Ayşe Sürücü: Üretici değil tüccarın karı önceleniyor 2018-11-30 15:54:35   ANKARA - HDP Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, AKP iktidarı ile birlikte pamuk üreticilerinin yaşadığı sorunlara dikkat çekerek, "AKP'nin tarım politikası dar gelirliyi, köylüyü, yoksulu, emekçiyi önceleyen bir politik yaklaşımın ötesinde, tüccarların kârını önceleyen bir anlayış çerçevesinde şekillenmektedir" dedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Urfa Milletvekili Ayşe Sürücü, Urfa'da pamuk çiftçilerinin sorunları üzerine Meclis'te basın açıklaması yaptı. Urfa'da bulunan Göbekli Tepe'nin tarihsel önemine değinen Ayşe, Urfa'nın tarım şehri olduğunun altını çizdi. Tarihe yeterli ve gerekli önemin verilmediğini vurgulayan Ayşe, "Urfa'da tarım ile doğan, emekleyen ve büyüyen insanlık tarihi bugün AKP iktidarı ile ölüme mahkûm edilmektedir" dedi.    'Çiftçi değil tüccar düşünülüyor'   Ayşe, AKP'nin 16 yıllık iktidarında uyguladığı tarımsal üretim politikası, üreticinin ihtiyacı veya toplumsal ihtiyaçtan ziyade, kendi oluşturduğu yandaş sermayenin ihtiyacına yönelik olduğunu belirtti. AKP'nin küçük üretici ve çiftçiyi dert etmediğini söyleyen Ayşe, rant elde eden tüccarın ne kadar kazanacağını dert ettiğini dile getirdi. Ayşe, "Bu nedenle AKP, Ceylanpınar'da, Viranşehir' de, Siverek' Bozova, Suruç'ta Harran'da, Akçakale ile birlikte Urfa'daki bütün çiftçilerimizin yaşadığı sorunları görmezden gelmektedir. Dolayısıyla, AKP, Urfa'daki pamuk üreticisinin değil pamuk tüccarının ne kadar kazanacağını dert edinmektedir" diye belirtti.    'Çiftçiye verilmeyen suyun borcu kesildi'   Konuya ilişkin iki örnek veren Ayşe, şunları dile getirdi: "Bozova ilçesi Yaylak mahallesine bağlı 16 köyün tarım arazilerine devlete bağlı Sulama Birliğinden yeteri kadar su verilmediği binlerce hektar pamuk tarlada yanmış ve bu çiftçilerimizin zararı karşılanmamıştır. Yine Suruç'ta yeteri kadar su alamayan çiftçilerin binlerce dönüm ekili Pamuk'u kuruduğu gibi DSİ ise tapu kaydını esas alarak tüm çiftçilere su verilmeyen topraklar için 2017 yılına ait su borcu çıkarmıştır. Bütün bu sorunlara ve sıkıntılara rağmen bin bir emekle yetiştirilen binlerce ton pamuk şuan hangarlarda, ambarlarda bekletilmektedir. Çünkü geçen yıl 3 TL'ye satılan pamuk bu yıl 2500 TL'ye alıcı bulmaktadır.  Bu yıl Urfa'da yağmurun erken yağmasıyla yağmur alan pamuk 2 bin tl ye bile alıcı bulamamaktadır. Pamuk üreticisi bu fiyatla çiftçinin mazot ve gübre maliyetini dahi karşılamıyor. Acaba Hükümetin Urfa'daki çiftçilerimizin bu durumundan haberi var mı? Çiftçilerimiz,  pamuk tarlalarında çalışan emekçilerimiz pamuk satılamadığı için emeklerin karşılığını dahi alamamaktadır."   'Pamuk üretilemez hale gelindi'   AKP ile birlikte Türkiye'nin pamuk ithal eden bir ülke noktasına geldiğinin altını çizen Ayşe, pamuk üretimi tüketimi karşılayacak bir seviyeye getirecek politikalar oluşturulması gerektiğini kaydetti. Çiftçinin artan elektrik, su, mazot ve gübre fiyatlarından dolayı pamuk üretemez duruma geldiğini söyleyen Ayşe, "Tarlada kullanılan ilaçlar yüzde 300 yükselmiştir. Mazot geçen yıl 4,5 iken bu yıl 6 ya yükselmişken çiftçi için pamuk üretimi sürdürülebilir olmaktan çıkmıştır. Bu nedenle pamuk ile birlikte diğer tarımsal üretim için verilen destekler yeterli değildir. Bu koşullardan dolayı pamuk ve diğer destekleme primleri ekonomik kriz ülke koşulları ve dünya fiyatları göz önüne alınarak yeniden düzenlenmelidir. Çiftçilerimiz bir yandan bu maliyetlerle boğuşurken diğer yandan satın aldığı suyun ve elektriğin borcunu ödemek için tüccarlara, bankalara, kooperatiflere ve tefecilere mahkûm hale getirilmiştir" dedi.    'Sadaka değil hakkını talep ediyor'   Çiftçinin borcunun 20 kat artarak 100 milyar liraya yaklaştığını dile getiren Ayşe, "Bütün bu uygulamalar göstermektedir ki AKP'nin tarım politikası dar gelirliyi, köylüyü, yoksulu, emekçiyi önceleyen bir politik yaklaşımın ötesinde, tüccarların kârını önceleyen bir anlayış çerçevesinde şekillenmektedir. Unutulmamalıdır ki; Çiftçi, emekçi, köylü, sadaka değil hakkını talep ediyor. Dolayısıyla bizler bu duyarsızlığı ve pişkinliği/ilkesizliği kabul etmiyoruz. Bu adaletsizliğe, sömürüye dur demek için sonuna kadar emekçi halkımızın yanında yer alarak emekçi halkımızın sesi olup mücadelemize devam edeceğiz" diye ekledi.