DEM Parti Kadın Seçim Bildirgesi'ni açıkladı: Kadın iradesiyle yerel demokrasiye!

  • 10:37 18 Şubat 2024
  • Siyaset
 
ANKARA - DEM Parti, yerel yönetim seçimlerine doğru giderken esas aldıkları ilkeleri, amaçları, vaatleri içeren “Kadın iradesiyle yerel demokrasiye” başlıklı Kadın Seçim Bildirgesi’ni açıkladı.
 
Halkların Demokratik Partisi (DEM Parti) Ankara Hilton Otel’de 31 Mart Yerel Seçimleri’ne ilişkin Kadın Seçim Bildirgesi’ni düzenlediği lansmanla açıkladı. Çok sayıda kadının katıldığı lansmanda açılış konuşmasını DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğuları yaptı.
 
‘Bildirgemiz 5 bin yıllık mücadele tarihinin sonucu’
 
Bildirgenin 5 bin yıllık mücadele tarihiden geldiğini söyleyen Tülay, “O kadar güçlü bir bildirge ki yerellerimizde erkek egemen sistemine karşı, erkek egemen sistemin belirlediği kent yaşamına karşı biz kadınlar kadın özgürlükçü, ekolojik, demokratik belediyecilik anlayışımızı sizlere sunacağız” sözlerini kullandı. Tülay konuşmasının devamında şunları kaydetti: “Lilith’ten İnanna’ya, kralların saraylarına karşı bilimsel mücadele veren ve aynı zamanda toplumsal mücadele veren Ortaçağ engizisyon mahkemelerinde bedel ödemeyi göze alan ve geri adım atmayan sevgili kadınlara, Ortaçağ’ın cadılarına buradan binlerce selam olsun, onlar bugünün emekçileriydi. Clara Zetkin’e, Rosa Luxemburg’a, Behice Boran’a, Şirin Tekeli’ye, Sakine’ye, Sêvê’ye, Hevrîn Xelef’e, Jîna Mahsa Amina’ya çok şey borçluyuz. Kadın mücadele sayfalarında olumlu izler bırakan Barış Anneleri’ne, Adalet Nöbeti tutan annelere, evlatlarının cenazelerini PTT kargosuyla almasına rağmen barış mücadelesinde ısrar eden Kürt annelerine çok şey borçluyuz. 21’inci yüzyılda Orta Doğu ve Kuzey Afrika kadın hareketine muazzam katkılar sağlayan, deneyim kazandıran Rojavalı kadınlara çok şey borçluyuz. Şu an hapishanelerde bulunan ve yeni dönem kazanımlarımızda önemli imzalar atmış olan Gültan Kışanak’a, Sebahat Tuncel’e, Ayla Akat’a ve hastalığının son demine kadar cezaevinde tutulmakta ısrar edilen Sevgili Aysel Tuğluk’a ve onların şahsında cezaevindeki bütün kız kardeşlerimize borçluyuz ve buradan onlara selam ve sevgilerimizi gönderiyoruz.
 
Gültan’ın kampanyasını biz kadınlar yürüteceğiz
 
Değerli arkadaşlar dün açıklandı sevgili Gültan Kışanak Ankara Büyükşehir Belediye başkan adayımız oldu. Biz kadınlar cezaevindeki kadın yoldaşımızın kampanyasını bizler hep birlikte onurlu bir şekilde Gültan Kışanak'a ve kadın hareketimize yakışır bir şekilde yürüteceğiz. Sevgili Gültan bizler senin sesin ve sözün olacağız. Sözümüz olsun ki sizler nasıl ki 5 bin yıllık mücadele deneyimle sizler bize bu muazzam mirası bıraktıysanız bizler kazanımlarımızla bizden sonraki kuşakta aynı kazanımlar, aynı umudu aşılayan mirası devredeceğiz, bayrağı asla yerde bırakmayacağız, kadın özgürlükçü bir sisteme kavuşana dek de mücadelemiz devam edecek.
 
