'Seçimi ikinci tura bırakan halkın demokrasiden yana tutumudur'

  • 11:35 15 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - HDP Eş Başkanları ve Yeşil Sol Parti Eş Sözcüleri 14 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin, “Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının nedeni HDP ve Yeşil Sol’un demokrasi ve adaletten yana olan seçmeninin fedakar ve özverili tutumudur” dedi
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Başkanları Pervin Buldan, Mithat Sancar ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol) Eş Sözcüleri Çiğdem Kılıçgün Uçar, İbrahim Akın HDP genel merkezinde 14 Mayıs seçim sonuçlarına ilişkin açıklama yaptı. Her iki parti adına açıklamayı Yeşil Sol Parti Eş Sözcüsü Çiğdem Kılıçgün Uçar yaptı.
 
‘Kumpaslar, linç girişimleri, saldırılar altında seçim çalışmalarını yürüttük’
 
Seçim sonuçlarının bir başarı olarak değerlendirilemeyeceğinin açık olduğunu belirten Çiğdem, bunda HDP’ye yönelik kumpas ve operasyonların ve seçim çalışmalarına yönelik müdahalelerin rol oynadığını söyledi. Çiğdem, “Değerli basın mensupları ve Türkiye halkları, öncelikle seçim çalışmalarında yer alan, bugün canı pahasına sandıklara sahip çıkan ve idealleri uğruna büyük emek veren her bir Yeşil Sol Partili ve HDP’li çalışma arkadaşımıza sonsuz teşekkürlerimizi iletiyoruz. Bu seçimlerde önümüze koyduğumuz hedeflere tam olarak ulaşamadığımızı belirtmek istiyoruz. Seçim sonuçlarının bizler açısından başarı olarak görülemeyeceği açıktır. Seçim startının verildiği ilk günden bu yana her gün siyasi saiklerle gözaltı ve tutuklama operasyonuna maruz kalan partimizin çalışmaları linç girişimleriyle durdurulmak istenmiştir. Türkiye seçim iklimine girdiği günden beri Kobanê Kumpas Davası ve kapatma davasıyla birlikte siyasetimiz denklem dışına çıkarılmak istenmiştir. Kobanê kumpas ve kapatma davalarıyla başlayan süreç, seçime doğru tam bir baskı iklimine dönüşmüştür. Kapatma davası Demokles’in Kılıcı misali Türkiye’de eşit ve adil seçim yarışını engellemiştir. Milyonlarca seçmenimizin iradesine kumpas ve kapatma davasıyla ipotek konmak istenmiştir” diye konuştu.
 
‘Bu sonuçların ortaya çıkmasında hile ve kumpasların etkisi belirleyicidir’
 
Çiğdem konuşmasını şöyle sürdürdü: “En temel hak olan demokratik siyaset hakkının dahi imkânsız hale getirilmek istendiği koşullar yaratılarak seçim süreci boyunca her gün yeni bir siyasi operasyonla yüzlerce arkadaşlarımız gözaltına alınmış ve tutuklanmıştır. Birçok yerde parti çalışmalarımıza yönelik ırkçı saldırılar bizatihi iktidarın teşvikleriyle gerçekleşmiştir. Cumhur İttifakı, eşit şartlarda gerçekleşmesi gereken seçimlerden kırıntı bile bırakmamıştır. Her türlü kamu kaynağını ve gücünü seçim dönemi boyunca kendi lehine kullanmıştır. Bu sonuçların ortaya çıkmasında hile ve kumpasların etkisi belirleyici olmuştur.
 
