Bütçe görüşmeleri: Kürt sorununun çözümü için inisiyatif alın 2023-12-21 14:37:03     ANKARA - Genel Kurul’da bütçe görüşmelerinde söz alan DEM Parti milletvekili Saliha Aydeniz, 27’nci dönemden bu yana 258 kanun teklifinden sadece bir tanesi 175 araştırma önergesinden hiçbiri dikkate alınmadığını belirtti. Meclis’in bir an önce Kürt sorununun çözümünde inisiyatif alması gerektiğini dikkat çeken Saliha, “Bu Meclis tecridi ortadan kaldırılmalı, insanlık suçu olan tecride karşı insiyatif almalıdır. Cezaevlerinde işkenceye dönen hak ihlallerine son vermelidir” dedi.   Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Mêrdin Milletvekili Saliha Aydeniz, Meclis, Kamu Denetçiliği Kurumu, Anayasa Mahkemesi, Sayıştay, Adalet Bakanlığı, Yargıtay, Danıştay ve Dışişleri Bakanlığı’na bağlı kuruluşların bütçesi üzerine konuştu.   ‘258 kanun teklifinden tek biri kabul edilmedi’   Cezaevlerindeki siyasi tutsakları ve cezaevlerinde insanlık suçuna karşı açlık grevinde olanlara ve Adalet Nöbeti tutan anneleri selamlayarak konuşmasına başlayan Saliha, bütçelerin çok önemli siyasi, ekonomik ve yönetsel belgeler olduğunu belirtti. Bir ülkenin demokrasisi, eşitlik, özgürlük, adalet ve üretim politikalarının ne kadar katılımcı olursa ekonomisinin de o kadar iyi olacağını belirten Saliha, “Bütçe hakkı ülkede yaşayan bütün toplumsal kesimlerin, grupların ve bu grupları temsil eden Meclis’in hakkıdır. Bu bütçe kadınların, çocukların, çiftçilerin, gençlerin kısacası halkların talepleri ve önerileri dikkate alınmadan meclis bütçe hakkı gasp edilmiştir. Denetim hakkı yok sayılmıştır. İktidar partisi tek adamdan ibaret olduğundan onların herhangi bir denetim insiyatifi geliştiremeyeceğinden sadece muhalefet hariç kendi partimden örnek verirsem, 27’nci dönemden bu yana 258 kanun teklifinden sadece bir tanesi 175 araştırma önergesinden hiçbiri dikkate alınmamıştır” dedi.   ‘Kürt sorununun çözümü için inisiyatif alınmalı’   Dünya’da bir sistem krizi, bir ekonomik krizi olduğuna dikkat çeken Saliha, bu krizlerin en dip noktasını Türkiye’nın yaşadığını ifade etti. Saliha, “Bunun en önemli sebeplerinden biri de tek adam rejimidir. Tek adam rejimi birlikte ülke neredeyse, kararnamelerle, genelgelerle ve torba yasalarla yönetilir hale gelmiştir. Sonra Meclis’in bir işlevi ve itibarı kalmamıştır. Meclis şekil şartlarını yerine getiren bir pozisyona itilmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bir cumhuriyet özelliğini yitirmiş, esamesi okunmayan bir derebeyi yönetimiyle yönetilmektedir. İktidar milletvekilleri ve bakanları tek adamın emirlerini yerine getiren birer figür haline gelmemelidir. Halkların temsilcileri ile koyduğu irade yok sayılmıştır, bu bütçe halkların değil, savaşın, yoksulluğun ve sarayın bütçesidir. Meclis daha fazla vakit kaybetmeden halklardan aldığı sorumluğu yerine getirmeli ve sahip çıkmalıdır. Tek adam vesayetine son vermelidir. Her şeyden önce ülkenin demokrasisi, barış için sorumluluklarını yerine getirmelidir. Öncelikle Kürt sorununun demokratik çözümü için inisiyatif almalı ve sorumluluğunu yerine getirmelidir. Onlarca yurttaşın Kürtçe’ye tahammülsüzlükten vazgeçmeli, kamu alanda Kürtçe’nin konuşulması için somut adımlar atılmalıdır. Bu meclis tecridi ortadan kaldırılmalı, insanlık suçu olan tecride karşı insiyatif  almalıdır. Cezaevlerinde işkenceye dönen hak ihlallerine son vermelidir. Bu Meclis kadın katliamlarına, cezasızlık politikalarına, kolluk şiddetine karşı çözüm üretilmelidir. Her geçen gün yaş aralığı düşen uyuşturucu ve bağımlılığın önüne geçmelidir. Halkların ihtiyaçlarını, sorunlarını bulma ve çözme gibi zorunluluğumuz vardır” diye belirtti.   ‘Kayyımlar bir an önce feshedilmelidir’   Milletvekillerinin verdiği önergelere sansür uygulandığına ve makul olmayan gerekçelerle iade edildiğine işaret eden Saliha, “Kürt illeri, Ankara katliamı, Suruç katliamı, cinsel şiddet ve benzeri kelimeler önergelerin iade edilme gerekçesi olarak sunulmuştur. Bunlar kabul edilebilir gerçekler değildir. Meclis’in sorumluluk alması gereken bir konuda, irade gaspı ve ayıbı kayyımların bir an önce feshedilmesidir. Kayyımların atanmasını tek gerekçesi Kürt halkının iradesinin tüm baskılara, zulme rağmen Kürt halkının gösterdiği irade karşısında aldığınız acziyet başka hiçbir şey değildir. Meclis’te vekillerin kolu olan danışmaların hak gaspları, kıdem tazminatı aynı statüde çalışan memur ile eşitlenmelidir” ifadelerini kullandı.