Askeri darbenin 42’nci yıldönümü: Hesaplaşacağız 2022-09-12 14:10:53     HABER MERKEZİ - 12 Eylül Askeri Darbesi’nin 42’nci yıldönümünde gerçekleştirilen açıklamalarda, 1980 darbesinin bugün de devam ettiği vurgulanarak, “darbecilerle hesaplaşma” sözü verildi.   12 Eylül Askeri Darbesi’nin 42’nci yıldönümü dolayısıyla günler öncesinde başlayan eylem ve etkinlikler bugün de sürüyor. Birçok kentte 12 Eylül cuntası ve sonrasında yaşanan katletme, işkence ve çok sayıda hak ihlaline dikkat çekerek, 42 yıldır faşizme karşı mücadelenin sürdüğü mesajı verildi.   İzmir   İzmir’de de 78’liler Girişimi Eski Sümerbank önünde basın açıklaması gerçekleştirdi. “12 Eylül Darbe rejimi katlanarak sürüyor” pankartının taşındığı açıklamada “Faşizme karşı omuz omuza”, “İnsanlık onuru işkenceyi yenecek”, “Gün gelecek devran dönecek faşistler halka hesap verecek” sloganları atıldı. Basın açıklamasını girişim adına Emine Sözüdoğru okudu.   ‘Darbe ile Kürdistani kesimler iç düşman ilan edildi’   1960-1980 yılları arasında toplumsallığın bir ölçüde ortaya çıktığı nispi demokratik sürecin 12 Eylül Darbesi üzerinden tasfiye edildiğini kaydeden Emine, “Darbecilerin temel amacı, demokratik bir şal altında darbe rejimini kurumsallaştırmak üzere; Pentagon patentli bir soğuk savaş ürünü olarak ‘Ulusal Güvenlik Devletini’ yeniden inşa etmekti. Darbeciler bu anlayışın bir sonucu olarak, demokrasi ve özgürlük fikirlerinin toplumsallaştığı 1970'li yıllar ve sonlarına doğru toplumun sol ve Kürdistani kesimlerini ‘iç düşman’ kabul ettiler” ifadelerini kullandı.   ‘Cezaevleri işkence kampına dönüştü’   “Sözde sivil hükümetlerin ‘Ulusal Güvenlik Rejimi’ çerçevesinde iktidarı darbe rejimiyle bölüşmeye rıza gösterdiğini” söyleyen Emine, “Darbecilerin ayrımsız, muhalif ya da farklı her kesime karşı uyguladığı ölçüsüz şiddetin yanıtı, 1984'den sonra patlak veren ‘Kürdi savaş’ oldu. Bu savaşın kısa sürede büyümesinin ana kaynaklarından biri- abartısız- işkence kampına dönüştürülen Diyarbakır 5 Nolu Askeri Cezaevi oldu. Mamak, Metris ve Türkiye'nin her yanına yayılan sayısız askeri cezaevinde inanılmaz bir şiddet uygulandı. Bunlar kayda bile geçmedi” dedi.   ‘Sadece askeri değil tüm alanlara yönelik darbe’   12 Eylül projesi sadece askeri darbe değil, ülkenin ekonomik yapısı, toplumun siyasi tercihleri, düşünce ve kültürel özellikleri ile oynayan, ancak ‘yerlilik’ bağları olmayan bir proje olduğunu ifade eden Emine “Eşitlikçi, insana ve kardeşliğe dayalı yüksek değerler tasfiye edilecek; para, statü ve güce dayalı aşağı değerler sisteminin önü açılacaktı. 12 Eylül sonrası gençlik, işte bu aşağı değerler kuşatması altında yetişti. Klasik kapitalizmin üretime yönelik yapılanması dahi gözden düşürüldü, Para ile para kazanmak varken, üretim gibi zor ve sorunlu işlerle uğraşmaya gerek kalmayacaktı. Siyaset yapma ile çıkar sarmalları arasında çürüme iç içe geçti. Bu durum siyaseti çürüttü. Çürüme, sonunda tüm kurumları sarmalı içine aldı” diye konuştu.   Darbeler darbeleri doğurdu   12 Eylül'ün darbeciliğinin yargılanmayışının bedelinin 28 Şubat, onun da bedelinin 15 Temmuz Darbe Girişimi ve “tek adam rejimi” olduğunu kaydeden Emine, “Aradan ne kadar zaman geçerse geçsin, yeni bir darbe olmamasının en gerçekçi yolu darbelerle hesaplaşmak, darbecilerin ve işkencecilerin yargılanmasını sağlamaktır” vurgusu yaptı.   