Saliha Aydeniz'den Maxmur ve Şengal saldırısı tepkisi: BM hesap sormalı 2018-12-15 09:14:30   ANKARA - TSK’nın Şengal ve Maxmur’a yönelik gerçekleştirdiği hava saldırısında 4 sivilin yaşamını yitirmesine tepki gösteren HDP Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz,  AKP iktidarının savaş çığırtkanlığı ile yerel seçimlere gittiğini kaydetti. BM koruması altında olan bir bölgeye yapılan saldırıya karşı BM’nin hesap sorması gerektiğini ifade eden Saliha, tüm demokrasi güçlerine çağrıda bulundu.    Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, “Fırat’ın doğusuna gireceğiz” sözlerinin ardından Türk Silahlı Kuvvetleri'ne (TSK)  bağlı savaş uçakları, Federe Kürdistan Bölgesi'nde bulunan Maxmur Kampı'nı ve DAİŞ'in saldırısında kurtarılan Şengal'i bombaladı. Bombardıman sonucu Maxmur'da sivillerden oluşan 3’ü kadın 1’i çocuk olmak üzere 4 kişi yaşamını yitirdi.  Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır Milletvekili Saliha Aydeniz, saldırıya tepki göstererek, tüm demokrasi güçlerine çağrıda bulundu.   ‘Savaş çığırtkanlığı yaparak yerel seçimlere gitmek istiyor’   Türkiye’de son üç yıldır olağanüstü süreçlerin yaşandığını belirten Saliha, bu olağanüstü süreçlerin içerisinde 4 seçim gerçekleştiğini hatırlattı. Her seçim öncesinde Cumhurbaşkanı'nın ve AKP hükümetinin kendine bir yol olarak belirlediği savaş konseptini devreye soktuğunu ifade eden Saliha, “7 Haziran’da Türkiye’de tek başına iktidar olamayacaklarını anlamışlardı. Oluşan demokrasi umuduyla birlikte AKP MHP’nin faşist ittifakı milliyetçi bir dalgayı yarattı. Dolayısıyla 1 Kasım, 24 Haziran seçimlerine giderken şimdi de yerel seçimler öncesi tek başına iktidar olamayacağını düşündüğü için ve iktidarını şiddetle, baskıyla ve savaşla götürebileceğini bildiği için yine bir savaş çığırtkanlığı yaparak yerel seçimlere gitmek istiyor.” dedi.    ‘Çeteler her sıkıştığında Türkiye nefes aldırıyor’   24 Haziran öncesi Efrin operasyonu gerçekleştiren ve orayı işgal eden iktidarın şimdi de Fırat’ın doğusuna gireceğiz” söylemi ile seçim hazırlığı yaptığını vurgulayan Saliha, sözlerini şöyle sürdürdü:   “Kendisini şiddet politikası üzerinden var eden hükümet saldırılarını her geçen gün artırıyor.  Bunun dışında bu saldırı,  AKP hükümetinin ve tekçi zihniyetin Kürt kazanımlarına karşı bir girişimi olarak değerlendirilebilir. İki gün önce ‘Fırat’ın doğusuna gireceğiz’ söylemlerini ifade eden Cumhurbaşkanı'nın  ‘Biz oradaki Arapları da terörist Kürtleri de iyi tanıyoruz’ söylemi aslında bütün Kürtleri ve Kürtlerle hareket eden bütün demokrasi güçlerini  terörize ederek kendine  'haklı' bir  gerekçe oluşturmaya çalışıyor. Maxmur’a ve Şengal’e saldırmasının sebebi de;  orada var olan Kürt kazanımlarını yok etmek. Onun dışında Suriye’de savaş başladığından bu yana,  halkların başına bela olan DAİŞ çeteleri sorunu var. Ve bu çeteler her sıkıştığında Türkiye’nin Suriye’ye müdahalesi ve orada kendi halkı için mücadele edenlere saldırısı oradaki çetelere nefes aldırmaktır. Ve onların bitmemesi için kalkan olma, koltuk değneği olma çabası da gözler önündedir."   ‘Hem milliyetçi oylar talep ediliyor hem de Kürtlerin kazanımlarına saldırmak istiyor’   Saliha, “Fırat’ın doğusuna müdahale edeceğiz” söyleminin bir taraftan seçimlere giderken oluşturmak istediği milliyetçi oylara talebinin artmasını sağladığını bir taraftan da özelde Kürtlerin kazanımlarına genelde de ise Ortadoğu’daki halkların kendi toplumsal inşasına yönelik bir saldırı olduğunu ifade etti. “Sadece Türkiye’deki Kürtlere değil, Suriye’deki Kürtlere de, Irak’taki Kürtlere de sürekli operasyonlar yoluyla, MİT’leriyle ve TSK güçleriyle sürekli olarak saldırı da bulunmakta” diyen Saliha, Maxmur ve Şengal saldırısının da bu çerçevede değerlendirilmesi gerektiğinin altını çizdi.    ‘BM tarafından koruma altında öncelikle BM’nin hesap sorması gerekiyor’   Saliha, bu saldırıyla sivil olan bir çocuğun ve üç kadının katledilmesi ile şiddet ve savaşın  tırmandırıldığını belirtti.  Yine daha önce Efrin’de de yüzlerce sivil katledildiğini hatırlatan Saliha, iktidarın savaş üzerinden bir kazanım elde etmek istediğine dikkat çekti. Öte yandan saldırılan Maxmur Kampı’nın Birleşmiş Milletler (BM) tarafından koruma altında olduğuna dikkat çeken Saliha, şunları söyledi:    “Oraya yapılan bu operasyonların, başta BM’nin kabul etmemesi ve hesap sorması gerektiğini söylüyoruz. Onun dışında AKP ve MHP ittifakının oluşturduğu bu faşist oluşuma karşı ve savaş politikasına karşı topyekün demokrasi mücadelesi vermemiz gerekiyor. Tüm güçlerin birlikte mücadele etmesi ve savaş politikalarına karşı demokrasi ve barış hattını oluşturmamız gerekiyor. Ayrıca 31 Mart’a giderken de tüm savaş politikalarına karşı seçimde birlikte hareket ederek bu politikalara karşı çıkmamız gerekiyor. Savaş politikaları ile kendini var etmek isteyen tekçi zihniyetin kaybetmesi aslında çoktandır tescillenmiştir; ancak önümüzdeki süreçte yerel seçimlere giderken HDP olarak, halklara, ulusal güçlere ve demokrasi güçlerine bu faşist ittifakın geriletilmesi için birlikte hareket etme çağrısında bulunuyoruz.”