Dêrik’ten seslendiler: 31 Mart’ta gasp edilen irademizi alacağız

  • 11:22 26 Şubat 2024
  • Siyaset
 
MÊRDÎN - Dêrik’teki halk buluşmasında konuşan konuşan Mêrdîn Büyükşehir Belediye başkan adayı Devrim Demir, “Biz bu hırsız ve talan zihniyete karşı dünden bugüne her alanda, her yerde, her noktada, evde, ilçede ve köyde 31 Mart’a gasp edilen irademizi onlardan geri almak için çalışacağız” dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) iki koldan başlattığı yerel seçim çalışmalarını sürdürüyor. Bugün Mêrdîn’in Dêrik ilçesinde DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Merdîn Büyükşehir Belediyesi Eşbaşkan adayları Ahmet Türk ile Devrim Demir ve Dêrik eşbaşkan adayları Songül Özbahçeci ve Cengiz Temelli seçim bürosu açılışına katıldı. Barış Anneleri ve Tevgare Jinên Azad (TJA) aktivistleri de açılışta yer aldı. Dêrikli kadınların ulusal kıyafetleri ve coşkusu alanda renkli görüntülerin oluşmasına sahne oldu. 
 
Dêrik eşbaşkan adayları halkı selamlayarak konuşmalarına başlarken 31 Mart’ta iki dönemdir ilçeyi talan eden kayyımları göndereceklerini ifade etti. Ardından Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi Adayları Devrim Demir ve Ahmet Türk söz aldı.
 
‘Kayımlar ilk kadın ve kültür kurumlarımıza saldırdı’
 
İlk sözü alan Devrim, “Bir yola çıktık bu yolda kentlerimizi kayyımlardan kurtarmayı ve sandıklardan büyük bir başarıyla çıkmayı amaç edindik. Siz de biliyorsunuz ki kayyımları anlatmamıza gerek yok kimler ve bu kente neler yaptılar çok iyi biliyorsunuz. Kayyımlar hırsızlığın, talanın, kadın düşmanlığının birebir simgesi ve işaretidir. Biz bu hırsız ve talan zihniyete karşı dünden bugüne her alanda, her yerde, her noktada, evde, ilçede, köyde 31 Mart’a gasp edilen irademizi onlardan geri almak için çalışacağız. Kadınlar biliyorsunuz ki kayyım geldiğinde ilk saldırdığı kadın kurumları ve kültür kurumlarımız oldu. Neden bunları hedef aldılar? Çünkü sistem biliyor ki Kürt kadınları dirençli, mücadeleyi sürdüren ve en önde gidenlerdir" dedi. 
 
 
‘Kürt halkı hiçbir zaman boyun eğmedi’
 
Sonrasında söz alan Ahmet Türk, halkı selamlayarak konuşmasına başladı. Kürt halkının özgürlük için büyük bedeller ödediğini, zulme karşı hiçbir zaman boyun eğmediğini ifade eden Ahmet, önümüzdeki seçimlerin tarihi olduğuna dikkat çekerek, “Sadece belediye seçimi değil, Kürt halkının özgürlüğüne sahip çıkmasını istiyoruz, şerefine, kimliğine sahip çıksın istiyoruz. Geleceği için kendisini hazırlasın istiyoruz. Bu temelde mücadelemizi birlikle, uyumla sürdürelim” ifadelerini kullandı.
 
‘Eşit yurttaş oluncaya kadar mücadelemizi devam ettireceğiz’
 
Tuncer Bakırhan da 1990’larda Dêrik’te 13 yurttaşın katledildiğini hatırlatarak,  sözlerine başladı. Tuncer, “Yine yakın zamanda toprağımızı, değerlerimizi sömüren 5’li çetenin malzemesini taşıyan TIR’ın önlem alınmaması sebebiyle 21 yurttaşımızı katlettiklerini hep beraber gördük, yaşadık. Biz bu vesile ile demokrasi için halkı için değerleri için, mücadele edip bugün aramızda olmayan bütün yol arkadaşlarımızı saygı ve minnetle anıyoruz. Onlara sözümüzü bir kez daha Derik’ten yeniliyoruz. Bizler asla onların ellerinden düşürmedikleri bayrağı Kürt meselesi çözülünceye kadar, Kürtler bu ülkede eşit yurttaşlar oluncaya kadar devam ettireceğimizi biraz önce Ahmet Başkan’ın dediği gibi yaşınız kaç olursa olsun, hastalığa, başka bir engele bakmadan kesinlikle zafere taşıyacağımızın sözünü veriyorum” diye konuştu.
 
