Yeşil Sol Parti Ankara’da gazetecilerle buluştu

  • 12:58 8 Mayıs 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - Yeşil Sol Parti Ankara Milletvekili adayları gazeteciler ile kahvaltıda buluştu. 14 Mayıs seçimlerinin ilk turda bitirilmesi gerektiğinin altı çizilerek, gazetecilere ve basına yönelik saldırıların halkın haber alma hakkına yönelik abluka olduğu mesajları öne çıktı.
 
14 Mayıs seçimlerine sayılı günler kala Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) basın emekçileriyle buluşmalarını sürdürüyor. Parti bugün de Ankara’da bulunan bir otelde gazetecilerle kahvaltıda bir araya geldi. Kahvaltıya Ankara vekil adaylarının yanı sıra Halkların Demokratik Partisi (HDP) Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, Ankara İl Eş Başkanı Pakize Sinemillioğlu da katıldı.
 
Gazeteciler ile yapılan kahvaltının ardından söz alan Ankara 1’inci Bölge Milletvekili adayı Emirali Türkmen, 2023 seçimlerinde Yeşil Sol Parti olarak iddialı olduklarını söyleyerek, bu seçimde Ankara’da vekil sayısını arttıracaklarına dikkat çekti. Bununla birlikte sandık ve seçim güvenliğinin önemine vurgu yapan Emirali, bu konuda da çalışmalar yürüttüklerini belirtti.
 
Selma Gürkan: İlk turda bitirmenin önemi bir kez daha ortaya çıktı
 
Ankara 1’inci Bölge İkinci Sıra Milletvekili adayı Selma Gürkan da adaylar olarak farklı farklı alanlarda çalışma yürüttüklerini belirterek, Yeşil Sol’un parlamentoda güçlü bir şekilde yer alması için çalıştıklarını söyledi. Halkta bir değişim isteği olduğunu söyleyen Selma, hem açık alanda hem de evlerde işçiler, emekçiler ile buluştuklarını belirtti. Selma, seçim operasyonları ve saldırılarına da değinerek şunları söyledi: “Dün yaşadığımız korkunç linç girişimi bile bu tek adam rejiminin değişmesi gerektiğini gösterdi. İlk turda cumhurbaşkanlığı seçimlerinin bitmesi gerektiğini de acil olarak bir kez daha kanıtladı. Bu yalnızca Erzurum’daki saldırıyla sınırlı ve ilişkili değil. Dün öğlen Ayrancı’da yapacağımız seçim çalışmalarına da saldırdılar, Yeşil Sol’un konvoylarını engelledir. Hangi baskıları yaparlarsa yapsınlar değişime engel olamayacaklar. Son olarak şunu da söylemek istiyorum Sayın Abdurrahman Gök’e sizin aracılığınız ile selam gönderiyorum ve onun şahsında tutuklu bulunan tüm gazetecilere selam gönderiyorum. Onlar iyi ki var ve halkın haber alma özgürlüğünü koruyorlar. Onlar olmasaydı bugün, katledilen Kemal Korkut’u bilemeyecektik.”
 
Filiz Kerestecioğlu: Sakin olmalıyız, haklıyız ve biz kazanacağız
 
HDP Ankara Milletvekili Filiz Kerestecioğlu, konuşmasının bir bakıma veda konuşması olduğunu belirterek, hep görmek istediği şeyin yerel siyasetin gelişmesi olduğunu kaydetti. Filiz, şu sözleri kullandı: “Biz sözde değil gerçekte de farklılıkları yaşatan ve temsil eden bir partiyiz. Dün roman arkadaşlarımızla birlikteydik, akşam ise Çerkez aydınlarla birlikteydik. Bir başka yere baktığımızda pazar günü Hıdırellez’e katıldık, bütün bunları var eden ve yaşatan bir partiyiz ve bunun için baskı ve saldırılara maruz kalıyoruz. Ankara emniyetine özel bir yer vermek isterim ama bunu hak etmiyorlar çünkü bizi korumakla görevli olmalarına rağmen hep karşımızda konumlanıp bizi engellediler, bunu dün Erzurum’da da gördük. Halka mesajım şu olacak, sakin olmalıyız, biz haklıyız. Haklılığımız o kadar gerçek ve değişim isteğimiz o kadar gerçek ki biz kazanacağız. Değişim isteyen herkes başaracak, hiçbir provokasyona gelmemeliyiz ve oyumuzu kullanarak, sandığa sahip çıkarak uğraşmalıyız. Bunu başaracağımıza inanıyorum. Türkiye’deki halkların şuan ki sakinliğinin bir pozitifliğe işaret ettiğini de düşünüyorum. Bunca zulüm ve baskı böyle bitecek, adil, eşit ve demokratik bir ülkeyi hep birlikte kuracağız. Bütün siyasi mahpus ve gazeteci arkadaşlara da özgürlük talep ediyorum.”
 
‘Kadının parlamentoda temsiliyetinin sağlanması gerekiyor’
 
Daha sonra soru cevap kısmında tekrar söz alan Selma, parlamentoda kadın temsiliyetinin önemine vurgu yaptı. Selma, “Kadınların aldığı her hak ve özgürlük bir mücadelenin sonucunda gerçekleşti. Ancak bu sadece toplumsal mücadele açısından değil, kadınlar üretimde, istihdamda oldukça önemli bir yere sahip. Toplumun angarya işlerini de yürüten onlar, çocuk bakımı, hasta ve yaşlı bakımı gibi toplumsallaşması gereken hizmetleri normalde bir ek bakım hizmetleri kadının üstüne yıkılmış durumda. Aynı zamanda da devlet tarafından ekonomik yardım ödemesi adı altında bu bakım hizmeti doğrudan kadınlara fatura edilmiş durumda. Hem ekonomide hem istihdamda hem de toplumsal ve sınıfsal mücadelede tuttuğu yer açısından kadınların parlamentoda temsiliyetinin karşılık bulmadığını düşünüyoruz. Dolayısıyla sadece bir temsil değildir kadının parlamentodaki ağırlığının artması tam da hak ettiği değeri bulması anlamına gelir. Bu bakımdan da bir temsili göstermek değil, kadının hak ettiği yeri bulması açısından da parlamentoda temsiliyetinin sağlanması gerektiğini düşünüyorum. Tabi ki sadece parlamento da değil, sendikalarda, devlet yönetim mekanizmalarında, bürokraside kadının emeğinin olduğu gibi adının da olması gerekir. Kuşkusuz kadının hak ve eşitlik mücadelesi Türkiye’nin demokratikleşmesinin bir parçası” ifadelerini kullandı.
 
'Basın özgürlüğü demokratikleşmenin bir parçası’
 
Devamın da ise özgür basına saldırılar ve genel olarak basın özgürlüğüne ilişkin konuşan Selma, şunları belirtti: “Basın özgürlüğünü de Türkiye’nin demokratikleşme mücadelesinin bir parçası olarak ele alıyoruz. Yani siyasi özgürlükler, demokratik haklar, uluslararası eşitlik, inançlar arası eşitlik, cinsel ve cinsiyet yönelimi açısından toplam bir eşitlik demokrasi mücadelesinin bir parçası olduğunu düşünüyoruz. Bu açıdan da bugün basın ifade özgürlüğü önündeki engelleri ve buraya konulan ablukayı halkın haber alma hakkına konulan abluka olarak değerlendirebiliriz.”
 
Buluşma soru cevap bölümünün ardından son buldu.