Diyarbakır’da halk toplantıları gerçekleşti 2019-01-11 15:29:11   DİYARBAKIR- DTK Eş Başkanı ve HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in süresiz dönüşümsüz açlık grevi eylemi 65’inci gününe girerken Diyarbakır’ın dört ilçesinde halk toplantısı gerçekleştirildi. Yenişehir’de gerçekleşen halk toplantısında konuşan HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, İmralı Cezaevi koşullarını anlatarak, var olan bir korkudan dolayı bir ideolojiye tecridin uygulandığına dikkat çekti.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki tecride ve tecridin sonlandırılması için 65 gündür açlık grevinde olan Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı HDP Hakkari Milletvekili Leyla Güven ve siyasi tutsakların eylemlerine destek olmak amacıyla Diyarbakır’ın 4 ilçesinde halk toplantısı gerçekleştirdi. Kayapınar İlçe binasında yapılan halk toplantısına HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, HDP ile DBP il-ilçe örgütleri, Tevgera Jinên Azad (TJA) aktivistleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.  Halk toplantısı demokrasi mücadelesinde yaşamını yitirenler anısında yapılan saygı duruşu ile başladı.    DBP PM üyesi Halide Türkoğlu, HDP Merkezi Örgütlenme Komisyonu'nun yaşanılan sürece ilişkin değerlendirmelerinin konu edildiği ve 4 ilçede okunacak ortak basın metnini okudu. Açıklamada 16 farklı kentteki 29 cezaevinde yüzlerce tutsağın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit sistemine son verilmesi amacıyla süresiz dönüşümsüz açlık grevine başladığı vurgulanırken, tecride karşı durmanın aynı zamanda savaşa karşı barışı, baskıya karşı toplumsal özgürlüğü savunmak olduğunu belirtildi.   ‘Mücadeleyi yükseltirsek komployu boşa çıkartabiliriz’   Halide, Leyla Güven’in savaş ve tecrit ile kapatılan bütün barış ve müzakere kapılarının bir anahtarı olmanın mücadelesini vererek ağır ve onurlu misyonunu yerine getirdiğini söyledi. Leyla Güven’in bu tehlikeli gidişata son verilmesi için tarihi bir direniş başlattığına değinen Halide, önceki komploların nasıl boşa çıkarıldıysa tecritle de İmralı’da zamana yayılmış idam komplosunu boşa çıkarmamanın herkesin önünde tarihsel bir sorumluluk olarak durduğunu vurguladı. Tüm halkın kendisine dayatılan faşizme mutlaka karşı çıkması gerektiği çağrısında bulunan Halide, “Hep birlikte direnirsek, mücadeleyi yükseltirsek bu komployu boşa çıkartabiliriz. Tüm halkımız Leyla Güven’in ve açlık grevindeki tüm tutsak yoldaşlarımızın direnişini her yerde sahiplenmeli aynı talepler etrafında kenetlenmelidir. Türkiye’nin boğazına sarılmış bu karanlık kimsenin kuşkusu olmasın ki eninde sonunda ortadan kalkacaktır. Faşizme karşı direnerek yaratmak istediği karanlık tabloyu parçalayacağız” dedi.   ‘Demokrasi için İmralı kapıları açılmalı’   Ardından söz alan HDP’li Saliha Aydeniz, dün gerçekleşen eylemsellikle hareket edilmesi gerektiğini söyleyerek, tarihi bir dönemde olduğunu vurguladı. Saliha, "Dün gerçekleştirdiğimiz eylem cezaevinde duyuldu. Leyla Güven yaptığı telefon görüşmesiyle seslerin içeri geldiğini ve büyük bir moral olduğunu belirterek selam yolladı. Özgürlük ve demokrasi için İmralı kapısının açılması ve Sayın Öcalan'la görüşmelerin sağlanması gerekmektedir. Devlet tarafından halk üzerinde büyük bir baskı var. Buna mücadeleyle karşılık vermemiz gerekmektedir. Halkımız özgürlüğü için her daim sokaklarda. Sayın Öcalan'ın perspektifi tüm dünyada bir model. Bizim üzerimizde nasıl hegemonik güçlerin baskısı varsa bizim de ona karşı bir duruşumuzun olması gerekmektedir" diye konuştu.   