Sevgili kadınlar DEM Parti, Türkiye siyasetinde cinsiyet eşitliğini savunan tek parti. Eşbaşkanlık ve eşit temsiliyet hiçbir partide yok kadın tanıtımını yapan hiç bir parti yok. Ne yazık ki sistem partileri kadınlara temsiliyette sembolik olarak görevler veriyor ve o kadınlara o kürsüleri ne yazık ki kullandırmıyor. Kadınlar, partilerin yeterince sözcülüğünü yapamıyor. Bizler eşbaşkanlık ve eşit temsiliyeti sembolik görmedik. Bizler aynı zamanda kadın siyasetinin Türkiye’deki karma siyasete, toplumsal değişim ve  dönüşüme katkı sunması için etkin bir rol oynaması konusunda önemli çabalar harcadık. Yerel yönetimlerin hizmet alanlarından üretim alanlarında, kentin caddelerinden kaldırımlarından temiz ekolojik demokratik, kadın özgürlükçü anlayışla  inşa edilmesinin yanı sıra buradaki toplumsal değişim dönüşümü sürekli hedefledik. Sevgili kadınlar,
 
Kayyım atayanlardan hesap soracağız
 
Özellikle eşbaşkan adayı olanlara seslenmek istiyorum. Özellikle kentlerimizin kadın özgürlükçü, ekolojik ve demokratik dönüşümünün garantisi sizlersiniz. Bu sorumluluk halkımıza karşı bir sorumluluktur, cezaevlerinde bedel ödeyen, hayatını yitiren kız kardeşlerimize karşı sorumluluktur, katledilen halkımıza borcumuzdur. Bölgedeki çatışmaların yoğunluğunun hepimiz farkındayız. Bölgedeki ekonomik krizin farkındayız, kentlerimizin depremde nasıl yıkıldığının farkındayız. En son İliç’te yaşanan adına kaza dedikleri ama bizim için katliamın farkındayız. Orada taammüden bir katliam gerçekleştirildi. En son Erzincan'da yaşanan acı olayı yaşayan insanların ailelerine geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz haber alınmadığı için onların acılarını paylaşıyoruz. Bizler havamızı suyumuzu toprağımızı sermayeye nasıl peşkeş çektiğinin farkındayız. Bizler toprağımızı, havamızı, suyumuzu satan, gaddarca sermayeye peşkeş çeken iktidara ve sermaye anlayışından hesap soracağız. Bizler ülkemizde her gün bir kadın katledilmesine İstanbul Sözleşmesi’ni bilerek isteyerek lağveden anlayıştan hesabını soracağız. Kadını ve çocuğu şiddetten koruyan 6284 sayılı kanunu yürürlükten çıkarmak isteyen anlayışa, nafaka hakkımızı elimizden almak isteyen anlayışa karşı mücadelemizi yürütecek, hesabımızı soracağız. Belediyelerimize kayyım atayanlardan mutlaka ama mutlaka hesap soracağız. Bizler başta kadın kazanımlarını ortadan kaldıran kayyımlardan belediyedeki kadın birimlerini tek tek kapatan kayyımlardan hesap soracağız. 31 Mart seçimlerinden kayyımları süpüre süpüre hesap soracağız, kazanarak hesap soracağız. Bunu siz kadın eşbaşkanlarımızın öncülüğünde yapacağız, sözümüz olsun.
 
Ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü anlayışla yerellerimizi dönüştüreceğiz
 
Bizler ekolojik, demokratik, kadın özgürlükçü anlayışımızla yerellerimizi toplumumuzu dönüştüreceğiz. Demokratik yerel yönetim sistemimize sahip çıkarak, kadınlar öncülüğünde yeni yaşamı inşa etmeye devam edeceğiz. Kadın özgürlükçü yaşamı yeniden ve yerinden örmeye devam edeceğiz. Kadın iradesiyle yerel demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz kadın mücadelesinden aldığımız inançla mücadele tarihimizden aldığımız mirasla Jin Jiyan Azadî ruhuyla başardık başaracağız, vardık varız var olacağız. Hepimizin yolu açık olsun mutlaka kazanacağız mutlaka kazanacağız.”
 
Tülay'ın ardından “Kadın iradesiyle yerel demokrasiye” başlıklı bildirge 36 sayfadan oluşan bildirgeyi DEM Parti Kadın Meclisi Sözcüsü Halide Türkoğlu okudu.
 
Devrimsel hamle…
 
Eşit temsilin temel taşı olarak görülen eş başkanlık yolunda önemli mesafeler kat edildiği belirtilen bildirgede, “Yetkiyi tek elde toplayan, aşırı merkezileşmiş ve erkeklerin doğal görev alanı olarak kodlanan yerel yönetimlerde, eşit temsiliyetin sağlanması hem siyaseti demokratikleştirmiş hem de demokratik siyasetin toplumun temel taşlarından biri olduğunu bir kez daha açığa çıkarmıştır. Bizler hiçbir zaman yerel seçimleri sandık, yerel yönetimleri de belediye binalarından ibaret görmedik. Sandığı ve belediye binalarını yereli sömürmek, rant ve talana açmak için kullanan sistem partilerinin aksine demokratik yerel yönetim anlayışımızda yerelleri kültürü, doğası ve ihtiyaçları temelinde kadın özgürlükçü bakış açısıyla güçlendirmeyi esas aldık. 1978’de Hilvan’da 3 kadın belediye meclis üyesi ile başladığımız mücadelemizin yerel yönetim alanı, kadın kimliğinin yok sayıldığı, yerel kaynakların ve yetkilerin erkeklerin ve devletin denetiminde olduğu coğrafyamızda gittikçe büyüyen, gittikçe güçlenen devrimsel bir hamledir” sözleri yer aldı.
 
