Nöbette 20'nci gün: İmralı kapılarını açın!

  • 11:04 18 Ocak 2023
  • Siyaset
 
ANKARA - Adalet Bakanlığı’nın İmralı tecrit sistemiyle “adaletsizlik bakanlığı” olduğunu belirten HDP milletvekilleri, “İmralı’nın kapılarını açın” diye seslendi.
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin, PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle başlattıkları Adalet Nöbeti, 20’nci gününde devam etti. Milletvekilleri Dilan Dirayet Taşdemir, Kemal Bülbül, Ömer Öcalan, Zeynel Özen, Züleyha Gülüm, Kemal Peköz ve Rıdvan Turan, “İmralı’da hukuk uygulansın”, “Tecrit insanlık suçudur” dövizleri ile Meclis önünde açıklama yaptı.
 
‘Hukuk varsa neden uygulanmıyor?’
 
HDP Riha Milletvekili Ömer Öcalan, İmralı Adası’nda 24 yıldır Abdullah Öcalan’a yönelik tecrit uygulandığını belirterek, iktidar yetkililerinin “Hukuk devleti” açıklamalarına tepki gösterdi. Abdullah Öcalan’ın ailesi olarak kendisinden 21 aydır haber alamadıklarını ifade eden Ömer, “Son olarak 25 Mart 2021’de Urfa Adliyesi’nde kısa bir telefon görüşmesi sağlandı. Yüz yüze görüşme de 3 yıldır yapılmadı. Hukuk varsa, yasa varsa, kanun varsa, bu devlet hukuk devleti ise, kanunlar Sayın Öcalan için neden uygulanmıyor? Faşist iktidar, 2015’ten bugüne bütün kanunları, Kürtlere, Sayın Öcalan’a, demokratik siyasete karşı ortadan kaldırılmış bir durumda” dedi.
 
'Tecrit krizleri derinleştiriyor'
 
İmralı’da tecrit sisteminin ağırlaştırılmasıyla her alanda krizlerin derinleştiğini dile getiren Ömer, “Yaşamın bütün alanları, ekonomiden, siyasete, her alanda bir çıkmaz yaşanıyor. Savaş ve insan hakları ihlalleriyle ayakta kalmaya çalışıyor. AKP-MHP’nin tek planı, tek vaadi budur. Topluma yönelik saldırılarla siyasetini yürütmeye çalışıyor. Açık bir şekilde söylüyoruz, Kürt sorunu, toplumsal sorunlar, Türkiye’nin sorunları demokratik yol ve yöntemlerle çözülebilir, diyalogla çözülebilir. Ancak AKP yolunu şaşırdı, yanlış bir yolda gidiyor. Halkımız bunun bilincinde olmalı. Halkımıza yönelik saldırılar, cezaevlerinde tutuklulara yönelik baskıların hesabını soracağız. Bu ülkede kanun yok, hukuk ayaklar altında. AKP-MHP’nin kadroları, her alanda bu halka zulüm uyguluyor, bunu Türkiye toplumuna da uyguluyor” ifadelerini kullandı.
 
‘Kanunsuzluk burada başlıyor’
 
Tecridin sadece Abdullah Öcalan’a yönelik olmadığını söyleyen Ömer, “Tecrit her alanda, herkese uygulanıyor. Bizler de şimdi tecrit altındayız. Abluka altındayız, dört bir yanımız sarılmış ve Türkiye Büyük Millet Meclisi. Bu kanunlar bu binadan çıkıyor. En büyük kanunsuzluk burada başlıyor, zulüm burada başlıyor” şeklinde konuştu.
 
‘Adaletsizliğin bakanlığı!’
 
Tecridin sorumlusunun Adalet Bakanı Bekir Bozdağ olduğunu belirten Ömer, “Adalet Bakanlığı, adalet için değil, bakanın adalet ile ilgisi yok. Bu bakanlık, adaletsizliğin bakanlığıdır, Bekir Bozdağ da adaletsizliğin bakanıdır. Bu uygulamalar hangi ülkede var? Her alanda halk iradesine saldırı var. AKP sadece savaş siyaseti yürütüyor. Bir yandan Rojava’ya saldırı planları, diğer yandan Güney Kurdistan’da savaşı derinleştiriyor, burada HDP’ye yönelik saldırılarla demokratik siyaseti tasfiye etmeye çalışıyor” diye konuştu.
 
‘AKP-MHP’den ayrıcalık istemiyoruz’
 
Tutsakların aile ve avukat görüş hakkının yasalarla tanımlandığına dikkat çeken Ömer, “Her tutuklunun aile ve avukat görüş hakkı var. Bu yasal bir haktır. Biz AKP-MHP’den ayrıcalık istemiyoruz, özel bir uygulama da istemiyoruz. Kanunların uygulanması için hukuka davet ediyoruz. Anayasa’da bu var ise Sayın Öcalan, Veysi Aktaş, Ömer Hayri Konar ve Hamili Yıldırım için de uygulanmalıdır. Bizler Türkiye halklarını temsil ediyoruz ve ülkenin sorunlarının çözülmesi için mücadele ediyoruz. Bu nedenle tecrit sistemini kabul etmeyeceğiz, bu faşizme son vereceğiz, demokratik siyasette ısrar edeceğiz” dedi.
 
‘Ölümlerin sorumlusu AKP-MHP’dir’
 
PKK Lideri ile İmralı Heyeti’nin 2013 ile 2015 yılları arasında gerçekleştirdiği görüşmeleri hatırlatan Ömer, “Bu sürede tek bir insanın tırnağı bile kanamadı, insanlar yaşamını yitirmedi. 3 yıl boyunca huzur ortamı sağlandı. Sayın Öcalan ile diyalogdan neden korkuluyor. Diyalog yaşamdır, demokratik siyasetin gelişmesidir. AKP ve başkanı, bir gece kabul etmediğini söyledi, Dolmabahçe görüşmesini yok saydı. 2015’ten bugüne yaşanan krizlerin, ölümlerin sorumlusu AKP-MHP faşizmidir” diye belirtti.
 
‘İmralı’nın kapılarını açın’
 
AKP’nin demokratik çözüm koşullarını ortadan kaldırdığını dile getiren Ömer, şunları söyledi: “İmralı’nın kapılarını açın, aile olarak yasal haklarımızı kullanmak istiyoruz. Bu aynı zamanda hem siyasi hem hukuki bir sorundur. Avukatların görüştürülmesi sağlanmalıdır. Krizlerin ortadan kaldırılması için görüşmeler sağlanmalıdır. Bu yasal hakkımızı kullanmak için, demokrasinin inşası için sonuna kadar mücadele edeceğiz.”