HDP'den Kadın Sığınakları için Araştırma Komisyonu talebi 2018-10-26 16:14:47   ANKARA - Türkiye'de her 10 kadından 4'ünün şiddet gördüğünü söyleyen HDP Kadın Meclisi Sözcüsü Dirayet Dilan Taşdemir, Kadın Sığınaklarının koşullarının ve ihtiyaçlarının araştırılmasına dönük Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.    Halkların Demokratik Partisi (HDP) Kadın Meclisi Sözcüsü ve Ağrı Milletvekili Dirayet Dilan Taşdemir, Kadın Sığınaklarının koşullarının ve ihtiyaçlarının araştırılmasına dönük Araştırma Komisyonu kurulmasını istedi.    Türkiye'de kadına yönelik aile içi şiddetle mücadelenin, kadın hareketlerin ve feminist kadınların en öncelikli gündemlerinden biri olduğunu söyleyen Dilan, " Kadınların mücadeleleriyle, erkek şiddetinin görünür kılınması ve kadınların erkek şiddetinden korunmasına yönelik mekanizmaların kurulmasında önemli kazanımlar elde edilmiştir. Bu sayede şiddete maruz kalan kadınlar için sığınakların açılması ve şiddetle mücadele için destek mekanizmalarının oluşturulması kamunun temel bir görevi haline gelmiştir. Avrupa ülkelerinde 1970'lerde açılan kadın sığınakları, kadınların mücadeleleri sonucunda Türkiye'de 1990'larda açılabilmiştir" dedi.    'Sadece 32 kadın sığınağı bulunuyor'   AB ülkelerinde her 8-10 bin nüfusta bir açılan kadın sığınaklarında, cinsiyet eşitliği bakış açısının yerleştiği ve aile içi şiddetle mücadelede sığınakların önemli bir rolü olduğu bilgisini paylaşan Dilan, şöyle devam etti: "Hollanda, İspanya gibi ülkelerde her 3 bin nüfusa bir sığınak düşerken, Türkiye genelinde sadece 144 kadın sığınağı mevcuttur. Bu sığınakların 8 bin 81 yatak kapasitesi olması gerekirken 3 bin 724 yatak kapasitesi ile hizmet vermektedir. Bu rakamlara bakıldığında Türkiye'deki kadın sığınaklarının yatak kapasitesi yüzde 54 oranında eksik kaldığı görülmektedir. Mor Çatı Kadın Sığınağı Vakfı'nın verilerine göre Türkiye'de nüfusu 100 binin üzerinde olan yani kadın sığınağı açma zorunluluğu bulunan 237 belediye olmasına rağmen sadece 32 belediyenin kadın sığınağı bulunmaktadır. Buna rağmen kayyım atanan belediyelerde kayyımların kadın sığınaklarını neden kapattığı halen açığa kavuşturulmuş değildir. Diğer önemli sorun ise sığınaklara ayrılan bütçenin yetersiz olmasıdır. Bakanlık bütçesinin 2014 yılında yüzde 0.24'ü, 2015 yılında yüzde 0.3'ü, 2016 yılında yüzde 0.29'u, 2017 yılında yüzde 0.29'u, 2018 yılında ise yüzde 0.38'i yani tüm yıllarda yüzde 1'in altında bir bölümün kadın sığınaklarına ayrılmıştır. Yine söz konusu sığınaklarda ve özellikle belediyelere bağlı sığınakların çalışma niteliklerinin çok sorunlu olduğu, sadece "koruma" sağlama yönünde olduğu, gerekli sosyal çalışmaların yapılmadığı görülmektedir. Kadınlar sığınaktan çıktıktan sonra yine şiddet dolu yaşantılarına geri dönmektedirler. Bir diğer sorun alanı, sığınaklarda kadınların yaşadığının gizli tutulması gerekirken, polis ya da savcı şiddet uygulayan eşlere bilgi verebilmektedir."   'Her 10 kadından 4'ü şiddet görüyor'   Hükümetin politikalarından  bakanlıklara ve  yasalarına  kadar her alanda kadını birey olarak değil, ailenin bir parçası olarak gördüğüne dikkat çeken Dilan, kadını şiddetten korumak için açılan sığınakların aile kurumuna zarar verebileceği anlayışı ile yaygınlaştırılmadığını ve aile içi şiddetle mücadelenin önünde bir engel olduğunu vurguladı.    Dilan, son olarak şunları kaydetti:    "Kadınların şiddetten korunması ve sonrasında tekrar şiddet sarmalına dönmemeleri için geçici barınma, çocuklarına bakabilme, can güvenliğinin sağlandığı bir ortamda hayatını devam ettirebilme ve ekonomik olarak ayakları üzerinde durabilme imkânlarının sağlanması şiddetle mücadelede çok önemli gereksinimlerdir. Bu alanda çalışan ve önemli deneyimlere sahip Mor Çatı Kadın Sığınakları Vakfı'nın kurumlarına yapılan başvurulara göre başvuran her 4 kadından 1'i sığınak talep etmektedir. Aile içi şiddete maruz kalmış kadınlara koruma sağlanması devletin temel bir görevi iken Türkiye'de 2018 yılının ilk 10 ayında 300'ü aşkın kadın erkekler tarafından öldürülmüştür. Her 10 kadından 4'ünün şiddet gördüğü, her gün ortalama en az 3 kadın cinayetinin işlendiği bir ortamda, sığınakları şiddetle mücadelede önemli bir araç olarak görüp gerekli politikaları oluşturması gerekmektedir. Bu bağlamda Türkiye'de kadın sığınaklarının koşullarının ve ihtiyaçlarının araştırılması, bu alanda mücadele veren kadın kurumlarıyla birlikte çalışarak, daha etkin aile içi şiddetle mücadele araçlarının geliştirilmesi, mevcut yasaların uygulanabilir olabilmesi için alınması gereken önlemlerin tespit edilmesi, AB standartlarında kadın sığınaklarının açılabilmesi ile sonrasında kadınların can güvenliğinin korunabilmesi için gerekli çalışmaları yürütecek bir araştırma komisyonu kurulmasını önermekteyiz."