‘Tarihsel akışa müdahale etmeye devam ediyoruz’
 
Bildirgenin devamında şunlara yer verildi: “Yerel siyasetin erkek egemen iktidarın konumlandığı alanlar olmasına son vererek belediyelerin, il genel meclislerinin, belediye meclislerinin ve muhtarlıkların yanı sıra yerel yönetimlerin hukuki mimarisinde yer almayan ancak yerel demokrasi için vazgeçilmez olan dernek, birlik, hareket, inisiyatif ve benzerlerini de özgün kadın örgütlenmelerimizle cinsiyet eşitlikçi bir perspektifle örgütledik, inşa ettik. Çünkü yaşamın kadın eliyle inşa edilmesi, kadınların kendi hayatlarına sahip çıkması, yerel karar mekanizmalarının her aşamasında söz sahibi olması ve bu bilinçle yerelleri güçlendirmesi hem zihniyet hem de toplumsal yaşamda ciddi dönüşümler açığa çıkarmıştır. Bugün 50 yıla yaklaşan mücadelemiz ve mücadelemizin açığa çıkardığı deneyimle Kürt düşmanı, kadın düşmanı iktidarın ve onun yörüngesindeki siyasetlerin tüm saldırı ve karamalarına rağmen, tarihsel akışa müdahale etmeye devam ediyoruz. Tarihin seyrini belirleme imkanını onların hakimiyetinden/tekelinden çekip alıyor; kadınları, ezilenleri ve yerellerde yaşayan bütün toplumsal kesimleri karar mekanizmalarına katan bir demokratik modelle bambaşka bir tarih yazıyoruz.
 
Politik gücümüzü tarihimizden almaya devam edeceğiz!
 
Kadınların hem kendi yaşamlarını kurmasını hem de yerel yaşamın kadın eliyle kurulması siyasetinin pilot alanları haline getirdik. Mücadelemizi yükselterek yerel yönetimlerde kadın belediye başkanı ve kadın temsiliyeti başarımızı yüzde 300 artırdık. Bu başarı sadece kadın mücadelesinin yerel siyasette görünürlüğü değil aynı zamanda kadın mücadelesinin kurumsallaşarak kazanımlarının kalıcı hale gelmesi noktasında da önemli bir aşama olmuştur. ‘Kadınla kazanılmaz’ algısından ‘kadınla kazanılır’ aşamasına geçilerek kadınlar yerel yönetimlerin önemli özneleri olmaya devam etti. Kadın kotasıyla onlarca belde, ilçe ve il belediyesi ilk defa kadınlar tarafından yönetilmeye başlandı. 2014 yerel seçimlerinde tüm bu mücadele ve deneyimin üzerine demokratik özerk yerel yönetim modelini benimseyerek, belediye ve il genel meclislerinde eş başkanlık ve eşit temsiliyet sistemini yaşama geçirdik. Daha önce bir benzerinin olmadığı ve pratikte nasıl uygulanabilir sorularına rağmen 102 belediyemizin 96’sında yetkiyi tek elde toplayan yönetim yerine bir kadın bir erkekten oluşan eş başkanlığı başarılı bir biçimde uyguladık.
 
