Adalet Nöbeti’nden İmralı çağrısı 2022-08-24 16:20:10     İZMİR - Buca Kırıklar Cezaevi önünden seslenen tutsak yakınları, Kürt sorununun çözümü için PKK Lideri Abdullah Öcalan’ı işaret ederek, bir an önce görüşmelerin başlatılması gerektiği mesajını verdi. Tutsak yakınları ayrıca, “Cezaevlerindeki ölümlerden devlet sorumludur” dedi.    Hasta ve infazı yakılan tutsakların tahliye edilmesi ve cezaevlerindeki tecride son verilmesi talebiyle tutsak yakınlarının başlattığı Adalet Nöbeti, 103’üncü gününde Kırıklar Cezaevi önünde devam etti. Tutsak yakınları, “Gırtiyên nexweş re azadî”,  “Hasta tutsaklar serbest bırakılsın” yazılı önlükleri giyerken sık sık “Biji berxwedana zindanan”, “Hak hukuk adalet” ve “Jin jiyan azadi” sloganları atıldı.    Tutsak yakınlarını, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Bornova İlçe Örgütü ve HDP İzmir Milletvekili Murat Çepni ziyaret etti.    ‘Türkiye Suriye’ye saldırmaktan vazgeçmeli’   Nöbette konuşan Bandırma T-1 No’lu Cezaevi’nde bulunan Medet Sever’in annesi Hanım Sever, Adalet Bakanlığı ve Cumhurbaşkanlığına çağrıda bulundu. Hanım, “Elinizi vicdanınıza koyun. Biz savaş değil, barış istiyoruz, elimizi uzatıyoruz ama elimizi kırıyorlar. Artık yeter, tahammülümüz kalmadı. Ne cezaevindekilerin, ne gerillanın ne de askerin ölmesini istemiyoruz. Suriye’deki savaşa son verilsin ve hiçbir annenin canı yanmasın. Gözlerini hırs bürümüz ama biz yaz kış yağmur güneş demeden eylemimizi yapıyoruz. Biz Kürt’üz, Arapça, Türkçe yasak mı? Bizim de bin yıllardır konuştuğumuz dil neden yasak olsun” diye sordu.     ‘Eyleme her koşulda devam edeceğiz’   Kandıra Cezaevi’nde tutulan demans hastası ve Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un sağlık durumuna değinen Hanım, Aysel’in hastalığının ilerlemesine rağmen cezaevinde tutulduğunu anımsattı. Hanım, “Kendine bakamayan hasta çocuklarımızı tek hücreye atıyorlar. Sonra da kendisi öldü diyorlar. Biz bunu kabul etmiyoruz. Elimizden ne gelirse yapacağız. Eylemimizden vazgeçmeyeceğiz. Ölüme de baskıya hazırız. Artık ayrımcılığa son versinler” dedi.    ‘Cezaevlerindeki ölümlerden devlet sorumlu’   Ardından söz alan Tekirdağ F-2 No’lu Cezaevi’nde bulunan hasta tutsak Bayram Kaymaz’ın annesi Medine Kaymaz, “Kürt halkının önderi İmralı Adası’nda bulunduğu sürece bu ülkede barış gerçekleşemez. Barış onun ellerindedir.  10 devlet onu esir almaya yetemedi. Başı her zaman diktir. Ona söz vermediğiniz sürece barış gerçekleştirilemez. Bunu bilin ve anlayın. Tutsakların 20 yılı aşkın tutsaklıkları bitiyor ama salınmıyor, infazları yakılıyor, cezaevlerinde işkence yapılıyor, eşyaları verilmiyor, iyi yemek verilmiyor, ilaçları verilmiyor. Sonra kalp krizinden öldü diyorlar. Oysa onlar işkence  yapıyor. Abdullah Boran, 25 yıl cezaevinde kaldı, hayatını kaybetti. Hepsi katliamdır ve sebebi Türk devletidir. Kürt halkının önderi kaç yıldır ne görüşçüsü ne ziyaretçisi var. Devlet barış isteseydi yanına giderdi” ifadelerini kullandı.    ‘Tecrit kırılana kadar mücadele edeceğiz’   “Biz çocuklarımızın arkasından gitmeyecek miyiz?” diyen Medine, şu sözleri kullandı: “Kürt halkının önderi ile görüşülene kadar biz bu mücadeleye devam edeceğiz, çünkü biz barış istiyoruz. Bu mücadeleyi ölsek de bırakmayacağız. Asker de bizim çocuklarımızdır. Operasyonlarda öldürülüyorlar. Biz kardeş katliamı değil barış istiyoruz. Bu vicdansızlığa artık yeter. Hayatta olduğumuz sürece bu mücadeleye devam edeceğiz.”   ‘Sorumlu sizlersiniz, yargılanacaksınız’   Son olarak söz alan HDP’li Murat Çepni birçok kentte devam eden Adalet Nöbeti’ne dikkat çekerke, İstanbul’daki  nöbete sistematik baskı uygulandığına işaret etti.  Murat, “Anneler merhamet beklemiyorlar. ‘Kendi yasalarınıza uyun, cezaevleri insanları işkence ile katledeceğiniz yer değildir’ diyorlar. Ama son dönem cezaevlerinden sistematik olarak hasta mahpusların cenazeleri çıkıyor. Mahkeme kararlarına hastane raporlarına rağmen tahliye edilmiyorlar. Halk düşmanları kadın katilleri cihatçılar, Sivas Katliamı canileri, çeteler mafyalar tahliye ediliyorlar, ama Aysel Tuğluk demans hastası olmasına rağmen ısrarla tahliye edilmiyor, cezalandırmaya çalışılıyor. Bu bir siyasi intikam kararıdır, siyasetidir. Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ı ve tüm devlet yönetimini uyarıyoruz; Cezaevlerindeki tüm ölümlerin işkencelerin sorumlusu sizlersiniz ve hesabını mutlaka vereceksiniz” diye ekledi.   ‘Cezaevleri herksin sorunudur, herkes sahip çıkmalı’   Murat son olarak cezaevlerinin sadece tutsak yakınlarının değil demokrasi isteyen herkesin sorunu olduğunu ifade ederek, “Bir ülkenin nasıl yönetildiğini anlamak istiyorsanız cezaevlerine bakın. İnsanlar bir kez yargılanır. Şimdi yargılanmış insanlar bir kez daha yargılanıyor hatta tahliye edilmiyorlar” diyerek tüm kamuoyunu eyleme destek vermeye çağırdı.