DTK: Tecrit kaldırılmazsa toplumsal kaos derinleşecek 2018-12-17 16:49:45   DİYARBAKIR - DTK, açlık grevinin 40’ncı gününde olan Leyla Güven ve talebine ilişkin yayınladığı açıklamada, “Mutlak tecrit toplumsal, siyasal ve kültürel barışa zarar verdiği gibi, kaldırılmadığı sürece toplumsal barış sağlanamayacağı gibi toplumsal kaosu da derinleştirecektir. Eşbaşkanımızın açlık grevi eyleminin 40. gününde halklarımızı, emek barış ve demokrasi çevrelerini bu talebi sahiplenmeye; tüm kamuoyunu, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşları, insan hakları örgütlerini duyarlı olmaya davet ediyoruz” dedi.   PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerindeki ağırlaştırılmış tecride karşı tutuklu bulunduğu Diyarbakır E tipi Kapalı Cezaevi’nden süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine giren Demokratik Toplum Kongresi (DTK) Eşbaşkanı ve Halkların Demokratik Partisi (HDP) Hakkari Milletvekili Leyla Güven’in eylemi 40’ncı gününde devam ediyor. Tecride karşı Türkiye ve bölgedeki cezaevlerindeki tutsakların başlattığı süreli-dönüşümlü açlık grevi devam ederken, 30 tutsak ise süresiz-dönüşümsüz açlık grevi eylemine dün itibariyle başladı. Leyla’nın açlık grevinin 40’ncı gününde açıklama yayınlayan DTK, açlık grevlerinin birçok yerde büyüyerek devam ettiği ve grevdekilerin talebinin net olduğuna dikkat çekildi.   DTK açıklamanın devamında şunları kaydetti:   “Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan üzerinde yürütülen tecrit uzun bir süreden beri mutlak tecrit aşamasına getirilerek derinleştirilmiştir. Mutlak tecrit uygulaması insani, ahlaki ve hukuki olarak kabul edilemeyeceği gibi politik olarak ta kabul edilemez. Mutlak tecrit toplumsal, siyasal ve kültürel barışa zarar verdiği gibi, kaldırılmadığı sürece toplumsal barışın sağlanamayacağı ve toplumsal kaosun derinleşeceği açıktır.   ‘Yaşamın normalleşmesi için talep doğru anlaşılmalıdır’   Mutlak tecridin kaldırılması ve son bulması için daha önce yapılan tüm çağrılara cevap verilmemiş ve herhangi bir adım atılmamıştır. Yaşamın her alanında barışın ve normalleşmenin sağlanabilmesinin yolu, eşbaşkanımız Leyla Güven’in talebinin doğru anlaşılması ve sahiplenilmesinden geçer. Buradan hareketle eşbaşkanımızın bu talebi tüm toplumun geleceği bakımından hayati düzeyde olduğu gibi aynı zaman da bu talep tüm halkımızın da talebidir.   Eşbaşkanımızın açlık grevi eyleminin 40. gününde halklarımızı, emek barış ve demokrasi çevrelerini bu talebi sahiplenmeye; tüm kamuoyunu, ulusal ve uluslararası kurum ve kuruluşları, insan hakları örgütlerini duyarlı olmaya davet ediyoruz.”