Kadın ve Kürt düşmanı kayyım rejimine rağmen vazgeçmeyeceğiz
 
Tarihsel Kürt düşmanlığını kapsamlı bir yok etme politikasına dönüştüren AKP-MHP iktidarı, Çöktürme Planı’nın bir parçası olarak halkın ve özellikle de kadınların iradesini gasp ederek saraydan kayyım atamalarıyla belediyelerimize el koydu. Belediye eşbaşkanlarımızı kriminalize etmeye çalışarak demokratik yerel yönetim modelimizi boğmaya çalıştı. AKP-MHP eliyle atanan kayyımlar, derin bir mücadele ve büyük bedellerle elde ettiğimiz kazanımlarımızı doğrudan hedefledi ve yok etmeye çalıştı. Sarayın talimatlarıyla hareket eden kayyımlar, kadına yönelik şiddet merkezlerini kapatarak, bu kurumları ‘aile merkezlerine’ dönüştürerek sözde ‘aile birliğini korumak’ adı altında kadına yönelik şiddeti pekiştirdi ve meşrulaştırdı. Şimdi tarihsel bir hamleyle, yine bir ilki uygulayarak önemli bir demokrasi deneyimi ile 2024 yerel seçimlerine gidiyoruz. Yerellerde yaşayan tüm kesimlerin kendi özgür iradeleri ve ortak kararı yani kent uzlaşısıyla adaylarını belirlediği ön seçim modelini büyük bir başarıyla gerçekleştirdik. Kadınlar olarak ön seçimlere güçlü ve kapsamlı katılarak, kendi adaylarımızı yine biz kadınlar belirledik. Yerel yönetimlerin tekçi ve eril siyasetine karşı, kent uzlaşısı ve ön seçim modeli ile kadınlar öncülüğünde yarattığımız sinerjinin 3. Yol çizgisini büyüteceğine inanıyoruz.”
 
Bildirgenin devamında ilkeler de şöyle sıralandı:
 
‘Kadınlar öncülüğünde yeni yaşamı kurmaya devam ediyoruz’
 
“Faşizmin kurumsallaşması için her gün yeni bir uygulamayı devreye sokan iktidarın Kürt ve kadın düşmanı politikalarına, kayyımlara, şiddet, baskı ve saldırılarına rağmen kadın iradesiyle yerel yönetimler için bir kez daha bizden çalınanı geri almaya geliyoruz. Başardık, kazandık. Şimdi başarımızı, kazanımlarımızı büyütmeye geliyoruz.  Kadınların gücü, bilinci, kararlılığı ve örgütlenmeye olan inancı ile çalışacağız, birlikte inşa edeceğiz, kazanımlarımızı çoğaltacağız. Kadınların yerellerde değiştirici, dönüştürücü gücüyle demokratik siyaseti ve eşitlikçi bir yaşamı inşa etmeye devam edeceğiz.
 
Eş başkanlık sistemiyle; yaşamın bütün alanlarında kadının iradesini güçlendirmeye, kentsel yönetim süreçlerine tam katılımını sağlamaya ve demokratik yerel yönetim anlayışını yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Büyük emek ve bedellerle uyguladığımız, kadın hak ve özgürlüğünün garantisi olan eş başkanlık, eşit temsiliyet, kadın özgürlükçü, katılımcı, çoğulcu, demokratik ve ekolojik toplumu esas alan politikalarımızda ısrarcı olacağız.
 
Eşit temsil ilkemiz ve fermuar sistemimizle belediye ve il genel meclis listelerini bir kadın-bir erkek olarak düzenlemeye devam edeceğiz. Yerel yönetimlerde bölgesel, ulusal ve evrensel kadın mücadelesini, dayanışmasını, ortaklaşmasını genişleteceğiz. Yerellerin çok kimlikli, çok kültürlü, çok dilli yapısını kadın dayanışmasıyla destekleyerek tüm kadınların karar mekanizmalarına katılımını güçlendireceğiz.
 
Kadın politikaları için başkanlık
 
Çok kültürlülüğe ve anadilde hizmete dayanan kadın belediyecilik anlayışımızda, tüm topluluklar ile inanç grupları ve halkların hak ve yetki yönünden eşitliğini temel almaya devam edeceğiz. Toplumsal barışın sağlanmasında yerel yönetimlerin rolünü oynaması, kadınların toplumsal barış süreçlerinde yer alması için mücadeleye devam edeceğiz. Tüm kadın örgütleri, sivil inisiyatifler, mahalle meclisleri ve belediye kadın meclisi ile birlikte oluşturacağımız Kadın Kurulları aracılığıyla ortak sorunlarımıza dayanışma ve örgütlenmeyle ortak çözümler üreteceğiz.
 
Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları, Kadına Yönelik Şiddetle Mücadelede Destek Sunan Kadın Danışma Merkezleri, Sığınaklar, Alo Şiddet Hatları, Kadınlar için Afet Koordinasyon Merkezleri, Kadın İstihdam Merkezleri, Kadın Kooperatifleri, Kadın Semt Pazarları, Kent Bostanları, Kız Öğrenci Yurtları ve Kreşler kurarak kadınların tüm ihtiyaçlarını siyasetimizin merkezine koymaya devam edeceğiz.
 