'Halktan korkuyorlar'   Milletvekillerinin, belediye eşbaşkanlarının cezaevinde olduğunu ifade eden Saliha, ülkenin açık bir cezaevine döndüğünü söyledi. Saliha, "Siyasi operasyonlar yapılıyor. Bununla halkı korkutmak istiyorlar. Aslında bizim mücadelemizden korkuyorlar. Cizre Silopi'de Sur'da dili için, tarihi için mücadele eden halkı gördüler. Halk geri adım atmadı. Emniyetler Valilikler beton bariyerlerle örülmüş. Bizim duruşumuz mücadelemiz onları korkutuyor. Korktukları için daha çok baskı ve sindirme politikası uyguluyorlar.    'Mücadeleyi sahiplenmemiz gerekmektedir'   Saliha konuşmasının devamında şunları kaydetti: "Şu anda cezaevlerinde Sayın Öcalan için başlatılmış bir açlık grevi var. Bizim de ona karşı bir duruşumuzun olması gerekmektedir. Tecridin kırılması tüm halklar için barış özgürlük demokrasi getirecek. Tecridin kırılması için bir gün bile evimizde oturamamamız gerekiyor. Devlet vicdansız ve adaletsizdir. Bu devlette ne demokrasi ne de hukuk kalmamıştır. Cezaevindekilerin açlık grevine ses vermemiz gerekiyor. Onların verdiği mücadeleyi sahiplenmemiz gerekiyor."   Toplantı katılan yurttaşların konuşmalarının ardından alkışlar ve zılgıtlar eşliğinde sona erdi.    Yenişehir   Yenişehir’de yapılan halk toplantısına HDP ve DBP İl-İlçe yöneticileri, HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, TJA aktivisti Ayşe Gökkan ve çok sayıda yurttaş katıldı. HDP Genel Merkez’in hazırladığı ortak genelge okunurken Semra Güzel, Abdullah Öcalan’ın bulunduğu İmralı cezaevini ve içinde olduğu koşulları anlattı. Semra, Leyla Güven’in en kritik aşamada olduğunu kaydederek, sıvı dahi tüketemediğini söyledi. Semra, toplantıdan kararlılıkla çıkmaları gerektiğini ve Leyla Güven’in talebinin kabul edilmesi için kararlılıkla mücadele vereceklerinin de altını çizdi.   ‘Onlara serbest bize yasak’   Ardından konuşan TJA aktivisti Ayşe Gökkan, tecridin bu yüzyılın yüz karalığı olduğunu belirtti. Ayşe, “Tecrit kadınlara uygulanıyor. Kadının iradesinin sayılması normalde 100 yılı buluyor fakat Sayın Öcalan sayesinde bu beş yılı buldu. Kadın iradesini eline aldı. Kadınlar, gençler, Barış Anneleri, Cumartesi Anneleri, toplum tecrit altındadır. Asıl tecrit topluma uygulanıyor. Ankara, diplomat, bürokrasiler Kandil’e gitti, Sayın Öcalan ile görüştü belgeler imzaladı onlara yasak olmadı bugün tecridin kırılmasını istiyoruz bize yasak oluyor” dedi.    ‘Mücadele edeceğiz’   Ayşe, devlet tüm kirli politikalarını Kürtler üzerinde yürüttüğüne vurgu yaparak, “Biz sesimizi kıstıkça devlet daha da üzerimize geliyor. Sanki herkes HDP’ye geldi diye mi gözaltılar yapılıyor hayır evinde oturanı da gidip gözaltına aldılar. Biz durdukça baskılar daha da artacak. Fakat biz mücadele edeceğiz ve TJA olarak yüksek sesle diyoruz ki Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’dır” diye konuştu.   Ayşe, ayın 19’unda yapılacak miting için ev ev dolaşılacağını, durmadan çalışmalarını yürüteceklerini ve Diyarbakır’ın sessiz olmadığını göstereceklerini kaydetti.    