DEM Parti Mêrdîn'de: Alanlarda olmaya devam edeceğiz 2024-11-05 13:07:18   Mêrdîn - DEM Parti'nin Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önünde yaptığı grup toplantısında konuşan DEM Parti Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, “Kadın, yaşam, özgürlük şiarıyla alanlarda olmaya devam edeceğiz” dedi.    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti), dün kayyım atanan Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi önünde grup toplantısı düzenledi. Toplantıya, Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eş Genel Başkanı Çiğdem Kılıçgün Uçar, Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Eşsözcüsü Meral Danış Beştaş, Emek Partisi (EMEP) Dîlok Milletvekili Sevda Karaca, DEM Parti milletvekilleri, çok sayıda sivil toplum kuruluşu temsilcisi, Barış Anneleri ve çok sayıda yurttaş katıldı.   ‘Kayyımın amacı ‘Sen seçemezsin' demektir’   Grup toplantısında ilk olarak söz alan Tülay Hatimoğulları, "Bugün burada farklılıklarımızla bir aradayız. Keşke bu buluşmayı kayyım gündemi dışında yapabilseydik. Bizler, parlamentoda yapmamız gereken toplantıyı, kayyım darbesine karşı meydan okumak için burada yapıyoruz. Mardin halkı seçimlerde iradesini ortaya koydu ve belediye eş başkanlarını seçti. Kayyım darbecilerine rağmen sizinle birlikte bu iradeyi koruyacağımıza inanıyoruz" dedi.   Tülay Hatimoğulları, Türkiye'nin 2015 yılından bu yana demokratik siyasetin darbelere maruz kaldığını belirterek şöyle devam etti: "4 Kasım 2016’da Figen Yüksekdağ ve Selahattin Demirtaş gözaltına alındı; milyonlarca insanın oy verdiği siyasetçilerimiz hapse atıldı. İktidarın bu tutumu bize Kenan Evren'i ve 28 Şubat generallerini hatırlattı. Kenan Evren yaşasaydı, 'Bu iktidar bizden daha iyi darbe yaptı' derdi. 4 Kasım 2024’te yine üç belediyemize kayyım atandı. Bu tarihsel seçimi, sizler üzerinden bir darbe mesajı vermek için seçtiler. Ahmet Türk ve kadın mücadelesinden gelen Devrim Demir, asla mücadeleden vazgeçmedi. Bizler her yerde kayyıma karşı mücadelemizi büyüteceğiz. Bu kayyımın amacı 'Kürtlere sen seçemezsin, seçilemezsin' demektir. Kayyım demek, anayasayı ayaklar altına almak, Kürt halkının siyasetini tanımamak ve 'bana itaat etmezsen sana da kayyım atarım' demektir."    ‘Seçimi ortadan kaldırmak istiyorlar’   AKP ve MHP'nin Kürtlerin seçme ve seçilme hakkını elinden almak istediğini kaydeden Tülay Hatimoğulları, şunları söyledi: "Bu rejimin faşist bir rejim olduğunu boşuna söylemedik. Atanmış valiler ve kaymakamlarla seçimleri ortadan kaldırmak istiyorlar. Halkın kendini yönetmesini istemiyorlar. Kayyımcı rejim sadece Kürtlere değil, herkese zarar veriyor. Esenyurt'ta da gördük. AKP ve MHP, kendisi dışındaki bütün partileri ve muhalefeti yok saymaktadır.”   ‘Mêrdîn’e sahip çıkacağız’   AKP-MHP iktidarının Kürtlerin seçme ve seçilme hakkına yönelik gasplarına rağmen halkın iradesine sahip çıktığını vurgulayan Tülay Hatimoğulları, "Çözüm parlamentoda. Mecliste grubu bulunan tüm partilere, adalete inanan kardeşlerimize, sendikalara, inanç kurumlarına, kadınlara ve doğa ile hayvan koruyucularına çağrıda bulunuyoruz. Dün geç kaldık, Esenyurt'a kayyım atandı. Eğer geç kalmaya devam edersek Türkiye'deki diğer belediyelere de kayyım atayacaklar. Gün adalete sahip çıkma günüdür" sözlerini kullandı.    ‘Kürt halkı bunlara inanmaz’   DEM Parti’den Tuncer Bakırhan da büyük bir mücadele sürdüreceklerini ve kayyımlar gidene kadar direneceklerini söyledi. Tuncer Bakırhan, "Önce Hakkâri’de, sonra Esenyurt’ta, en son da Mardin, Batman ve Halfeti’ye kayyım atadılar. Tüm haksızlıklarını, ‘terör’ kavramının arkasına saklanarak meşrulaştırmaya çalışıyorlar. Terör arıyorsanız 2015'ten beri demokrasiye yaptığınız darbeye bakacaksınız. Kadın iradesine kayyım atadınız. Bu iki yüzlü tutumunuza kimse inanmıyor. Cumhuriyet kurulduğundan beri en büyük Kürt düşmanı koalisyonla karşı karşıyayız. 2015'ten beri yapmadıkları zulüm kalmadı. Bu böyle devam edemez" sözlerine yer verdi.    ‘Çözüm istiyorlarsa kayyımı çeksinler’   Tuncer Bakırhan, ülkedeki tüm yolsuzlukların temelinde PKK lideri Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit politikasının yattığını belirtti. Tuncer Bakırhan, son olarak şunları söyledi: "Toplumsal barış için uzatılan eli önemseriz; ancak bu el, bize kayyım atamak için uzatıldığında, samimi olmuyor. Kürt sorunu, sabahın beşinde Ahmet Türk ve Devrim Demir’in kapısını çalıp ‘senden belediyeyi aldık’ demektir. DEM Parti olarak, barışın asıl muhatabı biziz ve her zaman barışa hazırız. Kayyım atayarak bu tarihi fırsatı kaçıranlar, bu ülkede yaşayan 85 milyona en büyük kötülüğü yapmaktadır. Çözüm istiyorlarsa, Mardin kayyımını geri çeksinler. Biz üzerimize düşen tüm sorumlulukları yerine getireceğiz.”