Yerel yönetimlerin tüm kademelerinde toplumsal cinsiyet eşitliğine duyarlı bütçeleme
 
Bütün çalışmalarımızı, devletin, iktidarın tüm engellemelerine rağmen toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelerle yürüttük. Sadece Türkiye’ye değil dünyaya örnek olacak uygulamalara imza attık. Bundan sonra da tüm çalışmalarımızı toplumsal cinsiyete duyarlı bütçeleme politikası doğrultusunda gerçekleştireceğiz. ‘Kadının beyanı esastır’ ilkesini partimizin tüzük ve programında tanımlamakla kalmadık ittifak kurduğumuz örgütlerin ve siyasi partilerin yaklaşımlarında da aynı ilkenin varlığını aradık. Bu ilkeyi esas almaya devam edeceğiz. Halkın seçimle kazandığı belediyelere kayyımlar atayarak yerellerimizi 90 yıl geriye götüren zihniyete karşı tüm gücümüzle yaşanılabilir, erişilebilir, her yurttaşın söz ve karar sahibi olduğu demokratik yerel yönetim modelimizi güçlendireceğiz.
 
Kadın özgürlükçü yaşamı örülmeye devam edilecek
 
Toplumsal yaşamın eşitlik ve özgürlük değerleriyle yeniden örülmesi, korunması, savunulması ve kalıcılaştırılmasını kadınlardan yana politikalarla ve yerinden yönetim ilkesiyle inşa etmeye devam edeceğiz. Yerelde yaşayan tüm kadınlar için anadilinde eğitim, kentsel planlama, mimari, afet koordinasyon merkezleri ve kentsel hizmetlerden eşit yararlanma ilkesini etkin biçimde uygulayacağız. Basın yayın, kültür ve sanat, ulaşım, sağlık, eğitim, ekonomi, ekoloji, etik ve estetik politikaları ile sosyal politikaları kadın odaklı, kadınların ulaşılabilirliği temelinde demokratik, sosyal anlayışla kuracak ve güçlendireceğiz. Yeni dönemde yerel yönetimlerde kadın politikalarının etkin uygulanabilmesi için kayyımlar tarafından kapatılan tüm birimlerimizi yeniden açarak, çoğaltıp yaygınlaştırmaya devam edeceğiz.
 
Belediye Kadın Meclisleri oluşturulacak
 
Kadınların belediyelerdeki karar süreçlerine etkin biçimde dâhil edilmesi için seçilmişlerden ve çalışanlardan oluşan Belediye Kadın Meclisleri’ni oluşturmaya devam edeceğiz. Kadın bakış açısının bütün yerel politikalara yansıması için oluşturduğumuz, ‘meclis içinde meclis’ pratik çalışmalarını yürütmek amacıyla ‘Kadın Kurulları’ ve ‘Kadın Koordinasyonları’ ile kadın ve erkek seçilmişlerin yer aldığı ‘Kadın-Erkek Eşitlik Komisyonları’nı geliştirerek yaygınlaştırmaya devam edeceğiz. Yerel yönetimlerde yapılacak toplu sözleşmelerde kadına yönelik şiddet uygulayan çalışanlara yaptırım içeren hükümlerin yer alması uygulamasını devam ettireceğiz. Kadının potansiyelini gerçekleştirmesini engelleyen her türlü tutum ve davranış sergileyen erkeklerin sözleşmelerinin feshedilmesine kadar çeşitli yaptırımlar uygulayacağız.
 
Sözleşmelerin etkin uygulanması için çalışılacak
 
Genç kadınların toplumsal dönüşümdeki etkisini kırmak için üzerlerine çöreklenen tarikat-cemaatler başta olmak üzere her türlü saldırılara karşı özgün örgütlenmelerini güçlendirmeye devam edeceğiz.  Erkek egemen kapitalist sistemin kadın emeğini yok saymasına karşı bakım emeğinin toplumsallaştırılması için politikalar üretecek, kamusal kreşler, yaşlı, hasta, engelli bakım hizmetleri sunacağız. Evrensel bir kadın kazanımı olan İstanbul Sözleşmesi’nin etkin uygulanması için şimdiye kadar verdiğimiz ortak örgütsel mücadelemizi büyütmeye devam edeceğiz. Güçlüyüz; çünkü kadın mücadelemiz var, çünkü bir kere başardık, çünkü yine başaracağımızı biliyoruz, çünkü daha iyisini yapacak azim ve kararlılığa sahibiz! Kararlıyız; yerel yönetimlerimizi kayyım gaspından özgürleştirerek demokratik, ekolojik ve kadın özgürlükçü yerel yönetim modelimizle 21. yüzyılı kadın yüzyılı yapacak büyük kadın mücadelesinin ilham kaynaklarından biri olacağız!”
 
