Çocukların maruz bırakıldığı hak ihlallerinin araştırılması için önerge 2018-11-20 11:47:11   ANKARA - HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Türkiye'de çocukların maruz kaldıkları hak ihlallerinin araştırılmasını istedi.   Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, 20 Kasım Dünya Çocuk Hakları Günü nedeniyle, Meclis Başkanlığı'na araştırma önergesi verdi. Türkiye'de çocukların maruz kaldığı olumsuzluklar, çocuk işçiliği, çocuk yoksulluğu, istismar vakaları, cezaevindeki çocuklar ve eğitim haklarından yararlanamayan çocukların durumunun araştırılmasının istendiği önergede, Türkiye'de binlerce çocuğun açlıkla ve yoksullukla mücadele ettiği, evsiz sokaklarda son derece zor koşullarda yaşam mücadelesi verdiği belirtilerek,   çocukların maruz kaldığı sorunların tespiti ve alınacak önlemlerin belirlenerek derhal hayata geçirilmesi gerektiği vurgulandı.    Önergede araştırmaya gösterilen gerekçe ise şu şekilde belirtildi:    "Birleşmiş Milletler tarafından 20 Kasım 1989 tarihinde kabul edilen Çocuk Hakları Sözleşmesi'nin ardından her yıl 20 Kasım tarihi, Dünya Çocuk Hakları Günü olarak kabul edilmektedir. Ancak ne var ki Türkiye'de çocukluk haklarından mahrum pek çok çocuk yaşlarından büyük sorunlara maruz kalmaktadır.   Çocukların mağduriyeti pek çok mesele ile gündeme gelmiş olsa da önleyici tedbirlerin alınmadığı ve çocukların geleceklerinin alındığı pek çok hadiseye tanıklık etmekteyiz. Örneğin kamuoyu gündeminde son bir yıldır yer alan bir husus hastanelerde çok sayıda gebe durumda olan çocuğun varlığına ilişkindir. Bahse konu hadise ilkin İstanbul Kanuni Sultan Süleyman Hastanesi'ndeki bir çalışanın durumu araştırması neticesinde ortaya çıkmış ise de başka hastanelerde de benzer durumların yaşandığına dair emareler söz konusudur.    Henüz kamuoyuna yansıyan resmi verilere göre; 2017 yılı genelinde ve 2018 yılının ilk 6 ayı içerisinde, yani toplamda 18 aylık bir süre zarfında 21 bin 957 çocuk gebe sayısı kayıtlara geçirilmiştir. Çocuk Hakları Sözleşmesi ve hukukun temel ilkeleri gereği 'çocuğun üstün yararı' esastır ve bu esas çerçevesinde çocuğa dair gereli tüm yükümlülükleri devlet yerine getirmekle mükelleftir. Ancak sadece 18 ay gibi kısa bir zaman zarfında binlerce gebe çocuğun olması ve bu çocukların sayılarının gizlenmesi devletin çocuklar için koruyucu tedbirleri almadığının ve sorumluluklarını yerine getirmediğinin bir göstergesidir. Ayrıca bu veriler ne kadar çok çocuğun cinsel istismar mağduru olduğuna da delalet etmektedir. Geçtiğimiz yıllarda cemaat yurtlarında kalan erkek çocukların cinsel istismara maruz kalmaları üzerine harekete geçmeyen dönemin Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının 'bir defadan bir şey olmayacağı' yönündeki yaklaşımı da devletin çocuklara ne denli özensiz bir tutum içinde olduğunun da bir ifadesidir.    Çocuklara yönelik istismar vakalarının giderek artması, çocukların sağlıklı gelişimi açısından son derece önemli bir uygulama olan karma eğitim uygulamalarına son verilmeye çalışılması, küçük yaşta evliliklerin önünü açan yasal düzenlemeler vb gibi pek çok adım, Türkiye'de çocuk haklarının bizzat iktidar tarafından yok sayıldığını göstermektedir.   Yine son elde edilen verilere göre çocuk işçi sayısının 2 milyon civarında olduğu ifade edilmektedir. Yani 2 milyon civarında çocuk eğitim hakkından mahrum bırakılarak son derece güvencesiz koşullarda düşük ücretlerle kayıt dışı olarak çalıştırılmaktadır. Eğitim sisteminde yapılan son değişikliklerin ve artan yoksulluğun çocuk işçi sayısına yansıması oldukça acımasız bir biçimde seyretmektedir. Yetişkinlerde artan işsizlik oranları çocuk işçi sayılarına yansımış olup ucuz işgücü nedeniyle işverenler tarafından da çocuk işçi çalıştırılmasına yönelim söz konusudur. Çocuk işçiliği ile mücadele etmek yerine bunu destekleyici yaklaşımların varlığı ise ne yazık ki kaygıları derinleştirmektedir.    Bir diğer veri cezaevlerinde bulunan çocuk sayısına ilişkin olup hâlihazırda Adalet Bakanlığı'nın resmi verilerine göre 3 bin 13 çocuk cezaevindedir. Anneleri ile birlikte cezaevinde kalmak zorunda olan 0-6 yaş aralığındaki çocuk sayısı ise 743'tür. Çocuk tutukluluğunun kaldırılması ve çocukların eğitimlerine dönük programlar oluşturulması çocukların toplumla bağlarının koparılmaması adına elzemdir. Ancak ne var ki, Türkiye'de çocuk tutukluluğunun da ötesinde bebekler, anneleri cezaevinde olduğu için cezaevi şartlarında mamasız, gıdasız, oyuncaksız, çimensiz, gökyüzünü dahi görmeden büyümeye zorlanmaktadırlar.    Milli Eğitim Bakanlığı'nın geçtiğimiz yılki resmi verilerine göre 935 bin 832'si kız, bir milyon 38 bin 42'si erkek olmak üzere toplam bir milyon 973 bin 874 çocuk, eğitimin dışındadır ve eğitim hakkından yararlanamamaktadır. Bu son derece vahim bir tablodur.    Sadece çocukların maruz kaldığı bir takım temel sorunları sıralamış olsak da Türkiye'de binlerce çocuğun açlıkla yoksullukla mücadele ettiği, evsiz sokaklarda son derece zor koşullarda yaşam mücadelesi verdiği bilinmektedir. Çocukların bedenlerine yönelik istismar vakaları ile eğitim ve yaşam hakkı başta olmak üzere Türkiye'de çocukların en temel haklarının tehdit altında olduğu açıktır. Çocuk Hakları Günü vesilesiyle çocukların maruz kaldıkları sorunların tespiti ve alınacak önlemlerin belirlenerek derhal hayata geçirilmesi son derece elzemdir."