Bütün bu faktörlere rağmen elde edilen sonucu önemli buluyoruz
 
Bizlere karşı seçim çalışması niyetiyle yapılan en büyük hile ve kumpas HDP’nin engellenmesidir. Bu hile ve kumpasa karşı halkımızı seçeneksiz bırakmamak için kısa bir sürede Yeşil Sol Parti’yle çalışmalarımızı yürütmek durumunda kaldık. Yeşil Sol Parti’nin kısa sürede seçime hazırlanması ve tanıtımının yapılmasıyla ilgili elbette ki zorluklar yaşadık. Yaygın ve yandaş medyanın uyguladığı sansür ve izolasyonla birlikte bu zorluklar daha arttı. Bunun yanı sıra yeni bir ittifakı örgütlemenin sahaya yansıyan dezavantajları ve HDP olarak Yeşil Sol Parti olarak tek liste ve tek parti ile seçime girme ısrarımıza rağmen bu önerimizin hayata geçmemiş olmasının ortaya çıkardığı sıkıntılar da seçim sonuçlarını belli düzeyde etkilemiştir. Bütün bu faktörlere rağmen elde edilen sonucu önemli buluyoruz.
 
Eksik ve yetersizlikler ile ilgili halkımızla beraber tartışmalar yürüteceğiz
 
Öte yandan seçmenin mesajını alarak bütün yönleriyle eleştiri ve özeleştiri sürecinde değerlendirme sorumluluğumuzun bilincindeyiz ve bunun da gereğini yapacağız. Seçim sürecini örerken düştüğümüz eksik ve yetersizlikler ile ilgili kapsamlı bir çalışma yapacağımızı, halkımızla beraber tartışmalar yürüteceğimizi ve gerekli adımları atacağımızı da kamuoyuyla paylaşmak istiyoruz. Yeşil Sol Parti’ye oy veren milyonların, halkımızın içi ferah olsun. Mevcut verilere göre ikinci tura kaldığı anlaşılan Cumhurbaşkanlığı seçimlere dair halkımızın bize verdiği tarihsel rolün, misyonun ve sorumluluğun gereğini yerine getireceğiz. Umudumuzdan ve coşkumuzdan asla geri durmadan çalışmalarımıza devam edeceğiz. Partimizin yetkili kurullarında Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ikinci tura kalmış olmasını partimizin bütün kurullarında değerlendirerek, buna ilişkin çalışma programımızı en kısa zamanda halkımızla ve kamuoyuyla paylaşacağız.
 
Seçiminin ikinci tura kalması seçmenimizin fedakar ve özverili tutumudur
 
Bizler demokrasi mücadelesini sandıkla sınırlamayan, yaşamı örgütleyen ve toplumu örgütleyen bir geleneğe sahibiz. Halklarımıza sesleniyoruz: Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci tura kalmasının nedeni HDP ve Yeşil Sol’un demokrasi ve adaletten yana olan seçmeninin fedakar ve özverili tutumudur. Bu kapsamda, bir kez daha tüm partili arkadaşlarımıza teşekkürlerimizi iletiyoruz. Zor şartlarda ve kritik bir süreçte gerçekleşen seçimlerde, meclisin üçüncü büyük partisi olma konumumuzu korumuş olmayı önemli görüyoruz. Bu sorumluluk bilinciyle mücadelemizi kararlı bir şekilde sürdüreceğiz. Demokratik siyasetin bütün sorunların çözüm zemini ve dinamiği olmasını sağlayacağız. Bu yüzden kimse karamsarlığa ve umutsuzluğa kapılmasın. Biz Demokratik Cumhuriyet mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. Siyasal hedeflerimizi gerçekleştirmek ve Tek Adam rejimine son vermek için mücadelemize en güçlü şekilde devam edeceğiz.”
 
‘Tek listenin uygun formül olduğunu en başından savunduk’
 
Yapılan açıklamanın ardından gazetecilerin sorularını parti adına Mithat Sancar yanıtladı. TİP ile ayrı listelerden seçime girilmesinin oy kayıplarına neden olup olmadığına ilişkin soruya Mithat, “Verilerin tamamı henüz sağlıklı bir şekilde elimize ulaşmış değil. Ama belli kayıplarımız var. Biz bu ittifakı seçimlere dönük bir birliktelik olarak düşünmemiştik. Seçimlerle birlikte elbette bir formül arayışı gerekiyordu biz tek listenin en uygun formül olduğunu söyledik ve savunduk. Bununla birlikte ittifakı da korumayı hep önemsedik, ittifaklarda bu tür riskler olabiliyor. Bu risklerin bir kısmı bu seçimlerde gerçekleşmiştir. Bunu kendi kurullarımızla ve ittifak ortaklarımızla tartışacağız” cevabını verdi.
 