Bildirgede yerel seçim vaatleri şu başlıklar altında şöyle sıralandı:
 
‘Eş başkanlık sisteminden vazgeçmeyeceğiz’
 
“Felsefesini özgür eş yaşam kuramından alan ve bugün bütün dünyaya örnek olan eş başkanlık sistemimizden vazgeçmeyeceğiz. Kadın-erkek kentlerimizi, köylerimizi birlikte yönetmek, söz ve karar mekanizmalarında birlikte mücadele ve hizmet etmek kadın özgürlüğü için toplum özgürlüğü için en büyük kazanımımız olmaya devam edecek. Eş başkanlık sistemini Büyükşehir, İl, İlçe, Belde tüm belediyelerimizde uygulamaya devam edeceğiz. Kadın Siyaset Akademilerini, Yerel Yönetim Kadın Politikaları Okullarını yaygınlaştıracağız.
 
Bütçe ve planlamalar aktif katılımla belirlenecek
 
Kadınların ihtiyaç ve taleplerinin gözetilerek toplumsal cinsiyete duyarlı bütçelemeyi daha güçlü bir şekilde uygulamaya devam edeceğiz. Belediyelerimizdeki stratejik planlama, bütçeleme, tartışma ve karar verme gibi tüm süreçleri kadın meclisleri ve kadın örgütlerinin aktif katılımı ile yürütecek, belediye istihdamları öncesinde toplumsal cinsiyet eğitimlerine katılmış olmalarını önceleyeceğiz. Yerel yönetim hizmetleri için ayrılan kalemlerin tamamında toplumsal cinsiyet eşitliğini esas alarak sunmaya devam edeceğiz. Köy, mahalle ve kentlerin sorunlarını çözmek için ‘Mahalle Meclislerimizi’ kadınların iradesi doğrultusunda inşa edecek, birlikte karar vereceğiz.
 
Kadın hafıza merkezleri
 
Kadınların üreterek, tartışarak duygularını düşüncelerini aktardığı mekanlar aynı zamanda bizler açısından hafızayı diri tutma mekanlarıdır. Bu kapsamda dil, kültür, sanat ve spor alanında kadınların en güçlü şekilde potansiyellerini açığa çıkaracağı mekanları çoğaltmak yerel yönetim anlayışımızın bir gereğidir. Kadın hafıza merkezlerimizi yeniden açacağız! Asimilasyon politikalarına karşı kendi dilimizde sanat üretecek kadın kültür evleri, dengbêj evleri projemizi daha güçlü şekilde hayata geçireceğiz. Köylerden başlayarak mahallelerde, ilçelerde ve illerde Kadın Kültür Evlerini çoğaltacağız. Yaşlı kadınların deneyimlerini aktaracağı mekanlar haline getireceğiz.
 
Kadın yoksulluğuyla mücadele projeleri
 
Neoliberal sömürü düzeni kadın emeğini pervasızca yağmalamış, kadın yoksulluğu, işsizliği, emek sömürüsü özellikle pandemi süreci ile birlikte derinleşerek artmıştır. Savaş ve şiddet politikaları ile ülkenin içerisine sürüklendiği ekonomik kriz kadınları birincil ihtiyaçlarını dahi karşılayamaz duruma getirmiştir. Kadınların aşından, sofrasından, emeğinden çalarak savaşın bütçesini oluşturan, kadınları üretim alanlarının dışına itmek isteyen, yoksulluğu kadınlara kader olarak dayatan, cinsiyetçi erkek egemen politikalara karşı yerinden ve yerelden üretimi esas almaya devam edeceğiz. Kadın emeğini görünür kılan, kadınları üretimin her alanına dahil ederek kendi ekonomilerini oluşturacak komünal üretim alanlarını yeniden oluşturacağız. Belediyeler bünyesinde kadın ekonomi müdürlükleri kuracağız. ‘Özgür Kadın Kooperatifleri’ projemizi yeniden hayata geçireceğiz. ‘Kadın Ekonomi ve İnovasyon Merkezleri’ açarak yeni fikirlerin ve girişimlerin desteklenmesini sağlayacağız. Kadınlar için indirimli JIN KART uygulamasını tüm belediyelerimizde hayata geçireceğiz. Kadınların ped ihtiyaçlarını ve hijyen malzemelerini ücretsiz temin edecekleri PED-MATİK projemizi pilot bölgeler seçerek hayata geçirecek ve ihtiyaçlar doğrultusunda yaygınlaştıracağız. 
 
