‘Nisêbîn halkı red ve inkar politikalarınıza rağmen bu meydandadır’

  • 17:18 25 Şubat 2024
  • Siyaset
MERDÎN - Nisêbîn’de gerçekleşen halk buluşmasında konuşan ilçe adayı Gülbin Şahin Dağhan, "Çoğu zaman partimizin ismi değiştirildi, ağacını budamaya çalıştılar, şeklini değiştirmeye çalıştılar ama Nisêbîn’in rengi her zaman güzelleşiyor, artıyor ve heyecanla gelişiyor" dedi. 
 
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) iki koldan başlattığı yerel seçim çalışmalarını sürdürüyor. Mêrdîn Kerboran’da halk buluşmasını sabah saatlerinde gerçekleştiren DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan ve beraberindeki heyet ardından Midyat’a oradan da Nisêbîn’e geçti. Tuncer, seçim programı kapsamında büro açılışı ve halk buluşmasına katıldı. Nisêbîn Belediye Eşbaşkanı adayı Gülbin Şahin Dağhan ve Nisêbîn halkı DEM Parti ve heyeti konvoyla karşıladı. Nisêbîn halkının selamlayan heyet ardından seçim bürosunun bulunduğu merkeze geçti.
 
‘Nisêbîn’a Rengin ve gençlere selam olsun’
 
Nisêbîn Eşbaşkan Adayı Gülbin konuşmasını Kürtçe gerçekleştirdi. Gülbin, “Bugün seçim büromuzun açılışını gerçekleştirerek çalışmalara başladık. Büyük bir heyecan içerisindeyiz. Daha öncede söyledik Nisêbîn’a Rengîn her ne kadar tarihi olsa da direnişi, mücadelesi her zaman genç ve ayakta bugün burada gençleri görüyoruz. Selam olsun size gençler. Biliyorsunuz ki bu yol ve direniş uzun bir yol. Çoğu zaman partimizin ismi değiştirildi, ağacını budamaya çalıştılar, şeklini değiştirmeye çalıştılar ama Nisêbîn’in rengi her zaman güzelleşiyor, artıyor ve heyecanla gelişiyor. Bugün bunu gösterdiniz selam olsun size” diye konuştu.
 
Gülbin’in ardından Tuncer Bakırhan söz aldı Tuncer şöyle konuştu: "Değerli halkımız, buradan cezaevinde bulunan Ayşe Gökkan’a, Sara Kaya’ya da bin selamlarımızı yolluyoruz. Sara ve Ayşe başkanlar emin olsunlar ki Nusaybin 31 Mart’ta yeniden onların mücadelesini yürüttükleri demokratik, toplumcu, halkçı, şeffaf belediyecilikle kesinlikle buluşacaktır. Sizler Ayşe Gökkanlara, Sara Kayalara söz veriyor musunuz? Bu hırsızları, bu usülsüzlük yapanları bu yolsuzluk yapanları, Kürt halkının iradesini gasp edenleri yollmaya var mısınız? Biz de Nusaybin’i çok iyi biliriz. Direnişiyle Nusaybin  Kürtlerin kalbidir Kürtler için çok önemli bir merkez ve ilçemizdir. Eminim ki 31 Martta Nusaybin halkı geçmişte olduğu gibi yüzde 90’larla Kürdistan’da en fazla oyu alarak birinci çıkacaktır.
 
‘40 yıllık savaşın çatışmaların Türkiye’nin savaş politikalarının kimseye bir yararı olmamıştır’
 
Recep Tayip Erdoğan geçen gün teröristan kesinlikle kurulmayacak dedi. Teröristan dediği yer bugün hemen 100 metre ilerimizdeki Qamişlodur, Rojava’dır orada yaşayan Kürtleri kast ediyor. Onlara göre 4 parçada yaşayan Kürtlerin tamamı teröristtir. Biz bu vesileyle buradan Qamişloya bin selam gönderiyoruz. Qamişlo halkının Rojava halkının 4 parça Kürdistan’da yaşayan halkımızın terörist olmadığını bin yıllardır bu kadim topraklarda yaşadığını ve bütün zulüm politikalarına rağmen yaşayacağını belirtmek istiyorum. Recep Tayip Erdoğan kandil ittifakı kuruldu diyor. Kandil ittifakının kurulduğu konusunda söylediği şeyler tamamen yalan. Kandil İttifakı yok ama Kürt düşmanı bir ittifak Kürt karşıtı bir ittifak var. Kürtlerin dilini geleceğini yaşamını inkar eden bir ittifak var. Kürt halkının iradesine kayyım atayan bir ittifak var. Önümüzdeki seçim Kürt düşmanı ittifaka kaybettirme seçimi olacaktır. Kürt halkıyla emekçilerle yoksullarla Türkiye’deki ezilenlerle birlikte halklar emekçiler karşıtı, kadın ve çevre karşıtı bu ittifaka Kürt halkı gereken cevabı verecektir. Recep Tayip Erdoğan 2002 yılında diyor ki savaşın kazananı adil bir barışın kaybedeni olamaz. Burada doğru söylüyor ama Sakarya’da yine aynı Erdoğan şunları söylüyor. 'Barış ve huzur istiyorsanız savaşa hazır olmalısınız'.Ukraynada barışın kaybedeni olmaz diyen Filistin adil barış çağrısı yapan Erdoğan sıra Rojava’ya, Kürtlere gelince savaşa hazır olun diyor. Biz Nusaybinde bir kez daha sesleniyoruz iktidara. 40 yıllık savaşın çatışmaların Türkiye’nin savaş politikalarının kimseye bir yararı olmamıştır.
 