‘Bu seçim sizin seçiminizle sizi ret ve inkar edenlerin seçimidir’
 
Tuncer konuşmasını şöyle sürdürdü: “Derikliler Musa Çitil’i çok iyi bilirler. Musa Çitil bu topraklardaki her Kürt katliamında payı olan vatandaştır. Musa Çitil demek Dêriklîlerin, Mardinlilerin, Kızıltepelilerin kaybolduğu, katledildiği, faili meçhul cinayetlere uğradığı bütün organizasyonlarda ismi geçen bir devlet yetkilisiydi. Şimdi ‘Kürtlerle kardeşiz, hiçbir sorunumuz yok’ diyenlere soruyoruz. Kardeşseniz Derik’te Mardin’de terör estiren, Kürdün gencini, kadınını, kızını katleden ama mahkemeleriniz tarafından cezasızlıkla sonuçlanan Musa Çitil davasını Kürtler unutmadı. Kürt sorunu Musa Çitil şahsında ne olduğunu hep beraber gördük, yaşadık. Musa Çitil burada yapmış olduğu kötülüklerden yargılanma yerine Müslümanız, ümmetiz, kardeşiz diyen AKP iktidarı tarafından ödüllendirildi. Bu ne anlama geliyor biliyor musunuz? Kürdü katletmek, evini yakmak, gencini kaçırmak, kuyulara atmak cezasızlıktır. İşte bu seçim Musa Çitillerin, Tansu Çillerlerin, Ergenekoncuların, derin devletçilerin, Beyaz Torosçuların ortak olduğu bir ittifakla emekçilerin, yoksulların, Kürtlerin, Alevilerin, ezilenlerin arasındaki bir seçimdir. Bu seçim sizin seçiminizle sizi red ve inkar edenlerin seçimidir.
 
Kürt sorunu nedir?
 
Şimdi Kürt sorunu nedir diyorlar? Kürt sorunu Musa Çitil’dir. Soruyorlar ya!  Size sorduklarında Musa Çitil’dir deyin. Katliamdır, faili meçhul cinayettir, Kürdü yok edenin ödüllendirilmesidir. Kürt sorunu Derik halkını yoksullaştırarak, mevsimlik işçi olarak Türkiye metropollerine gönderen orada da ırkçı saldırıya uğratan bu zihniyettir. Bu zihniyeti kınıyoruz. Değerli halkımız, değerli Derik’liler 31 Mart tekrar bizim baharımız olacak, bu çeteleri dilimize, kadın arkadaşlarımıza düşman bu anlayışı göndereceğiz. Tekrar sizin yiğit evlatlarımız, içimizden çıkan canımız ciğerimiz evlatlarımızla birlikte sizin adaletsizliğin, eşitsizliğin, rantın olmadığı, usulsüzlüğün olmadığı belediyecilik anlayışını Derik’te egemen kılacağız.
 
 
Bu seçimi kazanırsak insanlarımız sürgün olmayacak
 
Eğer bu seçimi kazanırsak ağaçlar yanmayacak, insanlarımız sürgün olmayacak cezaevlerindeki yoldaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması için çok önemli bir adım atmış olacağız. Bu vesile ile cezaevindeki açlık grevini selamlıyorum cezaevindeki arkadaşların Sayın Öcalan üzerindeki tecridin kaldırılması için ortaya koydukları iradenin doğru olduğunu, yanında olduğumuzu Kürt meselesinin gerçek muhataplarıyla çözülmesi gerektiğini bir kez daha yeniliyoruz. DEM dema gelê Dêrikê ye.”
 
Konuşmalar sonrası DEM Partililer Şemrex’e (Mazıdağı) doğru yola çıktı.