‘Kadınlar ellerini Leyla Güven’e ulaştıramazsa bu karanlık katmerleşir’  

2019-01-12 11:59:25


	 

	ANKARA - HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, bu ülkede barışı isteyen herkesin bir şekilde cezalandırıldığı bir döneme tanıklık ettiklerini belirterek, “Bu ülkede kırmızıçizgimiz olan bazı hassas noktalar var. Bunların başında da tecrit meselesi var. Biz kadınlar Leyla Güven’e elimizi ulaştıramazsak bu karanlık günlerin daha da katmerleşeceği ve demokratik siyasetin tasfiye edileceği yeni süreçlerle karşılaşacağız” dedi. 

	 

	Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisleri, 9. Dönem Kadın Konferansı’nı Ankara Hotel Akar İnternetıonal Otel'de gerçekleştiriyor. Konferans, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan’ın konuşmasıyla devam etti. 

	 

	Bu kıymetli buluşmada bulunmaktan gurur duyduğunu belirten Pervin, “Sevgili Leyla Güven arkadaşımızın 66 gündür bedenini açlığa yatırdığı ve duvarların aşıldığı direniş karşısında saygıyla eğiliyorum ve kucak dolusu sevgileri bir borç biliyorum. Leyla Güven tarihsel ve toplumsal bir soruna dikkat çekmek amacıyla bedenini açlığa yatırdı. Yaklaşık 3 yıldır Sayın Öcalan’dan haber alınmayan bir süreci yaşadık. 3 yıl önce kendisinin görüşleri ve perspektifiyle bu ülkenin geleceği ve barışa dair söylemiş olduğu, vermiş olduğu görüşler o kadar kıymetliydi ki son 3 yılı geride bıraktığımız dönemde bu ülkede yaşanılanların geleceği açısından ne kadar kıymetli olduğunu bize göstermiştir” dedi. 

	 

	‘Türkiye’de barıştan yana olan kesimlere savaş dayatıldı’ 

	 

	3 yıl kimsenin yaşamını yitirmediği, herkesin geleceğe umutla baktığı bir sürece tanıklık ettiklerini vurgulayan Pervin, konuşmasına şöyle devam etti: “5 Nisan 2015 tarihinden sonra Sayın Öcalan ve Kürt halkının mücadelesi esas alınarak bir tecrit uygulandı. Bu tecrit Sayın Öcalan’la sınırlı kalmadı. Onun şahsında kadınlara, gençlere ve Türkiye’de barışı isteyen kesimlere de uygulandı. 7 Haziran seçimlerinde hep beraber gördük. Barış için oy kullanan insanlar HDP’yi bu ülkenin geleceği için bir umut olarak gördü.  Ve barajın üzerine taşıdılar. AKP Hükümeti bu yapılanı ve HDP’ye verilen bu oyları farklı bir algı oluşturarak kendi lehine çevirmeye ve çatışmalı sürecin önünü açmak için büyük çaba sarf etti. Başta Suriye olmak üzere Türkiye’de de barıştan yana olan kesimlere savaşı dayattı.

	 

	‘Leyla Güven’e elimizi ulaştıramazsak bu karanlık katmerleşecek’

	 

	Bu ülkede barışı isteyen herkesin bir şekilde cezalandırıldığı bir döneme tanıklık ettik. Bu ülkede siyaset yapanlar başta olmak üzere Selahattin Demirtaş’ın, Figen Yüksekdağ’ın, Sebahat Tuncel’in ve binlerce arkadaşımızın rehin tutulduğu bir sürece tanıklık ettik. Bu ülkede kırmızı çizgimiz olan bazı hassas noktalar var. Bunların başında elbetteki tecrit  meselesi var. Biz kadınlar Leyla Güven’in sesine ses çığlığına çığlık olamazsak, elimizi ulaştıramazsak bu karanlık günlerin daha da katmerleşeceği ve demokratik siyasetin tasfiye edileceği yeni süreçlerle karşılaşacağız.

	 

	‘Bugün daha güçlü ve kararlıyız’

	 

	Bugün çok daha güçlü ve kararlıyız. Bugün kadınlar olarak Diyarbakır’da her şeye rağmen sokağa çıkan kadınlar da gördük. Hep birlikte bu karanlık sürece yön verebilirsek gelecek bizimdir. Gelecek gerçek bir demokrasi, barışın ve adaletin geleceği ile alakalıdır. Herkesin özgür olduğu ve bu çatışmalı sürecin biteceği dönemi yaratabiliriz.

	 

	‘Tecride karşı güçlü bir mücadeleye ihtiyaç var’

	 

	Yaklaşan yerel seçimlere de dikkat çeken Pervin, Kürt halkı başta olmak üzere Türkiye’de ezilen kesimlerin geleceğini belirleyecek yerel seçimlere damga vurmak zorunda olduklarını dile getirdi. Pervin, “Eşit temsiliyetin sağlandığı güçlü bir temsiliyetle hep beraber hazırlık yapmak durumundayız. AKP Hükümeti’nin geriletildiği özellikle Kürdistan’da kayyımların alındığı süreçte kadınların duruşu ile başaracağına inanıyorum. Bu zorlu ve sıkıntılı süreçleri kadınların her zaman açtığını biliyoruz. Kadınların bir araya geldiği ve yan yana durduğu bir süreci başlatmaya olan inancını biliyorum. Sevgili Leyla Güven başta olmak üzere tecrit için cezaevlerinde direnen tüm arkadaşlarımızın özgürlüğüne kavuşması için güçlü bir mücadeleye ihtiyaç var” diye konuştu.