HDP Danışma Kurulu Üyeleri’nden ortak tutum çağrısı

  • 15:19 17 Ocak 2023
  • Siyaset
 
 
İSTANBUL - HDP kapatılma davası ve Hazine yardımı kararına ilişkin açıklama gerçekleştiren Danışma Kurulu üyeleri, HDP’nin engellendiği bir seçim sürecinin amaçlandığına vurgu yaparak, “Demokratik, adil, eşit, özgür bir ülkede barış içinde yaşama umudu taşıyan herkesi, ortak tutum almaya çağırıyoruz” dedi.
 
Halkların Demokratik Patisi (HDP) Danışma Kurulu üyeleri, HDP’nin kapatma davası ve Hazine yardımı hesabına bloke konulmasına ilişkin Taksim’de bulunan bir otelde basın toplantısı düzenledi. Toplantının yapıldığı salona “HDP’nin hazine yardımının bloke edilmesi seçmen iradesinin gasp edilmesidir” pankartı asıldı. Açıklamaya İstanbul’da bulunan çok sayıda HDP Danışma Kurulu üyesi yer aldı.
 
42 Danışma Kurulu üyesinin imzasının yer aldığı basın metnini kurul üyesi Prof. Dr. Ayşe Erzan okudu.
 
HDP’nin seçim sürecinde varlığı sınırlandırılmak istendi
 
Hazine yardımının Anayasa Mahkemesi (AYM) kararıyla bloke edilmesinin adil, demokratik ve eşit koşullarda yapılması gereken seçim sürecine de adeta “hançer sokulduğu” yorumunu yapan HDP Danışma Kurulu üyesi Ayşe Erzan,  AYM kararının  kamuoyuna “geçici” bir “tedbir” gibi sunulduğunu belirti.  Anayasa’da ve kanunlarda böyle bir tedbirin yeri olmadığını ifade eden Ayşe, “Hukukla bağdaşmayan bu karar son ve kesin hükmün sonucu olan yaptırımı, peşinen bir tedbir diye uygulamaktadır. Karar, baştan itibaren siyasi etki altında yürüyen bu yargılama sürecinde, yine siyasi etki altında verilmiştir. Hukukla ve adaletle ilgisi bulunmamaktadır. Karar, doğrudan doğruya HDP’nin seçim süreçlerindeki varlığını ve etkililiğini sınırlamayı amaçlayan bir siyasi girişim niteliğindedir” şeklinde konuştu.
 
Hukuksuzluklar silsilesi
 
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nın partiye yönelik temelli kapatma davası açtığını da hatırlatan Ayşe, “Başsavcının sunduğu ilk iddianame, bir iddianamede aranan gerekli unsurlardan yoksun olduğu için AYM tarafından reddedilmiş, bunun üzerine Başsavcılık yeni bir iddianame hazırlamak zorunda kalmıştır. Yine Başsavcılık, dava sürecinde, HDP’nin Hazine yardımı hesaplarının bloke edilmesini talep etmiş ama bu talep AYM tarafından, tıpkı ilk iddianamede olduğu gibi, reddedilmiştir” bilgisini verdi. Ayşe, bunun üzerine Başsavcılığın 19 Aralık 2022 tarihinde yeniden aynı talepte bulunduğunu, AYM’nin de bu defa talebi kabul ederek HDP’nin hazine yardımı hesaplarının bloke edilmesi kararı aldığını ifade etti.  
 
‘Hukukla bağdaşmaz’
 
Anayasa’nın 69’uncu maddesine göre, bir siyasi partinin "Hazine yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılması” kararı, yargılamanın sonucunda verilebilecek bir karar olduğunu aktaran Ayşe,  “Hazine yardımından mahrum bırakılmasını yaptırımdır, yargılama süreci sonunda karar verilmesi gereken yaptırımın yargılama devam ederken tedbir olarak uygulanması hukukla bağdaşmaz” dedi.
 
