‘Sivas Katliamı insanlık suçudur, zaman aşımı söz konusu olamaz’ 2022-07-02 19:38:25   İZMİR/ANKARA – Sivas Katliamı’nın 29’uncu yılı nedeniyle Emek ve Demokrasi Güçleri ve Alevi Dernekleri, yaptıkları ortak açıklamada, faillerin zaman aşımı öne sürülerek cezalandırılmadığına dikkat çekti. Açıklamada, katliamla yüzleşilmesi gerektiği vurgulandı. Ankara'da yapılan mitingde de katledilenler tek tek anıldı.    Sivas’ta Madımak Oteli’nin yakılarak 33 kişinin katledilişinin 29’uncu yılında Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde Emek ve Demokrasi Güçleri ve Alevi dernekleri ortak basın açıklaması düzenledi. "Her yer Madımak her yer yanıyor Sivas ’93, unutmadık unutmayacağız" yazılı pankartın açıldığı açıklamada, sık sık “AKP'yi kuranlar Madımak'ı yakanlar", "Sivas için adalet Suruç için adalet", "Sivas'ı unutma unutturma", "Dün Maraş'ta bugün Sivas'ta çözüm faşizme karşı savaşta", "Yaşasın halkların kardeşliği" ve "Katil devlet hesap verecek" sloganları atıldı. Alevi dernekleri adına Alevi Bektaş-ı Veli Dernekleri Federasyonu Ege Bölge sorumlusu Gülbahar Kaplan, Emek ve Demokrasi Güçleri adına KESK Dönem Sözcüsü Bülent Karakaş söz aldı.    ‘Katliamla yüzleşilmeli’   Gülbahar, 1990’lı yıllarda gelişen sınıf ve ulusal mücadelede ortak mücadele zemininde geliştiğini ve egemen güçlerin bu dalgayı zayıflatmaya toplumu kutuplaştırma çabası içine girdiğini söyledi. Gülbahar, “Katliamın nedenleri ve sonuçlarının tüm gerçekliği ile ortaya çıkarılması için, devletin tüm organları ile birlikte, Tansu Çiller’in başbakan, Erdal İnönü’nün hükümetin ortağı olduğu dönemin tüm siyasal süreçleri ile amasız fakatsız yüzleşilmesi gerekmektedir. Arkasındaki gerçek faillerin açığa çıkarılması için bu bir zorunluluktur. Madımak katliamı dışında başta Gazi ve Ümraniye olmak üzere birçok katliam yaşanmış, adına faili meçhul denilen binlerce cinayet işlenmiştir. Aydınlar, gazeteciler, devrimciler, yurtseverler katledilmiştir. Ne Madımak katliamını ne de bahsi geçen cinayetleri unutmadık, unutmayacağız ve unutturmayacağız”  dedi.    ‘Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılsın’   Türkiye’de yaşanan her türlü ekonomik, siyasal ve kültürel krizlerin baş AKP hükümeti olduğunu kaydeden Gülbahar, Aleviler olarak taleplerini şöyle sıraladı:    “* Cem evlerimiz Alevilerin İbadethanesi olarak bir an önce kabul edilmeli ve Anayasal güvence altına alınmalıdır.    * Kapatılan ve Vakıflar aracılığı ile el konulan Dergâhlarımız gerçek sahibi olan biz Alevilere geri verilmelidir.   * Her türlü ayrımcılık son bulmalı ve kime karşı olursa olsun nefret söylemleri en ağır biçimde cezalandırılmalıdır.    * Alevi köylerine cami yapılmasından vaz geçilmeli, her türlü asimilasyon politikasına son verilmelidir. Alevilerin Kutsal Mekânlarına yapılmak istenen baraj, HES, maden ve taş ocağı projeleri derhal iptal edilmelidir.    * Zorunlu din dersleri, tüm eğitim kurumlarının her kademesinden kaldırılmalı, eğitimin içeriği bilimsel ve çağdaş normlara kavuşturulmalıdır.    * Alevi inancının asimilasyonu ve yaşamın her alanının gericileştirilmesinin kurumsal karşılığı olan, laik ve demokratik Cumhuriyetin önündeki en büyük engel Diyanet İşleri Başkanlığı kapatılıp, lağvedilmelidir.    * Devlet, tarihimizle ve yaşatılan katliamlarla yüzleşmeli ve hesabını vermelidir.  Madımak Oteli tartışmasız, Utanç Müzesi olmalıdır.”    ‘Failler AYM üyesi bile oldu’   Emek ve Demokrasi Güçleri adına konuşan Bülent ise, farklı inançları ve kimlikleri tehdit olarak gören zihniyetin failleri cezalandırmak yerine katliamı normalleştirmeye çalıştığına dikkat çekti. Bülent, “Bu faşizan ve gerici zihniyetin sonucunda bu topraklarda Sivas Katliamı’ndan sonra Gazi, Roboski, Suruç ve 10 Ekim katliamları yaşandı. Bu topraklarda yaşanan onca katliam gibi Sivas Katliamı’nın da gerçek sorumlularının açığa çıkarılıp hesap sorulması engellendi ve maalesef tetikçiler korundu. Örneğin; Adresi belli olan sanıkların ve katillerin bazılarının Sivas’tan hiç ayrılmadan yaşamlarına devam ettikleri, resmi olarak haklarında arama kararları olmasına rağmen evlendikleri, askere gittikleri, işe girip çıktıkları, ehliyet aldıkları ortaya çıktı. Bu yetmezmiş gibi bu sanıkların avukatları milletvekili, belediye başkanı, bakan ve hatta Anayasa Mahkemesi üyesi yapıldı” şeklinde konuştu.   Sivas Katliamı’nın bir insanlık suçu olduğunu ve zaman aşımının söz konusu olamayacağının altını çizen Bülent, katliamın faillerinin zaman aşımından yararlandırıldığını sözlerine ekledi. Bülent son olarak, “Özgür, eşit, demokratik ve laik bir ülkede barış içinde yaşamak için mücadelemizi sürdürmeye devam edeceğiz” dedi.   Açıklama, sloganlarla sona erdi.    Ankara    Madımak Oteli’nde katledilenlerin anıldığı bir diğer kent ise Ankara oldu. Alevi Bektaşi Federasyonu, Pir Sultan Abdal Kültür Derneği tarafından Tandoğan Meydanı’nda anma mitingi düzenlendi. Anmaya, HDP Ağrı Milletvekili Abdullah Koç, Kamu Emekçileri Sendikası Konfederasyonu (KESK) Şubeler Platformu, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara İl Örgütü, CHP Ankara İl Örgütü, Sol Parti, Halkevleri, Emek Partisi (EMEP), Türkiye İşçi Partisi (TİP) olmak üzere çok sayıda inanç derneği, Alevi dernekleri, demokratik kitle örgütleri, siyasi parti temsilcileri ile yüzlerce kişi katıldı.   Katledilenlerin fotoğrafları taşındı   Anmada, "İnsanlık suçunda zaman aşımı olmaz. Adalet halkların elleriyle gelecek", "Yağma, rant, savaş ekonomisi düzen çürümüştür", "Unutmadım aklımda Sivas'ın ışığı sönmeyecek", "Unutmadımaklımda" yazılı pankartlar ile "Sivas’ı unutma unutturma katillerden hesabı emekçiler soracak" yazılı dövizler taşındı. Yanı sıra katledilen 33 kişinin fotoğraflarının yer aldığı dövizler taşındı.   'Sivas'ı yakanlar AKP'yi kuranlar'   Anmada sıklıkla, "Dün Maraş'ta bugün Sivas'ta çözüm faşizme karşı savaşta", "Sivas’ın hesabı sorulacak", "Sivasi unutma unutturma", "Faşizme karşı omuz omuza" ve "Sivas'ı yakanlar AKP'yi kuranlar" sloganları atıldı.   