MSD: Muhatapların masada buluşması birilerini rahatsız etti 2018-08-06 09:04:37   Devrim Amed   QAMİŞLO - MSD Yürütme Üyesi Derya Hana, Suriye rejimi ile yapılan görüşmenin ana talepleri arasında demokratik özerliğin tanınması olduğunu belirterek, ilk defe sorunun asıl muhataplarının çözüm için masada buluşmasından rahatsızlık duyanların olduğunu söyledi.    Kuzey Suriye'de kontrolün büyük bölümünü elinde bulunduran Suriye Demokratik Güçleri'nin (QSD) siyasi kanadı olan Demokratik Suriye Meclisi (MSD), Şam yönetimiyle müzakerelerin ilerletilmesi ve şiddetin sona ermesi konusunda 26 Temmuz günü bir görüşme gerçekleştirdi. Şam yönetimin talebi üzerine yapılan görüşmenin ardından açıklama yapan MSD, iki taraf arasında diyalog ve müzakerelerin geliştirilmesi amacıyla her alanda ortak komiteler oluşturulmasının kararlaştırıldığı açıkladı.    MSD Yürütme Üyesi Derya Hana, Şam yönetimi ile yapılan görüşmeyi ajansımıza değerlendirdi.    ‘İki komitenin oluşturulması kararı alındı’   8 yıllık çatışmalı sürecin ardından Şam yönetimi tarafından müzakere için ilk defa adım atıldığını belirten Derya, toplantıya MSD adına Kuzey Suriye halklarından Süryani, Arap ve Kürtlerden temsilcilerin katıldığını söyledi.   Derya, "Elbette Suriye Hükümeti tarafından atılan bu adıma olumlu bakıyoruz. Fakat her şeyin bir anda olamayacağını da hepimiz biliyoruz. Bunun için de genişi tartışmalar yapıldı. Bunun sonucunda iki komitenin oluşturulması kararı alındı ilk etapta. Suriye sisteminde mahalli idareler var. Bizim Kuzey Suriye'de oluşturduğumuz ise demokratik özerklik modeli. Özerkliğin imkanları ve işlevi idari işlemlerden daha fazla. Mahalli idare sadece hizmet ile ilgilenerek alım satım yapıyor. Fakat demokratik özerklikte kararı alanlar var. Hem siyasi, hem toplumsal, hem temsilci, hem de kimlikleri belirliyor. Yani bunlar üzerine bir komite oluşturmada karara varıldı ve ittifak oluşturuldu. Bir komite de gümrük kapıları üzerine oluşturuldu. Şuan tartışmalarımız devam ediyor” dedi.     'Müzakerenin olmasını istemeyen güçler var'   Oluşturulan komitelerin ortak bir kararlaşmaya gideceği ve bunun üzerine iki tarafın müzakere oluşturacağı bilgisini de veren Derya, MSD'nin müzakerelerde 8 yıllık kazanımlarını korumayı esas alacağının altını çizdi. 8 yılın ardından Suriye Hükümeti’nin müzakere için adım atmasında verdikleri mücadelenin büyük etkisi olduğunu söyleyen Derya, uluslararası hegemonik güçlerin bu müzakerelerin önüne geçme çabası içinde olduğuna işaret etti.   Derya, "Ortadoğu'ya yerleşen hegemonik güçler Suriye'de sorunun çözüme kavuşmaması için ellerinden geleni yapacaklardır. Fakat Suriye'de sorunların çözümü bizimle bağlantılıdır. Bizler MSD olarak burada Suriye halklarının iradesini temsil ediyoruz. Ve doğru müzakerelerle bu sorunun çözüleceğine de inanıyoruz" dedi.    ‘İdlib üzerinde farklı planlar devreye konuluyor’   Müzakerelerin uzun bir zamana yayılacağını vurgulayan Derya, şöyle dedi: "Bizler rejimin yanına gittiğimizde ya da rejim bizi çağırdığında bizim elimiz kuvvetlidir. Askeri açıdan bir görüşme olmadı. Sadece hizmet ve Suriye'de işleyişin nasıl olması gerektiği üzerine tartışmalar yaptık. Suriye rejimi daha önce bizlerle yaptığı müzakereler gibi bir sonuç almak istiyor. Fakat bu zamana yayılacak. Halkın da gözü bizlerde. Müzakerelerin yapılmasını istiyorlar. Çünkü Suriye topraklarında çok şiddetli