Karar hukuk dışı
 
Ayşe, devamında şu şekilde konuştu: “Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 52’nci maddesine göre, siyasi partilerin kapatılmasına ilişkin davalar, Ceza Muhakemesi Kanunu’nun ‘davanın mahiyetine uygun hükümleri uygulanmak suretiyle’ sonuçlandırılır. Oysa CMK’nda böyle bir ‘tedbir’den söz edilmemektedir. CMK’nin ‘arama ve el koyma’ başlıklı dördüncü bölümünde, 128. Maddede düzenlenen ‘Taşınmazlara, hak ve alacaklara el koyma2 başlıklı hususun burada işletilebileceği, bu blokaj kararının verilmesinde göz önüne alınıp alınmadığını bilmiyoruz. Bununla birlikte, CMK’daki düzenleme, suç işlenmesi sonucunda elde edilmiş olan varlıklara el konulmasından söz etmektedir. HDP’nin ‘hazine yardımı’ alması, yasal dayanağı olmanın ötesinde, HDP’yi Türkiye siyasetinin en güçlü üçüncü partisi yapacak ölçüde kararlı bir irade ortaya koyan milyonlarca seçmenin tercihine dayanmaktadır.  Anayasa Mahkemesi’nin Kuruluşu ve Yargılama Usulleri Hakkında Kanun’un 52’nci maddesine göre, kapatma ve ya ‘Devlet yardımından kısmen veya tamamen yoksun bırakılmasına, toplantıya katılan üyelerin üçte iki çoğunluğu ile karar’ verilebilir. AYM kararı, 15 kişilik heyet tarafından üçte ikiden az (eksik) oy çokluğu ile verilmiştir. Bu yönüyle hukuk dışıdır.”
 
‘Siyasi tavır’
 
HDP’nin yargılama sürecinin son evresine gelindiğini belirten Ayşe, HDP ile ilgili kararın seçimlerden hemen önce “kapatma kararı” olarak verilmesinin, seçimlere doğrudan doğruya etki yapacağının altını çizdi. Blokaj kararına evet oyu veren yargıçların,  “İhsas-ı rey”de bulunduğunu kaydeden Ayşe, sayının kapatmaya yetmediğini aktardı. Ayşe, bu şekilde verilen bloke kararının HDP’nin seçim sürecindeki etkililiğini sınırlandırmaya yönelik  “siyasi tavır” niteliğine büründüğünü aktarırken, “Nitekim, kapatma davasının açılması ve yürütülmesi sürecinde, AYM’ye yönelik olarak, iktidar tarafından gelen saldırgan tutum ve tehditler, kapatma davasının tümüyle siyasi saiklerle yürütülmekte olduğunun işaretleridir. AYM’nin bloke etme kararı, siyasi saiklerin ne kadar etkili olduğunu bir kez daha ve çok açık olarak ortaya koymaktadır” diye ekledi.
 
Ortak tutum çağrısı
 
Yapılan siyasi hamleler ile HDP’nin engellendiği bir seçim sürecinin amaçlandığına vurgu yapan Ayşe,  “Böyle bir amaç, seçmen iradesini gasp etmeye yönelik girişimlerle gerçekleştirilmekte ve yargı da buna alet edilmeye çalışılmaktadır. Hukuk devleti ve demokrasiyle bağdaşmayan bu kararı kabul etmediğimizi açıklıyoruz. HDP ye yapılan hukuk dışı operasyonlar, kapatma davası ve hazine yardımının bloke edilmesiyle ilgili karar, yalnız HDP’yi ve ona oy veren milyonları değil, bütün muhalif siyasi parti ve seçmenleri birinci derecede ilgilendirmektedir. Demokratik, adil, eşit, özgür bir ülkede barış içinde yaşama umudu taşıyan herkesi, kurum ve siyasi partileri, iktidarın, seçim güvenliğiyle, geleceğimizle, hayatımızla birebir ilgili olan bu hamlelerine karşı uyanık olmaya ve ortak tutum almaya çağırıyoruz” dedi.