Hediye Yusuf: Dengeleri İdlib belirleyecek 2018-08-11 09:01:17   Feride Zâde   ŞEHBA - Ortadoğu'da merkezi güçler arasında yeni ittifak ve dengelerin olacağını belirten Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbaşkanı Hediye Yusuf, “İdlib yeni bir dönem olabilir. Eğer rejimle bu temelde bir anlaşma sağlanırsa, İdlib operasyonunda yer alırsak, pratikte karşılığı da olacaktır. Efrîn'i özgürleştirme stratejimiz, bütün stratejilerden daha önceliklidir" dedi.    Kuzey Suriye'de, Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ile rejim arasında yapılan resmi görüşmenin yankıları dünya kamuoyunda hissedilmeye devam ederken, önümüzdeki günlerde hangi adımların atılacağı da yakından takip ediliyor. Yine Suriye yönetimi, Türkiye sınırında olan ve Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) denetiminde olan grupların da bulunduğu İdlib’in kontrolünü geri almak için operasyon hazırlıklarını tamamladı. Kuzey Suriye Federasyonu Kurucu Meclisi Eşbaşkanı Hediye Yusuf, Ortadoğu'da yaşanan siyasal süreci değerlendirdi.    ‘Türkiye ve Rusya'nın anlaşması üzerine Efrîn işgal edildi’   Suriye'nin demokratikleşmesinde Kürtlerin rolüne değinen Hediye, Kürtler olmadan Suriye'de kalıcı bir barışın olmayacağını vurguladı. Son 8 yılda Kürtler öncülüğünde yürütülen mücadeleye işaret eden Hediye, "Ortadoğu siyasetin ve büyük kaosun merkezi haline getirildi. Dünyanın 2 hakim gücü, çıkarları için genelde Ortadoğu'yu, özelde ise Suriye'yi dizayn etmeye çalışıyor. Kendilerinin yaratığı kaosa çözüm arıyorlarmış gibi bir politika izliyorlar. Suriye'de Rusya, rejim, İran ve Türkiye'nin ilişkileri, yaptıkları pazarlıklar çıkarları temelindedir. Bu dengeler temelinde Türkiye ve Rusya'nın anlaşması üzerine Efrîn işgal edildi” dedi.    'Merkezi güçler arasında yeni ittifaklar söz konusu'   Dönemsel ittifakların taktiksel olduğuna dikkat çeken Hediye, "Hegemonik güçlerin bir araya gelmesi ve bunun üzerine anlaşmalar yapmaları yaşanırken, aslında bu anlaşmaların taktik olduğu anlaşılıyor" diye konuştu. Suriye'de dengelerin oldukça karışık olduğunun altını çizen Hediye, Türkiye'nin Efrîn saldırısı ve rejimin birçok noktayı tekrar geri almasının yeni dengelerin olabileceğinin habercisi olduğunu kaydetti.    ‘İdlib yeni bir dönem olabilir’   Hediye, "Muğlak, karanlık olan noktalar var. Yine merkezi güçlerin arasında yeni ittifaklar var. İdlib yeni bir dönem olabilir. İdlib yeni pazarlıkların konusudur. Rus basınına da yansıdığı kadarıyla, Rusya Türkiye'ye bir ay zaman tanıdı çetelerini İdlib'ten çekmesi için. Bilindiği üzere İdlib'de genelde Cebhet'ul Nusra çeteleri bulunuyor. Burada nasıl bir değişiklik olacak bilinmiyor. Ancak yeni pazarlıklar olacaktır, görünen o. Burada Türkiye'den ya yeni tavizler alınacak ya da farklı ittifaklara gidilecek. Türkiye İdlib'i kendisi için kırmızı çizgi yapmış ve işgal planları kapsamlı. Bu yüzden dengeler nasıl bozulacak, orası bilinmiyor" ifadelerini kullandı.     ‘Yeni gelişmeler sıcak çatışmaya dönüşebilir’   İdlib'deki yeni gelişmelerin, söz konusu egemen güçler arasında sıcak çatışmaya dönüşme ihtimali olduğunu dile getiren Hediye, Türkiye'nin İdlib, Halep ve Akdeniz kıyılarında bulunan Lazkiye'ye kadar olan bölgeyi ele geçirme planı içerisinde olduğunu belirtti. Hediye, "Daha öncede dile getirmiştik, Osmanlı İmparatorluğu'nu yeniden diriltmek istiyorlar. Bunun için de Türk Devleti bu umut ve hayalle hareket ediyor, planlamalar yapıyor. Görüyoruz ki işgal ettikten sonra Efrîn'in demografisini değiştiriyor. Her gün Efrîn'deki sivillere dönük baskılar, katliamlar gerçekleştiriyor. Hatta bölgenin tarihi eserlerini dahi yok ediyorlar. Yeraltı eserlerini çıkarıp Türkiye'ye kaçırıyorlar. Efrîn'in tarihi ve demografik yapısını yok etmek için her gün bu uygulamaları yapıyorlar” diye konuştu.    'Anlaşma durumunda İdlib'in özgürleştirilmesinde yer alabiliriz'   Hediye, İdlib'e dönük bir operasyonun nelere yol açabileceğini ve bu durumda Kürtlerin tutumu hakkında da ise şöyle dedi: "Rejim güçleri toparlandıktan sonra şimdi de İdlib'i gündemine almış görünüyor. Eğer İdlib Türkiye'nin denetiminden çıkarsa, bu gelişme Astana Anlaşması'nın çökmesi anlamına gelir. Eğer anlaşamazlarsa bu da savaşa yol açar. Bu da Türkiye ile Rusya arasında krizin doğmasına ve derinleşmesine yol açar. Rejim ve Rusya, İdlib'e operasyon başlattığında bu da yeni bir süreci başlatır. Çünkü İdlib'e dönük bir savaş, Türk Devleti ile savaşmaktır. Bu durumda, savaş sahasında rejim yeni dayanışma gücüne gereksinim duyacaktır. Birlikte hareket edebilecekleri yeni güç olarak bölgede kim var? Bölgede disiplinli ve organizeli yapı olan tek hareket, askeri güce sahip güç olarak da biz varız. Bu kapsamda bizimle ittifak kurmak isteyebilirler. Böyle bir gelişmenin olması durumunda İdlib'de savaşın gündemde olması durumda söylüyorum, eğer Suriye rejimiyle anlaşabilirsek İdlib'in özgürleştirilmesi sürecinde yer alabiliriz. İdlib operasyonuyla birlikte yer almamız durumunda bu da siyasi anlaşmaların gelişmesini de beraberinde getirebilir."   'Kuzey-Doğu Suriye'nin demokratik statüsünün kabulü için anlaşmaya varmak istiyoruz'   Konuşmasının devamında Suriye rejimi ile yapılan görüşmeye dikkat çeken Hediye, müzakere ve diyalog çabalarının amacını "Mevcut durumda da bizim Suriye'deki sorunların çözümü için Suriye rejimiyle diyalog arayışlarımız vardır. Aynı zamanda Kuzey-Doğu Suriye'nin demokratik statüsünün kabulü için anlaşmaya varmak istiyoruz. Eğer rejimle bu temelde bir anlaşma sağlanırsa, İdlib operasyonunda yer alırsak, elbette bunun pratikte karşılığı da olacaktır. Karşılığı ne olur? Bizim mevcut durumda Efrîn'i özgürleştirme stratejimiz, bütün stratejilerden daha önceliklidir. Bu gerçekleşirse Efrîn'in özgürleştirilmesi ve Efrînli halkımızın yurduna özgürce dönmesi sağlanır. Böylece Suriye'nin demokratik dönüşümünde rol üstlenerek hem Suriye hem de Ortadoğu üzerinde güçlü etkide bulunmak istiyoruz. Bu çerçevede rol sahibi olmak istiyoruz. Bu süreci halkımızın duyguları ve kararlılığıyla başarıya ulaştırmak istiyoruz” şeklinde anlattı.