Gençlerle politika üretilecek
 
Özellikle son yıllarda artan özel savaş saldırıları genç kadınların hayatını derinden etkiliyor. Eğitim, ekonomik sıkıntılar, politik mücadelelerine vurulan ketlere karşı daha kapsamlı politikaları genç kadınlarla birlikte tartışacak, birlikte mücadele edeceğiz. Kadın özgürlükçü yerel yönetimler paradigmamızla genç kadınlarla birlikte mücadeleyi büyüteceğiz. Genç kadınları güçlendirmek üzere ücretsiz etüt-eğitim, kültür-sanat faaliyetleri yürüten merkezler kuracağız. Barınma sorunu olan üniversiteli genç kadınlar için yurt projelerimizi yeniden hayata geçireceğiz.
 
Kadına yönelik şiddetle mücadele projeleri
 
Kadına yönelik şiddet yüzde bin dört yüz artmışken kadınların kazanılmış haklarına göz dikenler karşısında en büyük mücadeleyi yürütenleriz. Bizden çalınanları geri alacak kazanımlarımızı daha fazla arttıracak politikaları hep birlikte gerçekleştireceğiz. Kadına Yönelik Şiddetle mücadele kapsamında uluslararası belgeler olan CEDAW, Pekin Deklerasyonu ve İstanbul Sözleşmesi gibi kadın mücadelesi kazanımı olan belgeleri hayata geçirecek, referans kabul edeceğiz. Nüfusu 100 binin üzerinde olan her il ve ilçede uygun koşulları oluşturarak belediyelerimize bağlı sığınakları yeniden açacağız.Ücretsiz psikolojik, hukuki destek veren ve kendi ekonomisini yaratmak için üretim alanlarını oluşturacak kadına yönelik şiddetle mücadele merkezlerimizi yeniden açacağız. Yerel yönetimler kapsamında oluşturulacak kadın meclis ve kurullarımızın kentteki kadın dinamikleriyle ortak mücadele zemin ve ilişkilerini geliştirerek kadına ve egemen olandan farklı cinsiyet kimliklerine yönelik erkek şiddetinin önlenmesi için çok yönlü çalışmalar yürüteceğiz. 7-24 ulaşılabilir çok dilli ‘ALO ŞİDDET HATTI’nı tüm belediyelerimizde yeniden kuracağız.
 
Kadın Afet Eylem Planı
 
Bir afetler ülkesi olan Türkiye’de her yıl onlarca afet yaşanmakta, kapitalist modernite sisteminin etkisi afetleri daha da yıkıcı bir güce dönüştürmektedir. İktidarın yarattığı talan ve rant zihniyeti, çarpık kentleşme, imara açılan ormanlar, nehir yatakları, doğal yaşam alanları her yıl maddi, manevi binlerce kayba yol açmaktadır. Doğal afetler engellenemez fakat afetlerin etkisi doğru kentleşme ve ekolojik bir perspektifle ve toplumun afetlere hazırlanması ile en aza indirilebilir. Çünkü bütün bu yıkıcı etkilerin sebebi afetler değil; afete hazırlık, acil müdahale ve iyileşme süreçlerinde, bütünlüklü, tüm eşitsizlikleri dikkate alan planlama yapılmaması ve gereken kaynağın ayrılmamasıdır. Yaşamın her alanında olduğu gibi afet yönetimi konusunda da kadın odaklı çalışmaları hayata geçirmeye DEM Parti Kadın Meclisi olarak devam edeceğiz. Bu amaçla belediyelerimizde 3 aşamalı ‘Kadın Afet Eylem Planını’ hayata geçirecek, afetlere dair kapsamlı çalışmalar yapacağız.
 
Engelli kadınlarla yaşam inşası
 
Sağlamcı politikalar bugün engelli kadın bireylerin, kız çocuklarının yaşama dahil olmalarındaki en büyük engel olarak durmaktadır. Çok dilli işaret dilini bulunduğumuz her yerde geliştireceğiz. Engelsiz kadın yaşam merkezlerini oluşturacağız. Bu merkezlerde engelli kadın bireyler ve çocuklarla kaynaşma, dayanışma etkinliklerini, farkındalık çalışmalarını hep birlikte yapacağız. Kadın Daire Başkanlıkları ve Kadın Müdürlükleri bünyesinde engelli kadınların toplumsal yaşama katılımda; eğitim, sağlık, spor, barınma, ulaşım, çalışma gibi haklara erişimde karşılaştıkları sorunların çözümüne yönelik Eşitlik Birimleri oluşturacağız. ‘Kent Gönüllüleri Platformu’ ile kentlerde ve köylerde özellikle yaşlıların, çalışamayanların, engellilerin ihtiyaçları için platformlar oluşturacağız. Evinin boyanması ihtiyacından ufak-tefek tadilatlara, kentte duyarlılık gerektiren projelere kadar birçok alanda belediyenin de desteğiyle gönüllüler ağımızı oluşturarak onlarla birlikte çalışacağız.
 
