HDP’den kadına şiddet suçlarına ilişkin soru önergesi ve araştırma talebi 2018-11-08 11:54:23   ANKARA - HDP Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’e Türkiye’de artarak devam eden kadın şiddetini sorarak, araştırma talebinde bulundu.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, Meclis Başkanlığı’na kadına yönelik artan şiddete ilişkin soru önergesi sunarak meclis araştırma talebinde bulundu. Meral, meclis araştırma talebinde, kadına yönelik şiddet vakalarının ülkenin en temel gündem maddelerinin başında geldiğine dikkat çekerek, ancak hükümetin bu soruna yaklaşımının son derece vahim olduğunun altını çizdi. Her gün onlarca kadının erkek şiddetinin mağduru olarak yaşamını yitirdiğini kaydeden Meral, ne yargının, ne iktidarın gereğini yapmamakta direndiğini ifade etti.    Meral araştırma talebinin devamında şunları kaydetti:    “Erkek şiddetinin vardığı boyutlara ilişkin çeşitli kadın örgütleri ile sivil oluşumların yaptıkları araştırmalar neticesinde elde edilen bulgular meselenin dikkatlice ve acil bir biçimde çözüme kavuşması gerekliliğini sürekli hatırlatmaktadır. Ancak iktidarın konuya yaklaşımı vakaları ötelemek, görünmez kılmak, çoğu kez de meşru zeminlere taşımak biçiminde olmaktadır. Mevcut iktidarın, iktidarda olduğu dönem boyunca erkek şiddeti vakalarındaki artışın nedenleri araştırılmak yerine konunun manipüle edilmesi yahut gizlenmesi ile sorumluluk alınmaması ise meselenin tartışılması gereken bir diğer boyutudur.   ‘Kadına şiddet çözülmeyi bekleyen bir sorun olarak duruyor’   Sanatçı Sıla Gençoğlu'nun maruz kaldığı elim şiddet vakası bu konuyu yeniden ülke gündemine taşımış ise de ne yazık ki manipülatif yaklaşımlarla meselenin ekseninden kaydığını görmekteyiz. Oysa ortada her gün onlarca kadının maruz kaldığı kadına yönelik erkek şiddeti çözülmeyi bekleyen bir sorun olarak durmaktadır. Ortada derhal çözülmeyi beklenen sorunun özünde bir erk ve erkek sorunu olduğu kuşku götürmemektedir. Erkek egemen devlet aklı konuyu ötelemek ve kadın kazanımlarını birer birer yasal düzenleme ve uygulamalarla kadınların elinden alarak şiddete zemin hazırlamaktadır. Nafaka düzenlemesi tartışmalarından 65 yaş üstü kadınlar için verilen sosyal güvenlik yardımlarının kaldırılmasına yönelik açıklamalara değin geniş yelpazede iktidar kanadından dillendiriliyor oluşunun temelinde erkek egemen zihniyetin kodlarını görmek mümkündür.    ‘Ne yasalar ne iktidar yaklaşımı kadınları korumadı’   Bilindiği üzere kadın mücadelesi on yıllardır şiddet konusunu gündeme getirmekte, yargı mekanizmalarını sonuna kadar işletmektedir. Nitekim Türkiye'de kadına yönelik şiddete karşı koruyucu ve önleyici tedbirlerin yerine getirilmemesi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM)'e de taşınmış olup Mahkeme, ‘Opuz Türkiye'ye karşı’ kararında, kendi tarihinde ilk defa kadına yönelik şiddet/kadın cinayeti davasında, bir ülkeyi, yaşam hakkı ihlalinden mahkum etmiş ve kadına yönelik şiddet ve devletin şiddetle mücadelede özen yükümlülüğü hakkında kapsamlı bir içtihat ortaya çıkarmıştır. Bunun üzerine kadın hareketinin geliştirdiği mücadelenin etkisiyle ve uluslararası alandaki bu kötü itibarını değiştirmek için Kadına Yönelik Şiddet ve ev içi şiddetin önlenmesi ve bunlarla mücadeleye ilişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ne (İstanbul Sözleşmesi) imza atmış, ayrıca 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun da yürürlüğe girmiştir. Ancak yukarda da ifade ettiğim üzere ne yasalar ne de iktidarın yaklaşımı kadınları koruyucu bir etki geliştirmemiştir.    Açıkladığım hususlar doğrultusunda yürütme makamında olanların konuya ilişkin sorumluklarını yerine getirme zaruretleri acil bir mesele olarak önlerinde durmaktadır. Bununla beraber, parlamentonun da bu konuda önemli bir sorumluluğu söz konusu olup bu çatı altında meselenin çok boyutlu bir biçimde tartışılması ve alınacak tedbirlerin tespit edilmesi hayati önemdedir.”    Meral, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk tarafından yanıtlanması üzere ise şu soruları sordu:    “* AKP iktidarı müddetince kaç kadın erkek şiddeti neticesinde yaşamını yitirmiştir? Kadın ölümlerinin yıllara, illere ve yaşa göre dağılımı nasıldır?   * Bakanlığınızın kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine ilişkin yürüttüğü çalışmalar nelerdir? Kademe kademe ifade etmeniz mümkün müdür?   * Bakanlığınız tarafından kadına yönelik şiddet ve kadın cinayetlerine ilişkin yürütülen çalışmalar neticesinde kadın ölümlerinde gelinen aşama nedir? Son 16 yıllık süreçte kadın ölümlerinin azalan değil artan bir çizgide seyretmesinin sebepleri nelerdir? Bu nedenlere ilişkin etkin bir çalışma neden yürütülmemiştir?    * Hâkim ve savcılara toplumsal cinsiyet eğitimi verilmesi yönünde bir çalışma yürütülmüş müdür? Bakanlığınız döneminde böyle bir çalışma yürütülmesi gündeminizde olacak mıdır?   * Son bir yıl içerisinde kaç kadın koruma talebi ile yargı mekanizmalarına başvurduğu halde şiddete maruz kalmıştır? Bu şekilde kaç kadın yaşamını yitirmiştir? * Erkek şiddeti ve erkek şiddeti neticesinde kadınların yaşamını yitirdikleri vakaların gündeme taşınmamasına yönelik özel bir çalışma yürütülmekte midir? Bu olayların gündeme taşınmama gerekçeleri nelerdir?    * Kadına yönelik şiddet eyleminin giderek yaygınlaşması hususunda düşünceleriniz nedir? Erkeklerin şiddet eylemlerini meşru görmesinin ve uygulamasının nedenleri tespit edilmiş midir? Şiddet eylemlerinin nedenlerinin tespitine ilişkin etkin bir çalışma neden yürütülmemiştir? Bu konuda bir çalışma yürütülmesi gündeminizde olacak mıdır?   * İstanbul Sözleşmesi'nin gerekleri neden yerine getirilmemektedir? Türkiye bu sözleşmeye ev sahipliği yapmış olmanın dışında neden meselenin çözümü noktasında hiçbir faaliyet yürütmemektedir? İstanbul Sözleşmesi'nin gerekleri yerine getirilecek midir? Bu hususta yasal düzenleme yapılması yahut yasa hükümlerinin uygulanmasındaki eksikliklerin giderilmesi yönünde bir çalışma yürütülecek midir?”