Halk toplantısı “Biji berxwedana zindanan”, “Direne direne kazanacağız” sloganları eşliğinde sona erdi.    Bağlar   DBP Bağlar ilçe binasında yapılan halk toplantısına, HDP Diyarbakır milletvekilleri Musa Farisoğulları ve Dersim Dağ, HDP Gençlik Meclisi üyeleri ile birlikte çok sayıda yurttaş katıldı. Toplantıda konuşan HDP’li vekil Musa Farisoğulları, Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit ve cezaevlerindeki açlık grevleri için birlik olunması gerektiğini belirterek, “Bu korkuyu parçalamalıyız. Tecridin parçalanması, korkunun parçalanmasından geçiyor. Artık varlık ve yokluğumuz tecridin kırılmasından geçiyor. Devlet bütün kazanımlarımıza dönük büyük bir karar almış. AKP-MHP ittifakı tek değil, devletin kendisi bu kararı almış. Kürtleri dışlayarak, yeni bir sistem kurmayı amaçlıyorlar” dedi.   ‘Leyla Güven’in uyarısı sessizliğimizedir’   Abdullah Öcalan ile hükümet arasındaki diyalog sürecinin sonlandırılması ardından tecrit politikalarının devreye konulduğunu dile getiren Musa, “Leyla yoldaş 65 gündür büyük bir direnişi sürdürüyor. Bu, hepimiz için uyarıdır. Uyarılar bir yandan devlete ve hükümetedir; ama diğer yandan bizim sessizliğimize bir uyarıdır” diye konuştu.    Toplantı, yurttaşların görüş ve önerileri ile yürütülen tartışmalar ardından sona erdi.   Sur   HDP Sur ilçe binasında gerçekleştirilen toplantıya ise HDP Diyarbakır Milletvekili Remziye Tosun, HDP ve DBP yöneticilerinin yanı sıra çok sayıda yurttaş katıldı. Açıklamanın yapıldığı HDP binasının çevresi zırhlı araç ve çevik kuvvet polisleri tarafından ablukaya alındı.    ‘3 yıldır görüştürülmüyor’   DBP Eş Genel Başkan Yardımcısı Seher Tümer, Leyla’nın başlattığı açlık grevine dikkat çekerek, “Uluslararası bir komployla Türkiye’ye getirilen Öcalan üzerinde derinleştirilmiş bir tecrit var ve üç yıla yakındır ailesi ve avukatlarıyla görüştürülmüyor. Yapılan bu hukuksuz uygulamaların devam etmesi üzerine Leyla Güven, bedenini açlık grevine yatırmıştır ve artık kritik aşamaya geldi. Güvenin talebi talebimizdir, halkta karşılık bulması için üzerimize düşeni yapacağız” diye belirtti.    Birlik çağrısı   Toplantıda yerel seçilmelerle ilgili yürütülen tartışmalarda ise belediyelere atanan kayyım politikaları masaya yatırıldı. Kayyım politikalarının teşhir edilmesine dair çeşitli çalışmalar yürütüleceği belirtilirken, savaşın ve tecridin birbirinden bağımsız olmadığı, tüm sorunların temelinde devletin Kürt sorununa yaklaşımının olduğu kaydedilerek, birlik çağrıları yapıldı.    ‘Leyla’nın eylemi tarihimizi hatırlattı’   İmralı tecridinin sıradan ele alınmayacağını ifade eden HDP Milletvekili Remziye Tosun ise tecridin İmralı ile birlikte tüm halka uygulandığını belirtti. Remziye, “Leyla Güven’in başlattığı açlık grevi bizlere tarihimizi tıpkı, Ali Çiçek, Kemal Pir, Mehmet Hayri Durmuş, Akif Yılmaz ve nicelerinin onurlu duruşunu hatırlattı. Onlar nasıl dört bir taraftan sıkıştırılmış ve daraltılmış karanlıkları aydınlattıysa Güven de bugün sürdürdüğü açlık greviyle,  İmralı üzerindeki kara bulutları dağıtacaktır. Mutlak tecridin kırılması için birlikte mücadele etmeye devam edeceğiz.  Tüm halkımızı 19 Ocak’ta yapılacak mitinge katılamaya davet diyoruz” diye konuştu.   Toplantı konuşmaların ardından alınan önerilerle sona erdi.