HDP Mesut Yılmaz Ortaokulu'nda yaşananları Meclis'e taşıdı 2018-10-23 17:55:05   ANKARA - HDP Diyarbakır Milletvekili Semra Güzel, Bağlar Mesut Yılmaz Ortaokulu'nda forması olamadığı için okul müdürü tarafından kovulan 5'inci sınıf öğrencisi N.A'nın durumunu Meclis'e taşıdı.   Diyarbakır'ın Bağlar ilçesinde bulunan Mesut Yılmaz Ortaokulu 5'inci sınıf öğrencisi N.A.'nın okul üniforması olmadığı için okuldan atıldığı iddiası geçtiğimiz günlerde ajansımız tarafından gündeme getirilmişti. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Diyarbakır milletvekili Semra Güzel söz konusu olaya maruz bırakılan N.A. ve ailesine destek ziyaretinde bulunmuş ve aileye olayın takipçisi olacağını belirtmişti. Semra, söz konusu olaya ilişkin Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'un yanıtlaması istemiyle Meclis Genel Kurulu'na soru önergesi verdi.    'Okulun tutumu pedagojik açıdan son derece sakıncalı'   Önergede, üniforma giymeyen öğrencilerin, okul idaresinin talimatıyla sınıf başkanı öğrenciler tarafından tespit ettirilerek idareye bildirildiği vurgulanarak, bu olayın çocukların ruh sağlığında ciddi sorunlar yaratacağı belirtildi. Önergenin devamında şunlar kaydedildi: "Okul müdürü, üniforma giymediğini tespit ettiği öğrencilerin durumunu velileriyle görüşmek yerine öğrencileri topluluk içinde rencide ederek uyarmıştır. Üniforması bulunmayan öğrencilerin bu yöntemle uyarılması pedagojik açıdan da son derece sakıncalar içermektedir. Aileler ekonomik zorluklar nedeniyle üniformaları bulunmayan öğrencilerin, aynı sebepten ötürü rencide edilmemek için bir sürerdir okula gidemediklerini ifade etmişlerdir. Daha geçtiğimiz haftalarda Kocaeli'de yine okulda benzer sebeplerden dolayı rencide olan çocuğuna pantolon alamayan babanın intiharı kamuoyunda derin bir hüzne neden olmuştur."     'Eğitim eşit, parasız ve anadilde olmalı'   MEB tarafından hayata geçirilen kıyafet serbestliğine ilişkin düzenlemelerin hatırlatıldığı önergede,  "Düzenlenen kıyafet serbestliği kapsamında, ailelerin de tercih etmesi durumunda öğrencilerin okul üniforması giymeden de eğitim hayatına devam edebilmesine ilişkin hayata geçirilmiştir. Ancak sosyal devlet ilkesi gereği ücretsiz olması gereken eğitim masrafları da bir rant alanına çevrilmiş ve dar gelirli yurttaşların ciddi mağduriyetler yaşamasına neden olmuştur" ifadeleri yer aldı. Önergenin devamında,  okulda yaşanan mağduriyetle birlikte Anayasa'nın sosyal devlet ilkesinin alenen ihlal edildiği kaydedilerek, "Söz konusu olayın yaşanmasının eğitimin eşit ulaşılabilir, parasız ve anadilinde olması hayati derecede önem arz ettiğinin göstergesidir" denildi.    'Eğitim hakkı eşit koşullarda verilmiyor'   " 2018-2019 eğitim-öğretim yılında kamu kaynaklarının özel okullara aktarılması uygulamaları artarak devam etmiş, iktidar ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından büyük bir övünç kaynağı olarak görülmüştür" denilen önergede, bu durumun eğitim hakkından eşit koşullarda yararlanamayan öğrencilerin artmasına,  eğitimin gederek paralı hale gelmesine ve sınıfsal çelişkileri daha da belirgin hale getirilmesine neden olduğunun altı çizildi.    Önergede, Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk'a şu sorular yöneltildi:    "*Mesut Yılmaz Ortaokulu'nda okul üniformaları olmadığı gerekçesiyle rencide edilerek eve gönderilen öğrencilerin yaşadığı mağduriyet bakanlığınızın bilgisi dahilinde midir?   *Okul forması olmayan öğrencilerin okul müdürü tarafından topluluk içinde uyarılması pedagojik açıdan sakınca teşkil etmekte midir? Söz konusu talimat nedeniyle okul idaresine herhangi bir soruşturma başlatılmış mıdır?   *Mesut Yılmaz Ortaokulu'nda yaşanan söz konusu mağduriyet baz alındığında anayasanın sosyal devlet ilkesi ihlal edilmemiş midir? Eğitimin ulaşılabilir ve parasız olması için yapmakta olduğunuz çalışmalar nelerdir?   *Son 10 yılda Devlet okullarına ve özel okullara aktarılan kamu kaynaklarının miktarı nedir?   *Son 10 yılda yıllar bazında özel okullarda eğitim gören öğrenci sayısı kaçtır? Yıllara göre açılan özel okul sayısı kaçtır?   *Son yıllarda özel okullara artan rağbetin nedeni nedir? Sürekli değişen eğitim sistemi başta olmak üzere, uygulanan yanlış eğitim politikalarının devlet okullarına karşı güvensizliği arttırıldığı ve bundan bakanlığınızın birinci derecede sorumlu olduğunu kabul ediyor musunuz?"