Gar katliamının 7’nci yılı: Gelmeyen Adalet için mücadele edeceğiz 2022-10-08 17:38:41   ANKARA - Ankara Gar Katliamı üzerinden geçen 7 yıla rağmen "Gelmeyen Adalet" paneli gerçekleştiren emek meslek örgütleri, adalet gelene kadar barış ve demokrasi yolunda mücadele edeceklerinin mesajını verdi.   10 Ekim Dayanışma Derneği (10 Ekim- Der) öncülüğünde, DAİŞ tarafından gerçekleştirilen ve 103 kişinin yaşamını yitirdiği Ankara Gar Katliamı’nın 7'nci yıl dönümünde Doğal Taşdelen Çağdaş Sanatlar Merkezi'nde "Gelmeyen Adalet" konulu panel gerçekleştirildi. Panele, Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK), Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK), Türk Tabipler Birliği'nin de (TTB) aralarında olduğu çok sayıda emek meslek örgütü, siyasi parti temsilcisi ve hayatını kaybedenlerin aileleri katıldı.   Kolaylaştırıcılığını, 10 Ekim Derneği Başkanı Mehtap Çoşgun' un yaptığı panel sinevizyon gösterimiyle başladı.   ‘Bu kavga bitmeyecek’   Sinevizyon gösteriminin  ardından katılımcıların konuşmalarıyla devam eden panelde ilk olarak konuşan Gar Katliamı Davası avukatlarından Senem Doğanoğlu, 17'inci duruşması görünen Gar Katliamı davasında yaşanan süreci anlattı. Anayasa Mahkemesi önünde, gelmeyen adalete dair mücadele ettiklerini belirten Senem, " Olup bitenden herkes haberdar. Dava devam ederken, duruşma periyotlarıyla sürece odaklanmaya çalıştık. 10 Ekim 2015' e dönmek tam da bu panelin ismidir. Dava biz bitti demeden bitmeyecek. 10 Ekim Davası bir dava değil, bir kavga. Biz AYM'nin önünde bu kavganın bitmeyeceğini söyledik. Devletin sorumluluğu, meselesini dile getirirken, kamu görevlilerin yargılanması gerektiğini tekrar tekrar hatırlattık. İstinafa başvurduk. Sonrasında süreç Yargıtay' a geldi. Ama sonuç alacak mıyız bilmiyoruz. Yargıtay kararında mitingi düzenleyen tertip komitesinin davanın tarafı olmayacağını talep etti. Adil bir karar verilmesi için buradayız. Bu dava barış umudumuzdur" dedi.   ‘Katliamda onların parmağı vardı’   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu kamu görevlilerinin yargılanmasını hatırlatarak, sürece dair verdikleri mücadeleye değindi. Filiz, "Öfkeliyiz, konuya yönelik soru önergesi sunduk ama önergemiz meclis tarafından reddedildi. Yargıtay açıkça gösterilen belgeleri, kabul etmedi. Geride kalanlar olarak açıklamalar anmalar yaptık, her seferinde devlet eliyle baskı ve tepkilerle karşılaştık. Niye böyle yaptılar? Çünkü onların parmağı vardı. Bu ülkede barışın tesis edilmesini savunan insanlar olduğu için yaptılar. Siyaset çirkin bir siyaset. Kendi bekaları için bunu yaptılar" ifadelerine yer verdi.   Türkiye İşçi Partisi ( TİP) İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil ve Gazeteci Erk Acarer ise, panele online olarak katıldı.   ‘Silah ticareti’   Gazeteci Erk Acerer, sürecin devlet eliyle örtüldüğüne ve katliamın Türkiye sosyolojisini anlatan bir katliam olduğunu söyledi. Erk, "Katliam Türkiye'de IŞİD' in nasıl örgütlendiğini ve seçim sürecinin bize ne mesaj verdiğinin göstergesiydi. İnsanlarda çok ciddi öfke var. Diyorlar ki 'Güvenlik tedbirleri almıştık.' Ankara Katliamın’da, 62 istihbarat raporu vardı. Aramıza IŞİD bombaları koyarak bizleri patlattılar. Seçimden önce Diyarbakır'da yapılan katliam da bunun önemli göstergesiydi. IŞİD savaşı bir silah ticaretiydi" dedi.   ‘Siyasi bir dava’   TİP İstanbul Milletvekili Saliha Sera Kadıgil, katliamı gerçekleştirenlerin ve seyredenlerin aynı kişiler olduğuna dikkat çekti. Katliamda devletin sorumluluğu olduğunu belirten Sera, "Bu kadar insan demokrasi ve barış davası için oradaydı. Devletin kendisinin bir sorumluluğu var. Yapılan ihbarlar, katliamı gerçekleştirenleri ihbar edenler, bombalara sağlanan paralar bunların hepsi birbiriyle bire bir bağlantılı. Aradan geçen 7 yıla rağmen, devlet görevlileri davaya tanık olarak bile davet edilmedi. Dönemin Başbakan'ı Ahmet Davutoğlu, 'Oylarımız çoğaldı' dedi. 10 Ekim anmasını bile yasakladılar. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda, siyasi bir dava olduğunu açık ve net bir şekilde görüyoruz. Sonuna kadar bu davanın takipçileri olacağız" sözlerine yer verdi.   Mücadele vurgusu   Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Ankara Milletvekili Murat Emir, 10 Ekim'de yaşadıklarını anlatarak şunları söyledi: “Bir daha 10 Ekim' ler yaşanmayacaksa empati ve dayanışmayla bu zor süreçlerin üstesinden gelmeliyiz. Devleti yönetenler ellerinden ne gerekiyorsa yapıyor. Sorumluluk olan, bizlere düşen bu olayın üstünü örtmeye devam edenlerin politik tutumunu teşhir etmek. Umutsuzluğa kapılmayacağız. Güçlü bir direniş damarı var. Mücadele etmeye devam edeceğiz."   'Sur'da insanların katledildiği yerde festivaller yapıyor'   KESK Eş Genel Başkanı Mehmet Bozgeyik de çok büyük bir katliamla karşı karşıya kaldık dedi. Mehmet,  "İktidarın, mafyacılığın ve gerici zihniyetin gerçekleştirdiği bir katliamdı. Baskıya şiddete maruz kalmışız, bunu tersine çevirmenin tek yolu barış ve demokrasiden geçer. 2013-2015 süreci, Türkiye'nin temel sorunu olan Kürt sorununun başladığı bir dönemdi. Bunun üzerine biriken barış ve demokrasi talepleriyle AKP-MHP'nin eliyle gerçekleşen birçok katliam yapıldı. Cizre'de Sur'da çatışmaların yaşandığı süreçlerde AKP iktidarı şimdi de Sur' da insanların öldürüldüğü katledildiği yerde festival yapıyor. Öfkemiz büyüyor, gerçek bir adaletle karşı karşıya kalmadık. Bugün tek adam sürecinin giderek kurumsallaştığı yargıda bile ciddi bir kriz yaşanıyor" sözlerini kullandı.    Panel , Yoldaşça Türküler grubunun seslendirdiği şarkılar ve şiir dinletisiyle sona erdi.