Tülay Hatimoğulları: CPT ve uluslararası örgütleri göreve davet ediyoruz 2023-11-30 12:15:18     DÎLOK - Cezaevlerinde "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" talebiyle başlatılan açlık grevini hatırlatan HEDEP Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları şöyle dedi: “Bugün Sayın Öcalan üzerindeki tecrit devam ediyor. Yıllardır uygulanan ağır tecrit kabul edilemez seviyeye ulaşmıştır. Biz burada başta CPT olmak üzere bütün uluslararası hukuk ve hak örgütlerini bu anlamda göreve davet ediyoruz"    Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (HEDEP) Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları, temaslarda bulunmak üzere Dîlok'a geldi. Riha-Dîlok karayolu çıkışında bulunan otoyol gişe çıkışında karşılanan Tülay ve beraberindekiler, ardından merkez Şahinbey ilçesine geçti. Tülay daha sonra partisinin ilçe binası önünde gerçekleşen halk buluşmasına katıldı.    Buluşmada konuşan Tülay, Dîlok’un özel uygulamaların merkezine dönüştürüldüğünü ifade ederek, kentte partilerine yönelik baskılara işaret etti. Dîlok’ta devrimci yurtseverliğin gelişmesine büyük katkıları olan ve yaşamını yitiren Burhanettin Bolu, Vakkas Dalkılıç ve Abdulsamet Sakık’ı anan Tülay, “Mücadeleyi bugüne taşıdılar. Devrimci mücadele ve emek mücadelesinde Mustafa Yılmaz, köylü yoldaş Mehmet Ayık, Mustafa Kırmızı’yı sizlerin huzurunda saygıyla anıyorum. Antep ödemiş bütün bedellerin üzerinde bugüne kadar mücadele ede ede gelmiş bir il örgütümüz oldu. Evet zaman zaman eksiğimiz olmuştur. Zaman zaman duraksamalarımız olmuştur ama hiçbir zaman mücadele burada kesintiye uğramadı, bundan sonra da yine sorunlarımızı aşa aşa bu kesintilere de yol vermeyecek şekilde mücadelemizi kesinlikle sürdüreceğiz. Ve HEDEP olarak yeniden yapılanma sürecimizi bütün Türkiye ve Kürdistan’da yaşama geçirirken, aynı şeyin Antep il örgütü için de geçerli olduğunu bir kere daha belirteyim” sözlerine yer verdi.     MGK tepkisi    Savaş ve çatışmaların bir an önce bitmesini talep eden Tülay, devamında önceki gün gerçekleşen Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısından söz etti. MGK sonrası 7 maddelik sonuç açıklandığını kaydeden Tülay, “Bu 7 maddenin içinde 3 madde var ki Azerbaycan-Ermenistan sorununa değiniyor. Rusya-Ukrayna savaşına değiniyor. İsrail’in Filistin saldırısına değiniyor. MGK, 7 maddelik kararında şunu ifade ediyor: Bu 3 yerdeki savaş ve çatışmaların bir an önce bitmesi, acil ateşkes ilan edilmesi isteniyor. Bizler elbette Türkiye’de, Ortadoğu’da ve bütün dünyada devam eden savaş ve çatışmaların bir an önce bitmesini istiyoruz. Rusya Ukrayna savaşının barışla sonuçlanmasını istiyoruz. Azerbaycan-Ermenistan savaşını uluslararası güçlerin oyuncak haline getirmesini kabul etmiyoruz. Başta Türkiye iktidarı bunu oyuncak haline getirmiştir. Bir an önce oradaki sorunların da halkların talebi doğrultusunda çözülmesini istiyoruz”  dedi.    ‘Rojava’ya dönük saldırılar son bulsun’   HEDEP olarak Filistin halkının yanında olduklarının altını çizen Tülay şunları dile getirdi: “MGK, aldığı kararda ateşkesin tamamen bir sürece yayılarak devam etmesini istiyor. Fakat aynı MGK’nın 7 maddelik belgesinde de diyor ki, Rojava’ya saldırıya devam, Kürt halkına saldırıya devam. Orada ağlayan Filistinli kadınlara sözüm ona sahip çıkarken, katledilen minicik bebeklere sözüm ona sahip çıkarken ama Rojava’da Kürt çocukların katledilmesine, sivil alanların İHA ve SİHA’larla bombalanmasına kapı açmıştır. Bunu kabul etmemiz mümkün değil. Zaten kendi evinde barışı sağlayamayan bir rejimin bölgede barış talep etme ne hakkı ne hukuku vardır. Ne de meşruiyeti vardır. Bir an önce Rojava’da devam eden saldırılar son bulmalı. Kürt halkının Suriye'de elde etmiş olduğu statü hukuksal bir zemine bir an önce kavuşmalı. Türkiye’deki halklar olarak Kürt halkı ve bütün halklar olarak mücadele vermeye devam edeceğiz.”   ‘ATK yanlı davranıyor’   Cezaevlerinde "Abdullah Öcalan’a özgürlük, Kürt sorununa çözüm" talebiyle başlatılan açlık grevini hatırlatan Tülay şöyle devam etti: “Kürt sorununu bölgede devam eden savaş ve çatışmalarla ifade ediyoruz. Ama sadece bu değil. Kürtlerin demokratik zeminde verdiği mücadeleyi Kürt halkıyla dayanışan Türkiye’deki bütün sol sosyalist bileşenlere saldırılar ne yazık ki hız kesmiyor. Bugün Sayın Öcalan üzerindeki tecrit devam ediyor. Yıllardır uygulanan ağır tecrit kabul edilemez seviyeye ulaşmıştır. Biz burada başta CPT olmak üzere bütün uluslararası hukuk ve hak örgütlerini bu anlamda göreve davet ediyoruz. Biraz önce bir annemizle konuştuk, yüzde 90 engelli bir çocuğunun cezaevinde neler çektiğini bizlere anlattı. Yüzde 90 engeli olan bir insanı cezaevinde tutan bir vicdansızlık Filistin halkıyla dayanışacakmış. Yalanın daniskası bu. Cezaevinde insanların içinde bulunduğu koşullar çok ağır. Bir kere Türkiye’nin anayasalarına göre; cezaevlerinde hiç bir ağır hasta tutsak kalmamalıdır. Raporlar ortadadır, ATK yanlı davranmaktadır. Derhal hasta tutsaklar serbest bırakılmalıdır. Sayın Öcalan’ın üzerindeki ağırlaştırılmış tecridin ortadan kalkması ve fiziki özgürlüğüne kavuşması için ayın 27’sinde cezaevlerinde açlık grevleri başladı. Şubat’a kadar dönüşümlü olarak sürdüreceklerini ifade ettikleri açlık grevlerinde amaç Sayın Öcalan’ın üzerindeki tecridin kalkması ve onun fiziki özgürlüğüne kavuşmasıdır. Bunun bir diğer anlamı şudur. Kürt sorunun barışçıl ve demokratik çözümünü istiyorlar. Yani insanlar bedenlerini açlığa bu nedenle yatırdılar. Umut ediyoruz ki bu açlık grevleri ağır tablolarla sonuçlanmadan taleplerinin yaşama geçmesiyle birlikte zaferle son bulur.”    ‘Bizler kazanacağız’   Yaklaşan yerel seçimlere değinen Tülay şöyle konuştu: “AKP belediyelerinin kayyım atadığı HDP belediyelerinden öğrenecek çok şeyi var. Onlar kayyım atadı diye zannetmesinler ki o belediyeler sahipsiz, söke söke alacağız! Biz bir yerel seçim sürecine girmiş durumdayız. Bu yerel seçimlerde HEDEP olarak tutumumuzu ortaya koyduk. Diyoruz ki AKP’li belediyelere sizler kayyım atayarak halkın iradesini, halkın seçme ve seçilme hakkını ortadan kaldırarak hiçbir şeye hizmet edemezsiniz. Böyle bir sistemi sürdüremezsiniz. Bu sistemin sürdürülebilirliği yoktur. Halk, iradesiyle belediyelerini alacak. Bu konuda en kararlı şekilde çalışmalarımızı başlatmış durumdayız. Aldığımız kararlar gereği, kayyım atanmış bütün belediyelerimizi kayyımdan kesinlikle geri alacağız. Az farkla kaybettiğimiz bütün belediyeleri bizler kazanacağız. O az farkı siz değerli halklarımızın kapı kapı gezerek ev ev gezerek buradan Mardin’i, Urfa’yı, gerekirse telefonlarla arayarak oylarımızı şimdiden konsolide ederek çalışmalarımızı sürdürmek zorundayız. Biz böyle bir yola şu anda baş koymuş durumdayız. Onlar kayyım atadı diye zannetmesinler o belediyeler sahipsiz. Söke söke alacağız onların elinden. Bizler özellikle Kürdistan’da ve Batı’da kazandığımız ya da az farkla kazandığımız belediyeler için ön seçim yapacağız. Bunu ilan ettik. Ön seçime katılmak üzere aday olmayı düşünen arkadaşlarımız başvurularını yapmaya başladılar. Halkın iradesi doğrudan tecelli edecek. Bir kent uzlaşısıyla adaylarımızı belirleyeceğiz. Bizler batıda kazanmaya odaklanan bir strateji izleyeceğiz. Bizler elbette mevcut olan rejimin devamından yana değiliz. Bu rejimin tasfiye olması için elimizden gelen her türlü mücadeleyi yürüteceğiz.”    Esnaf ve ailelere ziyaret    Buluşmanın ardından Tülay ve beraberindekiler, Şahinbey ilçesi Karayılan Mahallesi esnafını ziyaret etti. Esnafın sorun ve taleplerini dinleyen Tülay, yaşanan olumsuzluklara karşı çözümün demokratik siyasette olduğunu ifade etti.  Tülay, Dîlok temaslarını aile ziyaretleri ile sona erdirdi.