Polise tepki   Kitle, ellerinde katledilenlerin fotoğraflarının yer aldığı dövizlerle Tandoğan Meydanına kortejler halinde giriş yaptı. Meydana varmadan önce polis kitleye yolu kapattıları gerekçesiyle müdahalede bulunmak istedi. Kitleye kaldırımdan yürümesini söyleyen polise kitle, alkış, ıslık ve "Faşizme karşı omuz omuza" sloganlarıyla tepki gösterdi.   Ardından kortejler halinde anma alanına giriş yapan kitle, "Madımak’ı unutma unutturma" sloganları attı.   Saygı duruşuyla başladı   Anma mitingi, yaşamını yitirenler anısına bir dakikalık saygı duruşuyla başladı.   'İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz'   Ardından anmada ilk konuşan, Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkan Yardımcısı Nurullah Ünsal, katliamın üzerinden 29 yıl geçtiğini hatırlatarak, "İnsanlığa karşı işlenen bir suç olarak tasarlanan ve gerçekleşen, katliamda aralarında sanatçıların, aydınların, gazetecilerin, yazarları ve öğrencilerin bulunduğu 33 canımızı yitirdik. Biz biliyoruz ki katliam egemen güçlerin himayesi altında tertiplenen arka plan hazırlığı olan siyasal İslamcı odakların kullandığı tetikçiler tarafından yapılmıştır. Madımak otelinde ateş'te semaha duran canlarımız asırlar boyu devam eden insanlık davasının şehitleridir. İşte tam da bugünlerde Madımak davasının 29'uncu yılında zaman aşımı olan 30'uncu yılı yakındır. İnsanlık suçlarının zaman aşımı olmaz ve olmamalıdır" diye belirtti.   Islık çalındı   Ardından katliamda kardeşi Gülsüm Karababa'yı yitiren Nilgün Karababa, "Bizden ne kadar korktuklarını gördük" diyerek yaşamını yitirenler için bir dakika ıslık çalınmasını istedi.   'Ölümün her türlüsünü biliriz'   Pir Sultan Abdal Derneği Genel Sekreteri İsmail Ateş ise, katledilenlerin yazarlar çizerler, pırıl pırıl insanlar olduğuna dikkat çekti. Alevilerin ölümün her türlüsünü gördüğünü dile getiren İsmail, "Maraş'ta, Çorum'da, Sivas’ta 10'ar 10'ar, 100'er 100'er ölürüz. Biz Aleviler ölümün her türlüsünü biliriz. Eşit yurttaşlık talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Madımak’ın utanç müzesi olması talebimizden vazgeçmeyeceğiz. Madımak’ın ateşi önümüzü aydınlatmaya, karanlığa ışık tutmaya devam edecek. Madımak ana davası zaman aşımına uğradı. Şimdilik göstermelik, tiyatrodan oluşan bir davamız devam ediyor ve onu da zaman aşımına uğratmak istiyorlar" şeklinde konuştu.   ‘Alın hocalarınızı Kerbela'ya Aleviliği anlatın'   İsmail, kadınlar, Kürtler, çocuklar için eşit yurttaşlık taleplerini dile getirmeye devam edeceklerini kaydederek, "Bize 'getirin bize çocuklarınızı onlara Aleviliği öğretelim' diyorlar. Siz kimsiniz ki bize Aleviliği öğreteceksiniz. Hadi oradan siz bize hiçbir şey öğretecek potansiyele sahip değilsiniz. Alın hocalarınızı götürün Kerbela'ya onlara Aleviliği anlatın" dedi.   Konuşmalardan sonra katliamda yaşamını yitiren 33 kişi tek tek anlatıldı.   Ardından Grup Günyüzü ve Grup Tershane sahne alarak yaşamını yitiren 33 kişi anısına ezgiler seslendirdi.   Müzik dinletisinin ardından Mamak Pir Sultan Abdal Derneği Semah ekibi semaha durdu.   Semahın ardından miting son buldu.