Batı illerindeki oy kaybı
 
Mithat devamında: “Oylarımızda bir azalma olduğu doğrudur. Batı illerinde bu azalma daha çarpıcıdır. Daha ayrıntılı bir değerlendirme için bütün sonuçları önümüze koymamız gerekiyor. Bir başarısızlık söz konusudur. Batı’da daha az oy almamız bizim açımızdan sorun teşkil etmektedir. Sebeplerini oranlarıyla birlikte tartışmamız gerekiyor. Burada bizim eksikliklerimiz, yetersizliklerimiz varsa, vardır mutlaka, eleştiri ve özeleştiri sürecinde değerlendireceğiz. Oy kaybımızı bütün veriler netleşince söyleyeceğiz. Yeşil Sol Parti ile aldığımız oy oranı yüzde 9,33 görünüyor.
 
Yurtdışı oyları eklendiğinde 2018 seçimlerine göre düşüş ve kayıp var. Milletvekili sayılarında da bir düşüş var. Ama bu dramatik bir düşüş değil. Meclisin 3’üncü büyük partisi olmayı sürdürüyoruz. İtirazlarımız var bu itirazlar nasıl sonuçlanacak onları göreceğiz. YSK’nın bütün verileri açıklandıktan sonra vekil sayımızın artması ihtimali de var ama buna rağmen hedefimizin gerisinde olduğumuz son derece açıktır.  Yani milletvekili sayısı açısından bir hedef belirlemiştik. Bu hedefin gerisinde olduğumuz ortada. Bunun da bütün yönleriyle kurullarımızda tartışılacağını belirtiyoruz. Bu oy kayıplarının beli sebepleri olabilir mazeret gibi anlaşılmasını istemeyiz ama seçimlere çok zor şartlarda girdiğimizi de bütün kamuoyu biliyor. Biraz önce de altı çizildi, HDP’ye yönelik kapatma davası seçim sürecini dizayn etmek konusunda önemli bir faktör olmuştur, Yeşil Sol Parti’yle seçimlere girmemizin de belli handikapları yaşanmıştır. Partiyi tanıtmak, halkı oy vermeye yönlendirmek için de kısa bir zamanımız oldu. Bütün bunlar, bize yönelik baskılar faktördür. Sistematik ve yoğun psikolojik savaş taktiklerinin partimizin üzerinden faktördür. Ama bunların hiçbiri bizim için mazeret değildir. Bu sorumluluğu bütün faktörleri aşarak yerine getirmek her zaman mümkün olmayabilir. Burada bütün sorumluluğumuzu masaya yatıracağız. Nerede eksik kalmışsak hepsini, kurumlarımızda ayrıntılı tartışacağız ve her birimiz sorumluluğumuzun gereğini tereddütsüz yerine getireceğiz.
 
Kurdistan’nın Kemal Kılıçdaroğlu’na desteği
 
Kürt illerinden yüksek destek ve oy çıktığı görülüyor. Bunun en basit açıklaması seçmenlerimizin parti kararına bağlı kaldıklarının görülmesidir. Biz stratejik politik bir karar aldık. Bu kararı kurullarımızla, yerel birimlerimizle, ittifaklarımızla ve demokrasi çevreleriyle istişare ederek aldık. Aldığımız bu kararın benimsendiği ve hayata geçirildiğini görüyoruz. Metinde belirtildi, ben bir kez da altını çizeyim: Bizim bu kararımız cumhurbaşkanlığı seçiminin ilk turda Cumhur İttifakı lehine sonuçlanmaması sağlayan en önemli unsur olmuştur. Dolayısıyla şu an ikinci tur önümüzdeyse, seçmenimizin stratejik politik tavrına bağlılığını açığa çıkarmıştır.
 