Cinsiyet eşitliğine dayalı sağlık politikaları
 
Tekçi, cinsiyetçi sağlık politikaları karşısında ‘anadilinde ücretsiz sağlık haktır’ demekten vazgeçmeyeceğiz. Belediyelerimizde sağlık birimlerinin inşa edecek, kadın sağlığına dair özel projeler geliştireceğiz. Kadın sağlığına dair çalışan ekiplerimiz ile birlikte kadın anatomisi, regl, menopoz, kronik rahatsızlıklar, meme kanseri ve benzeri atölyeler gerçekleştireceğiz.   Gezici kadın sağlık ekipleri oluşturarak köylerde, mahallelerde ücretsiz sağlık taramalarını, eğitim çalışmalarını yaygınlaştırarak hayata geçireceğiz. Pilot belediyeler belirleyerek kadın sağlığı merkezlerimizi yeniden hayata geçireceğiz.
 
Ekolojik kadın dostu kentler
 
Bugün ülkedeki rant ve sermaye odaklı siyaset kapitalist düzenin bir parçasıdır. Derelerimiz, ormanlarımız, ağaçlarımız, zeytinliklerimiz hedef alınıyor. Yaşam alanlarımız boşaltılmak isteniyor. Demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü yerel yönetimler politikamızın esası olan doğamızı, yaşam alanlarımızı koruyacak politikaları hayata geçirmek yerel yönetimlerde öncelikli sorumluluğumuzdur. Bu kapsamda; Belediyelerimizde ‘ekoloji birlikleri’ kuracağız. Kadın perspektifiyle kentlerde yeşil alanları genişleterek, kentlerin yeni çehresini insan-insan, insan-doğa ve kır-kent barışı temelinde oluşturacağız. Her yıl ‘Dikili Bir Ağacın Yoksa Sen De Yoksun’ sloganıyla mevsimlerine göre düzenlenen fidan dikim kampanyalarını yaygınlaştıracağız. Kent ormanlarımızı biz kadınlar birlikte kuracağız. Kadınların tarım üretiminde ekolojik ve kadın merkezli bir çalışma ve değer yaratma anlayışıyla hareket ettiği ekolojik köyler, kooperatifler kurmalarını destekleyeceğiz.
 
Göçmen ve mülteci kadınlar
 
Savaş ve şiddet politikalarının en ağır bedelini biz kadınlar ödüyoruz. Bu ağır bedellerden biri de göç. Göçmen ve mülteci kadınlar ucuz işgücü olarak görülerek emekleri pervasızca sömürülüyor. Kadın özgürlükçü yerel yönetimler paradigmamız ile bu kapsamda; Savaş ve şiddet politikaları karşısında durmaya devam edeceğiz. Kadın Politikaları Daire Başkanlıkları bünyesinde birimler oluşturarak kadın göçmenlerin yaşama katılım, istihdam, dil, şiddet, sağlığa erişim, çocuk yaşta evlilik, emek sömürüsü, eğitim, barınma, ulaşım vb. sorunlarına çözüm üretecek; dil ve kültürlerini özgürce yaşamaları, yerleştikleri kentlerde toplumsal hayata eşit ve özgür bir biçimde katılmaları için politikalar geliştireceğiz. Şiddet gören göçmen ve mülteci kadınların kadın sığınaklarından, şiddetle mücadele merkezlerinden faydalanmasını sağlayacak politikaları hayata geçireceğiz.
 
Başardık, yine başaracağız!
 
Eşit, özgür bir gelecek ve yaşam için biz kadınlar bütün bu çalışmaları yaptık, birlikte başardık. Şimdi bir kez daha başaracak, bir kez daha özgür kentleri kadın emeği ve kadın mücadelesi ile inşa edeceğiz! DEM Parti Kadın Meclisi olarak tarihimizden ve kadın mücadelemizden aldığımız ilham ve güçle bir kez daha diyoruz ki;
 
Başardık, yine başaracağız!
 
Kadın iradesiyle yerel demokrasiyi hep birlikte inşa edeceğiz!”
 
Halide'nin bilgirgeyi okumasından sonra belediye eşbaşkan adayı kadınlar kent kent sahneye çağrılarak katılımcıları selamladı. Kadınlar sahneye tutsak siyasetçilerin fotoğrafları ve yeni kadın seçim müziği eşliğinde çıktı.