Açıklama sloganlarla sona erdi.    Ankara   Ankara 78 ‘liler Federasyonu, ABD Büyükelçiliği önünde basın açıklaması yaptı. Açıklama sırasında büyükelçiliğin önüne “Darbenin 42’nci yılında 12 Eylül devam ediyor hala. ‘Bizim çocuklar başardı’ diyen ABD emperyalizmini kınıyoruz” yazılı çelenk bırakıldı.   ‘Haklarımız sermayeye peşkeş çekiliyor’   Açıklamada konuşan Ankara 78’liler Federasyonu Yönetim Kurulu Üyesi Cumhur Yavuz, konuşmasına 12 Eylül generallerinin hesap vermeden öldüklerine dikkat çekerek başladı. Yargılamaların bir bir düşürüldüğünü hatırlatan Cumhur, “İşkenceciler devlet kademelerine yönetici olarak atanıp ödüllendirildiler. Şimdiye kadar yönetime gelen tüm hükümetler darbecilerle hesaplaşmak yerine darbenin nimetlerinden faydalanmayı seçtiler” dedi. Darbenin hala devam ettiğini kaydeden Cumhur, ekonomik krize de değindi. Cumhur, birçok insanın ülkeden kaçmaya çalıştığını ifade ederken, içeride ve dışarıda savaş politikalarının dayatıldığını vurguladı. Cumhur, “80'li yıllarda sistem sermayeyi içine düştüğü krizden çıkarabilmek için halka yoksulluk ve sefalet olan 24 Ocak kararlarını dayatmaktaydı. Bu kararları uygulayabilmek için ülkenin geleceğini karartıp sermayeye dikensiz gül bahçesi yaratanlar, yetiştirdiği kadrolarıyla bugün de darbe koşullarını aratmayacak şekilde halka açlığı yoksulluğu dayatıp, sermaye çetelerine halklarımızın hak ve kazanımlarını peşkeş çekiyor” ifadelerini kullandı.   İstanbul Sözleşmesi   Cumhur, konuşmasına şöyle devam etti: “Kadına ve çocuklara yönelik şiddet, taciz, tecavüz ve katliamları artarken İstanbul Sözleşmesi’ni kaldırdılar. Ülkemiz KHK'lerle yönetiliyor. KHK ile işinden aşından olan insanlar açlığa mahkûm edilmiş durumda. Ülkenin geleceği bir kişinin dudakları arasında, herkes onun ağzından çıkacak söze bakıyor. İnsan Hakları, Barış, Demokrasi, Basın özgürlüğü tamamen yok edilmiş durumda. Sahibinin sesi çanak medyadan başka bir ses çıkmasına izin verilmiyor. En ufak adil yargılanma talebi bile geri çevriliyor.”   ‘AKP eliyle sürdürülüyor’   Bugüne kadar süren direnişin bugünden sonra da devam edeceğinin altını çizen Cumhur, “Hesabı görülmemiş hiçbir hesabı kapatmadık. Devrimcilerin kapatmadığı hiçbir hesap kapatılamayacaktır” dedi.   Açıklama, “Gün gelecek devran dönecek, darbeciler halka hesap verecek” sloganlarıyla son buldu.   78’liler Girişimi’nden açıklama   78’liler Girişimi, Kürdistan Komünist Partisi, Ankara Düşünceye Özgürlük Girişimi ve Mustafa Suphi Kültür Merkezi, 12 Eylül 1980 yılında yapılan Askeri Darbenin 42’nci yıldönümünde Mülkiyeliler Birliği’nde bir açıklama yaptı. Toplantının yapıldığı salona, “42 yıl süreklileşen darbe rejimi devam ediyor” pankartı asıldı. Toplantıda konuşan 78’liler Girişimi'nden Metin Uzunuz, 12 Eylül darbesinin ardından gelen yasakların hala devam ettiğini belirterek, “Darbecilerin yaptığı 12 Eylül Darbe Anayasası ile siyasi partiler, seçim Barajı, YÖK, RTÜK, sendikal yasalarının yanı sıra, 12 Eylül devletinin hukuki temellerini oluşturan 1980-83 döneminde yapılan 600 civarında yasa ve binlerce yönetmelik, 42 yıldır sürüyor. Türk siyaseti ve siyasetçileri 42 yıldır Türkiye'yi, işte bu tekçi darbe anayasası, darbe yasaları ve yönetmelikleri ile yönetiyor” İfadelerini kullandı.