini için Rojhılat’ta başlayıp İran’a yayılan direnişe ilişkin Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde basın açıklaması düzenledi. “İran’dan Türkiye’ye jin jiyan azadî” yazılı pankartın taşındığı açıklamada sık sık “jin jiyan azadî”, “Faşizme karşı omuz omuza”, “İran halkı yanlız değildir”, “Bijî bratiya gelan” ve “Yaşasın halkların direniş birliği” sloganları atıldı. Basın açıklamasını TMMOB Yönetim Kurulu üyesi Esen Leyla İmre okudu.    ‘Halk kapitalist molla rejimine ses çıkarıyor’   İran’da halkın 23 gündür mücadeleye devam ettiğini ifade eden Esen, Ortadoğu halkının yıllardır gericiliğe, kapitalist molla rejimine ve dayatılan yaşam biçimine karşı ses çıkardığını dile getirdi. Esen “Hegemonik güçlerin söz sahibi olmaya çalıştığı, emperyalist ülkelerin Ortadoğu’yu kendi aralarında paylaşma savaşı yıllardır devam ediyor. İran’da ise mevcut iktidar tarafından bölünme korkusuyla tehdit edilen Kürtler, Farslar, Azeriler, Belluclar yoksulluk ve baskı altında yaşayan büyük bir hapishaneye mahkum edilmiştir. Halka, dini maneviyat adı altında yoksulluğu öven rejim güçleri kendileri ise lüks ve şatafat içinde yaşamaya devam ediyor. Halka Amerika ve dış güçler bizi bölmek istiyor diyen bürokratların çoğununsa başta Amerika olmak üzere başka ülkelerde çifte vatandaşlığı bulunmakta” diye ifade etti.   ‘Jina’yı katledenlerle Dilek Doğan’ı katledenler arasında fark yok’   İran’da halkın sokaklarda  “jin jiyan azadî” ve “Diktatöre ölüm” diye haykırdığını ifade eden Esen, direniş büyüdükçe rejimin şiddetinin de arttığını ifade etti. Esen, “Öğrenciler üniversitelere kapatılıp katlediliyor, katledilen yurttaşların cesetleri saklanıp kaçırılıyor. Bu vahşete karşı Kanada’ da, Güney Kore’ de Amerika’da, İtalya’ da ve onlarca ülkede sokaklardayız.  Çünkü biliyoruz Mahsa’ yı, Nika’ yı katleden devlet ile Dilek Doğan’ ı katledenler arasında bir fark yok. Şerif Üniversitesinin öğrencilerini okula kapatıp ateş açanlar ile Boğaziçi Direnişinde öğrencilere canhıraş saldıran, Ali İsmail’ i öldüren polis arasında da bir fark yoktur.  Veyahut her gün bizlere yoksulluğu övüp bizden çaldıkları ile saraylar inşa edenler ile İran rejimi arasında da bir fark yoktur. Her suça battıklarında ‘dış güçler bizi ayırmaya çalışıyor’ beyanı da bu iktidarların ortak yalanıdır” sözlerine yer verdi.   ‘Direnişçilerin tek dostu dünyanın ezilen halklarıdır’   Direnişini destekliyormuş gibi görünen, kendi çıkarları için eğip bükmeye çalışan emperyalist güçlere geçit vermeyeceklerini dile getiren Esen, “İran emekçi halkının tek gerçek dostu dünyanın emekçi halkları ve ezilenleridir. Başta ABD emperyalizmi uyguladığı ambargo ile İran halkının yoksullaşmasının baş sorumlusudur. Buradan bir kez daha sesleniyoruz Ortadoğu halklarının öfkesi, gerici faşist iktidarlara mezar olacak. Yaşasın enternasyonel özgürlük mücadelemiz” diye ekledi.    ‘Sesimiz olun'   Açıklamada söz alan bir İranlı kadın, "Biz önce insanız, kadın olarak haklarımızı istiyoruz. Kürt insanlardan ne istiyorlar, kadınlardan ne istiyorlar. İşçi olarak kadın olarak o ülkede yaşam şartlarının daha iyi olmasını istiyoruz o kadar. Kürt Belluci Türk Fars hiç farkı yok İranlı olarak sadece bizim sesimiz olun” dedi.    'Bir kadın katledildi bir ülke dirildi'   Molla rejiminin 1979'de birçok akrabasını katlettiğini ancak hala İran'da kuzenlerinin bulunduğunu belirten İranlı Muna ise, "Benim hala orayla bağlarım var ama ben oraya saçım ile gidemem. Ben burada yalnızım ama İran'a gitsem de yine yalnız olacağım. 1979'dan bugüne değişen bir şey olmadı. İran'ın bugünkü baskılarında katliamda o seneyi de geçti. O zaman şaha karşı oldukları için katlettiniz, şimdi siz yönetiyorsunuz. Akrabalarımızı kaybettik, kadın olarak orada yalnız. Bir kadın öldü bir ülke dirildi" şeklinde konuştu.    'Göç Merkezi’ne götürülen İranlılar serbest bırakılsın'   İzmir Kadın Platformu adına konuşan Nuray Öztürk ise İran'da Molla rejiminin zor aygıtlarıyla halkı katletmeye devam ettiğini belirterek, "Liseli bir genç kız gözaltına alınıyor ve tecavüz edilerek katlediliyor. İran'da 300 İnsan öldürdü, 15 bin insan tutuklandı ve işkence görüyor. İran'da kadınların mücadelesi dünyaya örnek oluyor. İranlı kadınlar diktatörlüğe karşı yeni bir sayfa açtılar. İran halkı yalnız değildir. Eşitlik ve özgürlüğü tesis edene kadar gerçekten laik bir düzeni inşa edene dek mücadele edeceğiz. Türkiye'de adım adım gerici politikalarla yoksulluğa kadınların haklarını gasp etmeye karşı din üzerinden halkları kutuplaştırıyorlar. Kadınların eşitlik özgürlük talebi var. Biz haklarımızı mücadele ederek kazandık bundan sonra da mücadele edeceğiz. İranlıların eylemlerde dertlerini anlattığında Göç Merkezlerine gönderiyor. Göç merkezlerinden serbest bırakın ve ikili anlaşmalara son verin" diye kaydetti.    Açıklama sloganlarla sona erdi.