DEM Parti’nin köy çalışmalarında coşku hakim

  • 17:03 22 Mart 2024
  • Siyaset
 
AMED - DEM Parti yerel seçimler kapsamında Pîran ve Gêl ilçelerinin köylerinde ziyarette bulundu. Köyde bulunan yurttaşlar DEM Parti heyetini DEM Parti bayrakları ve büyük bir coşku ile karşılandı. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Amed İl Örgütü, 31 Mart yerel seçim çalışmaları kapsamında Pîran’ın (Dicle) Behro (Boğaz) ve Şingring (Yokuşlu) ile Gêl’in (Eğil) Saricek (Sarıca) köylerinde halk buluşması gerçekleştirdi. Ziyarete Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, DEM Parti Pîran Belediye eşbaşkan adayları Aysel Baran ile Haci Akengin ve partilerin il ve ilçe yöneticileri yöneticileri katıldı.
 
İlk olarak Behro’da yoğun bir coşku ve heyecanla karşılanan heyet, köyün girişinde yurttaşlarla birlikte halay çekti. Halayda sık sık “Bijî Serok Apo”, “Bijî berxwedana zindanan” ve “Jin jiyan azadî” sloganları atıldı.
 
‘Kazanımlarımızın korunduğu bir köydeyiz”
 
Köyde konuşan Çiğdem, mücadelelerinin ve kazanımlarının korunduğu bir köyde olduklarını ve köyün verdiği emeklerden de güç aldıklarını belirtti. Çiğdem, “Dün bir Newroz kutladık, yaklaşık 10 gündür Kurdistan ve Türkiye’de kutlamalar yapılıyor. Her yerde halkımız sel oldu aktı. Mücadelemiz daha güçlü bir seçimi kazanmaya vesile olacak. Belediyeler Kürt halkının en meşru ve haklı talebinin temelidir. Belediye hepimizin belediyesi, hepimizin evi olacak. Seçimi de sonraki süreci de kendi emeğimizle örüyoruz, örmeye devam edeceğiz” dedi.
 
Yapılan konuşmaların ardından kadınlar öncülüğünde köyde “Jin jiyan azadî” sloganıyla yürüyüş gerçekleştirildi. 
 
Saricek köyü ziyaret edildi 
 
Yürüyüşün ardından heyet Gêl ilçesinde bulunan Saricek köyüne geçildi. Köye gelen heyet köyün taziye evinde halkla buluştu. Çiğdem yakın dönemde kritik bir seçime girdiklerini ifade ederek, “Mevcut iktidar ve yüz yıllık devlet Kürtleri yok saydı. Elde ettiğimiz kazanım sadece belediye almak değil. Bizi yok sayan anlayışa en büyük cevabımız kendi kültürümüzü ve dilimizi korumak. Siyaset dediğimiz şeyin kendisi uzlaşıdır ama 22 yıllık AKP siyasetinde hırsızlık oldu. Bizim belediyeleri kazanıyor olmamız, anadilimiz, kimliğimizle ilgili bir kazanım. Orada Kürt halkının demokratik mücadelesi söz konusu” sözlerine yer verdi. 
 
‘İnsanlar 12 ay boyunca açlığa mahkum’
 
İktidarın AKP’ye oy vermeyeni neredeyse yurttaşlıktan çıkaracağına değinen Çiğdem, “Bu ülkede insanlar 12 ay boyunca açlığa mahkum edilmiş durumda. Hemen hemen herkesin aç olduğu bir yerde kendilerinin tok olduğu bir tablo var. Bu ülkeye esas zarar veren mevcut AKP-MHP iktidarıdır. Siyaset demokratik hale gelmeli. Bu ülkede Kürt sorunu çözülmediği sürece demokrasiden bahsetmek mümkün değil. 2013-15 döneminde Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan müzakere süreci başlatmıştı. Şu an da bu ülkenin bütün kaynakları Kürtlerin ölümüne harcanıyor. 2013’te herkes kulağını Sayın Abdullah Öcalan’a verdi ve ülke ilk defa ekonomik ve her anlamda refah dönemine denk geldi. Şimdiler de bir kampanya yürütülüyor. Kürt sorunun demokratik çözümüne dair bir kampanya. Onlarca yerde Newroz kutlaması yapıldı ve bu Newrozlarda ‘Kürt sorununa çözüm Abdullah Öcalan’a özgürlük’ talep edildi. Kürt Halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan fiziki özgürlüğüne kavuşmadığı ve Kürt sorunu demokratik yöntemlerle çözülmediği sürece her şey eksik kalır. Kürt sorunun çözümü bu ülkenin refah düzeye ulaşması anlamına geliyor” şeklinde konuştu. 
 
Özel savaş politikalarına dikkat çekildi
 
Çiğdem son olarak kayyımların kentlerde hizmet vermediğine de işaret ederek şu sözlere yer verdi: “Kayyımların hizmet etmediğini biliyoruz. Bize kayyım atama gerekçelerini ‘örgüte maddi destek’ olarak gösterdiler ama o kadar müfettiş yolladılar buna dair bir şey bulamadılar. Fakat kendileri aleni bir şekilde bunu yaptı, Kürtçe tabelaları indirdiler, gençlik merkezleri kapatıldı. Özel savaş politikalarını devreye koydular. Bu kadar savaş konseptinin olduğu bir yerde bizim en esas duyduğumuz şey birlik. Bu değerleri yaratan sizler, sahip olacak sizlersiniz. Mecliste Kürtçeyi kesip burada Kürtçe konuşmak ne kadar iki yüzlü olduğunun göstergesidir. DEM Parti’nin mücadelesi onların kirli siyasetini teşhir ediyor. 21 Mart’ta her talebini aktaran 31 Mart’tada da sandıkta olmalı. Sandıkları korumalıyız. 21 Mart’ın özünü sandıklarda göstermeliyiz.”
 
Yapılan konuşma ve ziyaretlerin ardından program sona erdi.