Meclis önünden çağrı: İmralı’da avukat görüşünün önü açılmalı

  • 11:41 26 Aralık 2022
  • Siyaset
ANKARA - İmralı tecridinin Kürt düşmanlığına dönüştüğünü belirten HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Tayip Temel, adalet ve hukuka uyma çağrısı yaptığı Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’a, “Avukat görüşünün önü açılmalıdır” diye seslendi. 
 
Halkların Demokratik Partisi (HDP) milletvekillerinin PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın avukatlarıyla görüştürülmesi talebiyle Adalet Bakanlığı önünde başlattıkları nöbet eylemi, 4’üncü gününde devam ediyor. Adalet Bakanlığı’na doğru yürüyüşe geçen HDP milletvekilleri Muazzez Orhan, Tayip Temel, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Abdullah Koç, Kemal Peköz ve Celadet Gaydalı, Meclis Dikmen Kapısı’nda polislerce engellendi.
 
“Talimat” aldıklarını söyleyen polisler, HDP’li vekillerin Adalet Bakanlığı önüne gitmelerine izin vermeyeceklerini belirtti. Polis, yürüyüşü takip etmek isteyen gazetecileri de tehdit ederek alandan uzaklaştırdı.
 
Hukuka uyma çağrısı 
 
HDP milletvekilleri, engelleme üzerine Meclis Basın Kapısı’nda açıklama yaptı. Yaklaşık bir haftadır Türkiye’de bir hukuksuzluğu anlatmak için Adalet Bakanlığı’na adalete ve hukuka uyma çağrısı yaptıklarını söyleyen Tayip, İmralı’daki tecridin, Türkiye'deki yönetim şekline dönüştüğünü yeniden gördüklerini kaydetti. Tayip, “Uzun bir süredir biz bu ülkede çözüm, diyalog, demokratik yollarla sorunların çözülmesi gerektiğini vurguluyoruz. Ancak iki yıldır bu konuda en önemli rolü oynayacak aktör tecrit altında, iki yıldır Türkiye'de bütün halklar, Sayın Öcalan’ın ailesi, diğer mahpusların ailesi İmralı’da ne olduğunu bilmiyor. 21 aydır haber alınamayan bir adadan bahsediyoruz. Bu hukuksuzluk Türkiye’de savaş politikalarının büyümesine, darbe zihniyetinin mevcut iktidar şahsında bütün topluma dayatılmasına, savaş politikalarının içeride ve dışarıda toplumu ve bütün mekanizmaları esir almasına neden oldu. AKP-MHP iktidarı tek sığınağı olan savaş politikalarını toplumsal kesimlere, komşu ülkelerin tümüne yansıtmış durumda. Bu savaş politikalarına karşı öncelikle tecridin kalkması, çözüm projeleri olan aktörlerin konuşmasının koşullarının sağlanması gerektiğini düşünüyoruz” dedi. 
 
İnkar politikalarının sonuçları
 
Tecridin bütün halka, topluma özellikle Kürt halkına düşmanlık olarak döndüğünü belirten Tayip, bu politikaları her an her gün yaşandığını kaydetti. Tayip, “Fransa’daki katliam, Kuzey ve Doğu Suriye’ye yönelik saldırılar, Semra Güzel arkadaşımızın vekilliğinin düşürülmesinin tümü, özü itibariyle uzun yıllardır Kürt sorununa, bastırma, inkar ve isyan denklemi dışına çıkarmama politikasının sonucudur. Biz yine Adalet Bakanlığı’na gidip, bir ülkenin Adalet Bakanlığı’na yasalarına uyma çağrısı yapmak için gidecektik. Ama yeni bir tecrit, yeni bir engelleme ile karşılaştık. Meclis Dikmen Kapısı’nda önümüz kesildi, basın da gördü, tanıklık etti. Tamamen keyfi, hukuksal dayanağı olmayan, yasal karara bakmaksızın kolluk bu halkın güvenliğinden sorumlu olan güçler, milletvekilinin önünü keyfi olarak kesiyor, bakanlığa yürümesinin, açıklama yapmasının önü kesiliyor. Tam da bahsettiğimiz hukuksuzluk, keyfilik, devlet ciddiyetinin bozulmuş halidir. Bugün burada tekrar çağrımızı çok net söylüyoruz. HDP bütün engellemelere rağmen bu çağrılarımızı sürdüreceğiz” şeklinde konuştu.
 
‘Tecrit Türkiye’yi esir almış’
 
Tayip sözlerini şöyle sürdürdü: “İmralı’da Sayın Öcalan ve diğer mahpuslara, Türkiye’nin kanunları, bu devletin hukuku uygulansın, görüşmeler gerçekleşsin, avukat görüşmesi gerçekleşsin. CPT’nin birkaç gün önce İmralı’ya gitmesi ve oradakilerin CPT’nin görüşüne çıkmaması şüpheleri derinleştiriyor. Hem aile, hem Kürt halkı hem de demokratik toplum kurumları, sivil toplum örgütleri, insan hakları örgütleri ve demokratik siyaset yapan HDP olarak durumundan son derece endişeliyiz. Avukatların gitmesini engelleyen Türkiye’de herhangi bir yasal engel yok, aile görüşü önünde yasal engel yok. İmralı’da da keyfi bir tecrit sürüyor. Tecrit Türkiye’yi esir almış durumda. 
 
Bekir Bozdağ’a çağrı
 
Açıklamamızı burada yapmak zorunda kaldık, bu nöbetimizi sürdürmeye kararlıyız. Bu ülkenin yasaları uygulanana kadar bu mücadelemizi sürdüreceğiz.  Çağrımız net;  avukatlar bir an önce İmralı’ya gitmeli. Herkesin ‘durum kritik’ dediği bir süreçte, siyasal çözüm için aktörlerin önü açılmalı. CPT’nin ziyareti sonrası başlayan kaygılar bir an önce giderilmelidir. Bunun sorumlusu Adalet Bakanı Bekir Bozdağ ve iktidarın diğer kurumlarıdır. Bekir Bozdağ’a bir kez daha çağrı yapıyoruz; İmralı’da avukat görüşüne dair Bekir Bozdağ açıklama yapmalı, gereğini yapmalı, avukat görüşünün önünü açmalıdır.”