Nisêbîn halkı red ve inkar politikalarınıza rağmen bu meydandadır’

Nisêbîn’i yakıp yıktınız 2 dönemdir iradesine kayyım atadınız. Bugün Nisêbîn halkı bütün zulüm politikalarına red ve inkar politikalarınıza rağmen Barış Anneleriyle gençleriyle kadınlarıyla zılgıtlarıyla bu meydandadır. Demek ki savaş politikanız sonuç almadı. Türkiye’nin bütçesini Kürtler dilini konuşmasın diye Kürtler iradesini seçmesin diye Rojava Suriye’de demokratik bir zeminde Kürtlerin arapların ortak yönettiği Rojava olmasın diye harcamayın. Türkiye’yi uçuruma getirdiniz. Ekonomi desen iflas etmiş. Demokrasi desen yok. Cezaevinde binlerce siyasi tutsak arkadaşımız var. Bu vesileyle cezaevindeki Gültan Kışanaklara, Selahattin Demirtaşlara, Figen Yüksekdağlara, Leyla Güvenlere, Sebahat Tuncellere bin selam olsun.
 
‘İktidar Sayın Öcalan ile Kürt meselesinin çözümü konusunda bir an önce sorumluluk almalıdır’
 
Sesimiz de düştü günde 5-6 konuşma yapıyoruz ama size kurban olsun sesimiz de canımız da. Bugün Esenyurt'ta barış annelerimizin giydiği önleklerle birlikte Esenyurtta Kürtler özgürlük mitingi yaptılar. Annelerimizde çok iyi biliyor yüzlerce tutsak tecrit  kaldırılsın sayın Öcalan 3 yıldır devam eden tecrit son bulsun Kürt meselesinde sayın Öcalan muhatap alınsın, Kürt meselesi müzakere ve diyalogla çözülsün diye açlık grevindedirler. Bu vesile ile cezaevindeki açlık grevinde olan arkadaşların talepleri hepimizin talepleridir. Bizler de tekrar ediyoruz Çözüm Süreci Türkiye’deki en rahat dönemdi ekonominin en iyi olduğu dönemdi bu savaş isteyen çatışma isteyen zihniyet bu masayı devirdikten sonra Türkiye peruperişan oldu. Tekrar yeniden Türkiye halkları kardeşçe demokratik bir zeminde birlikte yaşasın istiyoruz. Bunun için de tecrit politikası son bularak tekrar sayın Öcalan ile Kürt meselesinin çözümü konusunda devletin iktidarın bir an önce sorumluluk almalıdır.
 
‘Kayyımların hesabı sorulacak’
 
Seçimlere giriyoruz, iki dönemdir burada iradenizi gasp eden bir kayyım var. Kayyımın hırsızlıklarını yolsuzluklarını anlatmayacağım anlatırsam buradan İstanbul’a yol olur. İstanbul’u da aşar. Bunların amacı hizmet etmek değil sizin iradenize dilinize kültürünüze atanmış sömürge mantığındaki insanlardır. Bu hırsızları el birliği ile göndereceğiz. Ne yapmış kayyım efendi Nusaybin'de daha önce belediyelerimizin yapmış olduğu Newroz anıtını ortadan kalmıştır. Kayyım efendi Newroz anıtını kaldırabilirsin ama o bizim kalbimizde abideleşti. Geçici olarak kaldırabilirsin ama yüreklerden asla bu Newroz anıtını dilimizi kültürümüzü söküp atamaycaksın. Bunu 31 Mart'ta bu halk size gösterecek. Bu kayyım efendilerin Kürt illerindeki yaptıkları yolsuzluk asla ve asla unutulmayacaktır birgün mutlaka ama mutlaka yönetime geldiğimiz zaman yönetim değiştiği zaman bunların sizden çaldığı çarçur ettiği her kuruşun hesabını soracağız. Sizlere söz veriyoruz.”