Kürtler seçim hilelerinin farkında, İmralı tecridi devam ediyor

  • 09:24 11 Mayıs 2023
  • Siyaset
Melike Aydın 
 
MUĞLA - PKK Lideri Abdullah Öcalan ile hiçbir şekilde görüşme yapılmadığını, aksine tecridin devam ettiğini kaydeden Yeşil Sol Parti Muğla Milletvekili Adayı Derya Hezer, Kürt halkının da tecridin devam ettiğinin farkında olduğunu vurguladı. 
 
Pazar günü yapılacak Cumhurbaşkanlığı ve 28. Dönem Milletvekili Genel Seçimi dolayısıyla siyasi partiler çalışmalarını hızlandırırken,  önceki seçimlerde olduğu gibi bu seçimlerde de ağırlaştırılmış tecrit altında tutulan PKK Lideri Abdullah Öcalan ile görüşüldüğüne dair iddialar öne sürüldü. İddiaların sahibi İyi Parti Genel Başkanı Meral Danış Beştaş’ın iddialarını AKP Diyarbakır Milletvekili Adayı Galip Ensarioğlu doğrularken,  Adalet Bakanlığı da son yaptığı açıklamada, her hangi bir görüşmenin gerçekleşmediğini duyurdu. Tüm bu iddialara son noktayı koyan Asrın Hukuk Bürosu, yaptığı yazılı açıklamada, İmralı ile hiçbir şekilde görüşme gerçekleşmediğinin altını çizdi. 
 
Özellikle seçim sürecinde ortaya atılan bu iddiaların, Kürt halkını etkileme amacıyla söylendiğini belirten Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Muğla Milletvekili Adayı Derya Hezer, PKK Lideri üzerindeki tecridin devam ettiğini kaydetti. 
 
‘Ailesi de avukatları da görüştürülmüyor’
 
Abdullah Öcalan’a yönelik devam eden tecridin, iktidar cenahı tarafından seçimlerde kullanılmasına tepki gösteren Derya, “İktidar çevrelerinin her ne kadar seçimlerde bunu kullanarak görüşüyoruz dese de gerçekte ailesi ve avukatları ile asla görüştürülmüyor. Dolayısıyla halka şirin görünmeye çalışıyorlar. Kürt halkının olumlu oylarını almaya çalışıyorlar. Kürt halkı da politik bir halk olduğu için bunu çok iyi biliyor ve görüyor” dedi.
 
‘Çözüm sürecinde halkın yüzde 85’inin desteği vardı’
 
Kürt meselesinin çözümüne dair 2013-2015 yıllarını kapsayan ve çözüm süreci diye adlandırılan süreci hatırlatan Derya, “Dolar bu kadar fırlamamıştı, silaha bu kadar para yatırılmıyordu ve halktan yüzde 85 oranında bir destek de vardı. Göreli demokrasi vardı. En azından Kürtler açısından Türkiye tarihinin en demokratik süreciydi diyebiliriz. Gerçek anlamda bir çözüm noktasında olmadığı halde Türkiye halkları arasında refah ortamı yarattı, insanların kafasında bulanıklığı kaldırıp şeffaf bir alan yarattı” diye konuştu.
 
‘Kürt meselesi çözülmedikçe diğer sorunlar da çözülemeyecek’
 
Uzun yıllardır çalışan bir sağlık emekçisi olarak, özellikle Kürtler dışında kalan Türk emekçilerin greve çıkarken dahi terörle anıldığına dikkat çeken Derya, “Bunu da Kürt halkının önderlerini kullanarak yapıyorlar ve bu şekilde aslında halkı da bölmüş oluyorlar. Ekmek kavgasının ana temasını da bozmuş oluyorlar. Kürt meselesi önemli bir mesele ve sadece Kürt’ün değil Türk’ün de, Türkiye’de yaşayan herkesin ortak meselesi. Sorun çözülmediği sürece ne ekmek kavgasını ortak noktada çözebiliyor ne de kendi yaşamını refah seviyesine çıkarabiliyor” diye belirtti. 
 
‘Abdullah Öcalan’ı izole etmeye çalışıyorlar’
 
İktidarın görümeler yapıldığına dair özellikle seçim süreçlerinde dillendirse de aslında Abdullah Öcalan üzerinde hukuk dışı ve insanlık dışı bir tecridin devam ettirildiğini vurgulayan Derya, “Aslında onun nezdinde Kürt halkı bu tecridin muhatabı Ne ailesiyle ne avukatlarıyla görüştürülüyor. Uluslararası evrensel hukuka da aykırı. Milyonlarca insanın kalbinde ve gözünde karşılığını bulan halkın önemsediği önder olarak gördüğü Sayın Öcalan’a istediklerini yaptıramıyorlar. Çünkü onlar sivil faşizan bir devlet yönetimiyle tüm halkları tahakküm altın almaya çalışıyorlar. Kürt halkının önderleri de bunu kabul etmediği için istedikleri yolda yürümediği için önüne engel koymaya çalışıyor. Onu da tecritle hapishanelerle, ailesiyle, avukatlarıyla görüştürmeyerek toplumdan izole etmeye çalışıyorlar” dedi. 
 
‘Dünyaya yayılan bir ideoloji tecrit edilmek isteniyor’
 
Yıllarca köyleri yakılan, yok sayılan sayısı milyonları bulan Kürt halkının bir ideolojiyle ayağa kalktığını ve bu ideolojinin dünyanın her yerinde kabul gördüğünü ifade eden Derya, “Çünkü Kürtlerin içinden çıkan o ideoloji dünyaya örnek oldu. Dolayısıyla dünyanın birçok yerinde bu tecridi, ideolojinin önünü kapatmaya çalışan bu faşist tavrı insanlar lanetliyor ve çeşitli boykotlar, eylemler yapıyor. Bu sadece Kürtlerin ideolojisi olmaktan çıkıp uluslararası bir yaşam olmaya başladı. Bunu şöyle örneklendirebiliriz; Amerika’da son 6 yıldır Google’dan en çok aranan kelime Kürt ideolojisi olmuş. Bu da aslında o ideolojinin uluslararası ölçekte ne kadar büyük bir etki yarattığıdır. Şimdi tecrit altına alınmaya çalışılan Sayın Öcalan değil, var olan ideolojidir o ideolojinin dünya çapında yarattığı etkiye duyulan tahammülsüzlüktür” sözlerini kullandı. 
 
‘İmha politikaları hiçbir yer de kabul görmez’
 
Zulüm ve imha politikalarının hiçbir yerde kabul görmeyeceğini dile getiren Derya, “Onlar da bu zihniyetin dışında başka bir zihniyet taşımadıkları için tabi ki kendilerine güvenmiyorlar. Çünkü onlar şunu iyi biliyorlar zulmün olduğu yerde güvercinler uçar, zılgıtlar çekilir. Şu an ortaya böyle bir direnç çıkmışken arkasında durdukları fikrin yanlışlığından korkuyorlar” dedi.
 
‘Tecrit devam ediyor’
 
Derya son olarak, barışın ve yeni bir dünyanın inşasını isteyen herkesin öfkesini yatıştırmak ve seçimde arkalarına güç almak için böyle yalanlara başvurduğuna işaret ederek Abdullah Öcalan üzerindeki tecridin devam ettiğini kaydetti.