Tutsak yakınları: Barışı devlet istemiyor 2022-09-01 14:57:19         İZMİR/DENİZLİ - Hasta ve tahliyesi gelen tutsakların serbest bırakılmasını talep eden tutsak yakınları, “Kürt halkının önderi barış için, kan dökülmemesi için İmralı Adası’nda. Devlet barışı istemiyor. Suçun en büyüğü devletindir” dedi. Denizli'de ise hasta tutsak Ekim Polat'ın annesi Songül İlker'in oturma eylemi 16'ncı gününde.    Hasta ve infazı yakılan tutsakların tahliye edilmesi ve cezaevlerindeki tecride son verilmesi talebiyle yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti, 107’nci gününde Bayraklı Adliyesi önünde devam etti. Nöbete, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Seferihisar ve Bayraklı ilçe örgütleri destek verdi. “Hasta tutuklulara özgürlük” ve “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” yazılı önlükleri giyen tutsak yakınları sık sık, “Bijî berxwedana zindanan” sloganı attı.     ‘Artık yeter’   Nöbette konuşan Tekirdağ F-2 Nolu Cezaevi’nde tutulan hasta tutsak Bayram Kaymaz’ın annesi Medine Kaymaz, Barış Anneleri olarak Adalet Nöbeti’ne katıldıklarını belirtti. 1 Eylül Dünya Barış Günü dolayısıyla savaşın durması çağrısında bulunan Medine, “Türk, Kürt, Arap, asker ya da cezaevinde bulunan kimsenin kanı dökülmesin. Bugün dünya barış günü ve biz anneler tüm dünya için barış istiyoruz. Devletin bu zulmü artık yeter. Aslında devletin barışı sağlaması, zulmü önlemesi gerekir. Çocuklarımız cezaevlerinde hasta, tahliyesi gelenler hala içeride” dedi.    ‘Devlet barış istemiyor’   Kürtleri katlederek, ya da cezaevine göndererek bitiremeyeceklerini vurgulayan Medine, “Ancak barışı sağlamanız gerekir. Çünkü hakkımız var, Kürt halkının önderi barış için, kan dökülmemesi için İmralı Adası’nda denizin ortasında. Ne avukatı ile ne ailesi ile görüştürülmüyor. Devlet barış istemiyor. Suçun en büyüğü devletindir. Yurdumuzu harap etmeyin, kan dökmeyin. Türk, Kürt, Arap, insan insandır ve biz kanın dökülmesini istemiyoruz. Biz anneyiz ve herkes için barış isteriz. Çünkü asker de bizim çocuğumuzdur, dışarıdakiler de zindandakiler de bizim çocuğumuzdur” diye belirtti.    Açlık grevine dikkat çekildi   Tutsakların kalp krizi geçirerek hayatını kaybettiğinin gerçek olmadığını söyleyen Medine, Oysa hastalara ilaç vermiyorlar, yiyeceklerini vermiyorlar. Sonra da hastalıktan öldüklerini söylüyorlar ama doğru değil. Kaç cenaze çıktı cezaevinden. Çocuğunun cenazesini torbaya koyulup bir babanın eline verildi. Yukarıda Allah var. Artık yeter! Bugün barış günü ve herkes barış istiyor. Devlet bizim barış istediğimizi biliyor. Çocuklarımız bu zulüm yüzünden açlık grevine girdi. Çünkü arkadaşlarını öldürüyorlar, ziyaret yasağı getiriyorlar. Devletin insanlara yardım etmesi gerekir. Oysa biz onların memleketini istemiyoruz, hakkımızı istiyoruz, barış istiyoruz” ifadelerini kullandı.    Açıklamanın ardından nöbet, oturma eylemiyle sona erdi.    Denizli   Denizli T Tipi Cezaevi'nde tedavi edilmemesi nedeniyle başladığı açlık grevinin 32’nci gününde olan Ekim Polat’ın annesi Songül İlker’in cezaevi önünde başlattığı oturma eylemi 16’ncı gününde. Oğluna yatırdığı paraların kendisine ulaştırılmadığını belirten Songül, bu sebeple oğlunun açlık grevinde olmasına rağmen yanında su dışında şeker, karbonat gibi ihtiyaçlarını karşılayamadığını ifade etti.    Songül, “Oğlum açlık grevini sürdürüyor ve şu an su dışında yanında hiçbir şey yok. Buradan herkese sesleniyorum, oğlum Ekim Polat ve bütün hasta tutukluların tedavi hakları sağlansın. Ben oğlumun tedavi hakkı sağlanana kadar burada mücadelemi sürdüreceğim” şeklinde konuştu.