Sağ siyasetin parlamento oyları
 
Esasen ittifaklarımız böyle bir gelişmeye karşı önemli bir mücadele alanı olarak oluşturmuştuk. Türkiye’deki gidişatın otoriterleşmeyi pekiştirecek şekilde olduğuna dair işaretler mevcuttu. Bizler buna karşı tedbir olarak da en geniş demokrasi ittifakını oluşturmayı hedeflemiştik. Bu bizim kongre kararımızdı. 21 yıldır süren iktidar süreci var. Son 8 yıldır AKP’nin MHP ile yürüttüğü süreç toplumun büyük alanlarında büyük tahribatlar yarattığı gibi, siyasi eğilimlerin şekillenmesinde de büyük etkisi oldu bunun. Seçimleri Erdoğan birinci turda kaybetmiş, Kılıçdaroğlu ilk turda kazanmış olsaydı bile bu görevler önümüzde duruyor olacaktı. Türkiye’de yeni bir başlangıç, yeni yaşamı örmek, demokrasiye özgürlüğe barışa giden yolu açmak konusunda sorumluluğumuz olduğunu söyledik. Bu bilinç ve sorumlulukla ittifakları oluşturduk önümüzdeki dönemde de aynı çizgiyi sürdüreceğiz. Parlamentoda 3’üncü büyük grup olacağız. Bu önemli bir kazandır. Bu kazanımı korumuş bulunuyoruz daha fazlasını hedefledik, olmadı. Bütün bu boşlukları toplumsal mücadele alanlarıyla çok daha yoğun bir şekilde, geniş ittifaklarla değerlendirmeyi ve gidermeyi amaçlıyoruz.
 
Deprem bölgesindeki sonuçlar
 
Deprem bölgesiyle ilgili verileri ayrıntılı olarak incelemek gerektiği ortada. Seçmenlerin nerede oy kullandığı, şehirlerine dönebildiler mi, gittikleri yerlerde mi oy kullandıkları belli değil.  Burada da elbette siyasi sorumluluk ve değerlendirme bir ihtiyaçtır. Acaba deprem bölgesinde bu söylediğim faktörler nasıl gerçekleşmiş olursa olsun, Cumhur İttifakı’nın bu oy oranına ulaşması gerçek ve derin sebepleri nelerdir? Bu konuda bizler de elbette bir tartışma yürüteceğiz, daha ayrıntılı incelemeler yapacağız. Verileri bu çerçevede önümüze koyacağız. Bu sadece bizim partimizin değil genel olarak bütün siyasi aktörlerin, demokrasi güçlerinin bir görevi olarak ortada duruyor.
 
Yönetim değişikliği
 
Elbette bütün bunlar kurullarda tartışılacak, ne gerekiyorsa yapılacak. Bütün bunların devam etmesi için, önümüzde bazı belirsizlikler var. Kapatma davası gibi. HDP kapatma davasının nasıl sonuçlanacağını bilmiyoruz. Kongre sürecinin işletilmesi için de bu belirsizliğin ortadan kaldırılması gerekiyor. Kongre öncesi konferans süreçlerimiz var. Çeşitli kurullarımız var, görevlerini yapacaklardır. Burada yönetimin bir sorumluluğu vardır elbette. Partinin seçilmiş organlarının ve temsilcilerinin eş başkanlar, eş sözcüler dahil herkes bu süreçten sorumluluktan pay alır. Bütün bunları konferanslarda ve kongre süreçlerinde değerlendireceğiz. Bizim siyasi geleneğimizde sorumluluktan kaçma durumumuz olmaz. Halka karşı sorumluluğumuz var. Sorumluluğumuz topluma ve tarihe karşıdır. Eğer sorumlulukların gerekleri bütün bu tartışmalar sonucunda belirlenirse bunların gerekleri yerine getirilir. Yarın MYK’mızı topluyoruz, tarihsel sorumluluğumuzu yerine getireceğiz
 
Bütün bunları kurullarımızda tartışacağız. Yarın MYK’mızı topluyoruz, ikinci turda ne gibi dinamikler olduğunu da tartışacağız. Ancak altını çizdiğimiz nokta şudur biz tarihsel görevimizi demokratik sorumluluk bilinciyle yerine getirme kararımızı sürdürüyoruz. Bu faktörleri tartıştıktan sonra ikinci tura dair çalışma programımızı da tartışıp bunu kamuoyuyla paylaşacağız.”