‘Kürt sorununun tek muhatabı Sayın Öcalan’dır’

  • 13:34 14 Şubat 2024
  • Siyaset
RIHA - PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için Amed'ten yola çıkan yürüyüşçüler, Sêwereg'in ardından Curnê Reş'e vardı. “Kimsenin adını bile söyleyemediği ülkenin yurtseverliğini biz yaptık” pankartı önünde konuşan DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın, Kürt sorununun tek muhatabının PKK Lideri Öcalan olduğunu söyledi. 
 
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü ve Kürt sorunun demokratik çözümü için Qers (Kars) ve Wan'dan (Van) yola çıkan siyasiler ve demokratik kitle örgütleri Riha'nın Sêwereg (Siverek) ilçesinin ardından Curnê Reş'e ulaştı. Sloganlarla ilçe merkezinde yapılan yürüyüşün ardından DEM parti ilçe binası önünde açıklama yapıldı. Açıklama “Kimsenin adını bile söyleyemediği ülkenin yurtseverliğini biz yaptık” pankartı önünde yapıldı. 
 
Pankart asıldı
 
Açıklama sırasında ilçe binasına “Azadiya Rêberê me azadiya me ye” pankartı asıldı. Yürüyüşçüler ise alkış ve zılgıtlarla gençlere karşılık verdi. Açıklamanın ardından “Bimre koletî, bijî azadî”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganları atıldı. Açıklamanın ardından ilçe merkezine tekrar yürüyüş başlatıldı. 
 
‘Muhatap Sayın Öcalan’
 
Yürüyüşün ardından konuşan DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın, “Biz, gittiğiniz her yerde büyük bir coşku ile karşılandık. Biz, halkımıza minnettarız. Cezaevinde olan tutsakların, annelerimizin talepleri yerine getirilsin, tecrit sonlandırılsın. Biz, uluslararası komployu buradan kınıyoruz. Bizim talebimiz Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Kürt sorununun demokratik çözümünün tek muhatabı Sayın Abdullah Öcalan’dır. Kürt sorunun demokratik çözümü için görüşmeler acilen sağlanmalıdır. Zafer bizimdir” dedi. 
 
'Bir taraf Nemrut bir taraf İbrahim'dir '
 
Yürüyüşün ardından PKK'nin öncü kadrolarından biri olan Salih Kandal ve arkadaşları mezarları başında anıldı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek konuştu. Cengiz, "Gittiğimiz her yerde mezarlıkları ziyaret ediyoruz ve Kürt özgürlük mücadelesinin değerlerini bir kez daha görüyoruz. Mezarlar Kürt halkının ödediği bedelin şahitliği ile dolu. Kürdistan toprakları, Urfa toprakları bir yandan Nemrutların tarihi ile bir yandan da İbrahimlerin tarihi ile dolu. Bu topraklar iç ihanetin tarihi bir yandan da baş eğmez, baş eğmez onurlu kişilerin tarihi ile dolu. Bu toprakları bizi yüz yıllar boyunca betona gömmek isteyen faşist zihniyete karşı ‘bir uçurumda da olsak, uçurum çiçeği oluruz ve o uçurumlarda kanatlanırız, özgürlüğümüzü her zaman dillendiririz’ diyenlerin toprakları. Bu mücadele Kürt halkının 50 yıldır emekçilerin omuzlarında yükseldi. Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü içi yollardayız. Bizim mücadelemiz iki yönlüdür; bir yönü sisteme yöneliktir, diğer yönü de iç ihanete karşıdır. Burada bu mezarlıkta yatanlar iç ihanete karşıda mücadele etmişlerdir. İş ihanete, sömürgeciliğe karşı, Demokratik Modernite mücadelesi yürüteceğiz. 'Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır’ diyoruz. Bu mücadeleyi ilk başlatanların güzel bir sözü var; ‘söz onurdur onuru çiğnetmeyeceğiz" dedi.
 
Anma, Kürt Özgürlük Hareketi öncülerinden Cuma Tak ve Halik Çavgun’un mezarlarına bırakılan çiçekler ile son buldu.
 
 
 
‘Muhatap Sayın Öcalan’
 
Burada konuşan DEM Parti Milletvekili Öznur Bartın, “Biz, gittiğiniz her yerde büyük bir coşku ile karşılandık. Biz, halkımıza minnettarız. Cezaevinde olan tutsakların, annelerimizin talepleri yerine getirilsin, tecrit sonlandırılsın. Biz, uluslararası komployu buradan kınıyoruz. Bizim talebimiz Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüdür. Kürt sorununun demokratik çözümünün tek muhatabı Sayın Abdullah Öcalan’dır. Kürt sorunun demokratik çözümü için görüşmeler acilen sağlanmalıdır. Zafer bizimdir” dedi. 
 
'Bir taraf Nemrut bir taraf İbrahim'dir '
 
Yürüyüşün ardından PKK'nin öncü kadrolarından biri olan Salih Kandal ve arkadaşları mezarları başında anıldı. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından DEM Parti Milletvekili Cengiz Çiçek konuştu. Cengiz, "Gittiğimiz her yerde mezarlıkları ziyaret ediyoruz ve Kürt özgürlük mücadelesinin değerlerini bir kez daha görüyoruz. Mezarlar Kürt halkının ödediği bedelin şahitliği ile dolu. Kürdistan toprakları, Urfa toprakları bir yandan Nemrutların tarihi ile bir yandan da İbrahimlerin tarihi ile dolu. Bu topraklar iç ihanetin tarihi bir yandan da baş eğmez, baş eğmez onurlu kişilerin tarihi ile dolu. Bu toprakları bizi yüz yıllar boyunca betona gömmek isteyen faşist zihniyete karşı ‘bir uçurumda da olsak, uçurum çiçeği oluruz ve o uçurumlarda kanatlanırız, özgürlüğümüzü her zaman dillendiririz’ diyenlerin toprakları. Bu mücadele Kürt halkının 50 yıldır emekçilerin omuzlarında yükseldi. Sayın Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğü içi yollardayız. Bizim mücadelemiz iki yönlüdür; bir yönü sisteme yöneliktir, diğer yönü de iç ihanete karşıdır. Burada bu mezarlıkta yatanlar iç ihanete karşıda mücadele etmişlerdir. İş ihanete, sömürgeciliğe karşı, Demokratik Modernite mücadelesi yürüteceğiz. 'Hakikat aşktır, aşk özgür yaşamdır’ diyoruz. Bu mücadeleyi ilk başlatanların güzel bir sözü var; ‘söz onurdur onuru çiğnetmeyeceğiz" dedi.
 
Anma, Kürt Özgürlük Hareketi öncülerinden Cuma Tak ve Halik Çavgun’un mezarlarına bırakılan çiçekler ile son buldu.