çatışmalar yaşanıyor. Şuan güvenli bölgeler olarak bir tek Kuzey Suriye kaldı. Şuan İdlib üzerinde de farklı farklı planlar devreye konuluyor. Rusya ve Türkiye kendi ordusunu buralara yerleştiriyor. Suriye rejimi de yeni yeni yanlış yapıldığının farkına vardı. Bu yüzden rejimin müzakerelere yaklaşımında bir yumuşama gördük. Bizim de taleplerimiz üst seviyede olacaktır. Üsten geçilecek bir müzakere olursa bizim bu konuda tavrımız net olacaktır. Bizler Kuzey Suriye'de topraklarımızı koruyoruz ve buna devam da edeceğiz."   'İlk defa çözümün muhatapları bir masada buluştu'   Derya, Suriye'de ilk defa konunun ana muhataplarının bir araya gelerek çözüm için görüşmelerde bulunduklarına dikkat çekti. Derya, "İlk defa bu sorunun asıl muhatapları bir araya gelerek bir masada görüşme aldı. Daha öncede demiştik bugün Suriye'de bir çözüm olacaksa ancak Suriye'nin içinde olacaktır. Değişim ve dönüşümü istiyorsak ancak Suriye'nin içinde olur. Şimdi bir kapı aralandı biz ve Suriye rejimi arasında. Nasıl bir çözüm ortaya konulacak bu iki tarafa bağlı artık" diye konuştu.    ‘Rejimin öncelikle demokratik özerklik sistemini kabul etmesi gerekiyor’   MSD'nin taleplerine de dikkat çeken Derya, "Birincisi özerk yönetimin tanınması. İkincisi Suriye sorununu ancak biz asıl muhataplar çözebiliriz. Üçüncüsü de Suriye'de var olan savaşı durdurmak. Bu üç talebimizi öne sürdük. Bu taleplerimize cevap olunması gerek. Çünkü şuan Rakka, Dêrazor, Tebqa gibi Arapların yoğunlukta yaşadığı yerlerde halk tedirgin. Rejimin tekrardan gelip gelmeyeceği, bu alanların telim edilip edilmeyeceği belirsizliğini ve tedirginliğini yaşıyorlar. Ama halkımız bu konuda bizlere güvensinler. Bizler bu üç taleplerimizi sunduk rejime. Bu taleplerimiz kabul görmediği halde bir müzakere söz konusu olamaz. Rejimin öncelikle bizim demokratik özerklik sistemimizi kabul etmesi gerekiyor. Bizim için esas olan budur” dedi.    'Görüşmeler birilerini rahatsız etti'   MSD'nin Suriye Hükümeti ile olan görüşmesinin kimi kesimleri rahatsız ettiğini söyleyen Derya, bunun için de anti propaganda yapıldığını söyledi. Yapılan görüşmeyi bertaraf edip halkı birbirine düşürülmeye çalışıldığını sözlerine ekleyen Derya, "Yaptığımız görüşme kamuoyunda oldukça ses getirdi. Bu sesin gelmesi de bizim gücümüzden kaynaklanıyor. Ama bu gücümüzü hazmedemeyenler Kürtlerin görüşmelerde olup olmayacağı üzerine kirli bilgiler yayarak bozmaya çalıştı. Bu aslında onların acizliğini gösteriyor. Bu kriz üzerinden kendilerini yaşatanlar var" ifadelerini kullandı.    ‘Müzakereler sadece Kürtler için değil tüm halklar için’   Yapılan müzakerenin sadece Kürtler için değil tüm Kuzey Suriye halkları için olduğunun altını çizen Derya, Kürtlerin bu kazanımları elde etmede büyük payı olduğunu ve bunu tüm dünyaya da kanıtladığını ifade etti. Derya, "Rejim bizim inşa ettiğimiz demokratik özerkliği kabul etmek durumundadır. Bu Kürt, Türkmen, Arap, Ermeni ve Süryani halkları için gereklidir. Rejimin tek bayrak, tek devlet, tek millet anlayışı ile yürümeyeceğini anlaması gerekiyor. Kürtler bu demokratik özerkliğin inşasında büyük bir rol oynadı. Bizler ispatladık ki kendi savunmamızı yapabiliyoruz. Bu yüzden müzakereler için elimiz oldukça kuvvetlidir" dedi.     Derya, yapılan görüşmenin olumlu geçtiğini ve önümüzdeki süreçte MSD olarak atılacak adımlar doğrultusunda gerekli tutumu sergileyeceklerini vurguladı.