Aysel Tuğluk’un avukatı: 3 yıldır AYM karar vermedi 2022-08-07 09:10:44     Derya Ren    DİYARBAKIR - Kürt siyasetçi Aysel Tuğluk’un cezaevinde kalmaması gerektiğinin altını çizen Avukatı Serdar Çelebi, “Aysel Tuğluk’un cezaevinden çıkması ATK’nin vereceği ‘cezaevinde kalamaz’ raporu, Cumhurbaşkanlığının ‘özel af yetkisi’ile ve bir de AYM’nin vereceği ihlal kararı ile gerçekleşebilir. Yaklaşık 3 yıldır Aysel Tuğluk’un dosyası AYM’de" dedi.    Kandıra 1 No’lu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutulan Kürt siyasetçi ve demans hastası Aysel Tuğluk hakkında yargılandığı Kobane Davası’nda tahliye kararı verildi. Aysel Tuğluk, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Demokratik Toplum Kongresi’ne (DTK) yönelik başlatılan bir soruşturma kapsamında 29 Aralık 2016’da tutuklanarak, 16 Mart 2018’de Ankara 17’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmasında “örgüt yöneticisi olmak” iddiasıyla 10 yıl hapis cezası verilmişti. Aysel’in cezası 25 Şubat 2020’de Yargıtay tarafından onanması sonucunda cezasının infazına başlanmıştı. Aysel hakkında Kobanê Davası'nda tahliye kararı verilmiş olsa dahi, Aysel söz konusu dosyadan hükmünü infaz ettiği için cezaevinden çıkamıyor.   Aysel Tuğluk’un avukatı Serdar Çelebi, konuya dair değerlendirmelerde bulundu.     ‘Demans hastası birinin cezaevinde kalmaması gerekiyor’   Aysel Tuğluk’a demans hastalığı tanısının Şubat 2021 tarihinde Kocaeli Seka Devlet Hastanesi tarafından konulduğunu ifade eden Serdar, o tarihten bu yana demans tedavisi uygulandığını söyledi. Bu noktada Aysel’in demans hastalığının olup olmadığına dair herhangi bir tartışmanın olamayacağına dikkat çekerek  “ATK her seferinde hafif bir zihinsel bozukluktan bahsederek, infazın ertelenmesine dair o raporu vermemiş olması bu gerçeği değiştirmiyor. Çevik Bir olayında da gördüğümüz gibi böylesi bir hastalığa yakalanmış bir kişinin cezaevinde kalma şansı yok. Böyle bir hastalığa yenik düşen birin cezaevinde kalması hastalığın daha ilerlemesine ve tedavisinin zorlaştırmasına neden oluyor. Çevik Bir için demans hastası deniyor ATK’de bunu doğruluyor. Eğer bir kişi nerede kaldığını ve kimlerle kaldığını bilmiyorsa o kişinin artık cezaevinde kalmaması gerekiyor” diye kaydetti.   İkili hukuk sistemi   Türkiye’de ikili bir hukuk sisteminin uygulandığını kaydeden Serdar, “Kürtlere her zaman farklı bir hukuk uygulandı.  Bunu kumpas davalarında gördük. Balyoz, Ergenekon davalarını cemaat yapmış diye tüm sonuçları ile yok edildi. Ama aynı dönemde aynı yapı tarafından yürütülen ve birçok siyasetçinin yargılandığı ‘KCK Ana Davası’ gibi davalar kaldığı yerden devam etti. Bu davaları başlatan kişiler sorgulanmadı ve dosyadan ceza alanlar cezasını yatıp çıktı. Çevik Bir ve Aysel Tuğluk kararı da bunun bariz bir göstergesidir. Aynı hastalığı yaşayan biri için ‘cezaevinde kalabilir’ deniliyor, diğeri ise ‘cezaevinde kalamaz’ deniliyor. Bu ikili hukuk sisteminin açık bir göstergesidir” dedi.   ‘Başvurular göz ardı edildi’   Aysel Tuğluk’un Kobanê Davası’nda tutuklu  yargılanmamasına dair bir çok dilekçe verdiklerini anımsatan Serdar, sözlerini şöyle sürdürdü: “Çünkü zaten Aysel Tuğluk başka bir dosyadan hüküm giymiş. Bu hastalık çıktığı tarihten bu yana mahkemeye birçok başvuru yaptık. Ancak mahkeme bu başvuruların tamamını göz ardı etti. Sayın Aysel Tuğluk eğer tedavi edilseydi, o zaman savunma yapabilir mi yapamaz mı görmüş olurduk. Tedavi olmasının yolunu açmayan mahkeme heyeti, son duruşmada zorla savunma yapması yönünde baskı uyguladı. Bu durum hepimizin vicdanını yaralayan bir noktada duruyor. Aysel Tuğluk’un savunmadan kaçınacak bir iradeyi ortaya koyamıyor. Çünkü iradesi ile doktor raporlarını sunuyoruz” diye konuştu.    ‘Aysel Tuğluk için AYM’nin verdiği bir karar yok henüz’   Aysel Tuğluk’un başka bir dosyadan 10 yıl ceza aldığını ve bu dosya kapsamında yaklaşık 6 yıldır tutsak bulunduğu kaydeden Serdar, “Aysel Tuğluk’un bir yıl kadar cezası kalmış. Ancak Aysel’in bu hastalıkla cezaevinde kalması hukuk açısından ayıptır. Gelişen her olay üzerinden bizler itirazımızı yaptık, başvurularımızı yaptık. Haziran ayında çıkan ATK raporuna dahi aynı gün itiraz ettik. Aysel Tuğluk’un cezaevinden çıkmasının bir kaç yolu var. Birincisi ATK’nin vereceği ‘cezaevinde kalamaz’ raporu ile savcılığın infazı ertelemesi, ikincisi ise Cumhurbaşkanlığının ‘özel af yetkisi’. Bunun dışında mevcut yasalar ile tabi bir de AYM’nin verebildiği ihlal kararı ile tahliyesi gerçekleşebilir. Yaklaşık 3 yıldır Aysel Tuğluk’un dosyası AYM’de. Ancak buna ilişkin verilen bir karar yok”     ‘Denetimli serbestlikten faydalanmasının önü kapatıldı’   Serdar, Aysel’in cezasının bitirip çıkmasını beklemenin doğru olmayacağının altını çizerek, “Son yıllarda infazda yapılan değişiklik ile bazı mahpusların denetimli serbestlikten faydalanmasının önü kapatıldı. Örneğin bazı mahpusların cezaevi yönetimi tarafından ‘iyi halli değil’ denilerek tahliyesine engel olunduğunu görüyoruz. Aysel Tuğluk’un biran önce serbest bırakılması sağlığı ve tedavisi açısından çok önemli olacaktır” diye belirtti.