Büyük kongre hazırlıkları sürüyor: Temel gündem tecrit 2023-10-07 09:17:26       Dilan Babat   ANKARA - Kongre hazırlıklarına dair değerlendirmelerde bulunan Yeşil Sol Parti Milletvekili Tülay Hatimoğulları, gerçekleştirecekleri kongrenin görkemli bir şekilde geçeceğini söylerken, kongre sonrasında yeniden yapılanma sürecinde, PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük tecride dair daha fazla mücadele hattının örüleceğini vurguladı.   Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Partisi) 15 Ekim’de Ankara Atatürk Spor Salonu’nda büyük kongresini gerçekleştirecek. Hazırlıklarını hızlandıran Yeşil Sol Parti, yerellerde ve merkezlerde komisyonlar kurarken, görkemli bir kongre gerçekleştirme iddiasında. Partinin Merkez Yürütme Kurul’'ndan (MYK) parti ismine kadar değişikliklerin olacağı kongreden sonra yeni bir ruh ile yeni yol haritalarına şekil vermesi beklenen Yeşil Sol Parti’nin temel gündemi ise PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük ağırlaştırılmış tecridin kaldırılması olduğu belirtildi.    Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, kongre hazırlıklarına dair değerlendirmelerde bulundu.    ‘Görkemli bir kongre gerçekleştireceğiz’   Kongrelerini 15 Ekim’de Atatürk Spor Salonu'nda gerçekleştireceklerini söyleyen Tülay, partisinin seçimlerden sonra yürütmüş olduğu bir çalışmanın olduğunu belirten Tülay, gerek kendi yerel örgütleriyle gerekse mahalle örgütlenmelerinde çıkan sonuçların coşkusuyla kongrelerini gerçekleştireceklerini söyledi. Tülay, “15 Ekim’de Ankara’da yapacağımız kongreye on binlerce insanın katılımını bekliyoruz, çalışmalarımız bu yönde. Yerellerde çalışmalarımız sürüyor. Halka, seçmenlerimize dönük davetlerimiz başladı. Teknik hazırlıklarımız devam ediyor, kongrenin yapılacağı yer, yerellerden kongremize gelenler için taşıma işlemleri sürerken, partimizin oluşturacağı yönetime dair komisyonlar da çalışmalarına devam ediyor. Partimiz bu dönemde bir isim değişikliğine gidecek, bununla ilgili de komisyon çalışmalarımız var. Yönetimin oluşturulmasıyla ilgili komisyonlarımız çalışmalarını en geniş şekilde yürütüyorlar. Çok görkemli bir kongre yapmayı umuyoruz. Görkemli geçmesi için Türkiye'nin dört bir yanında bir seferlik hali içerisindeyiz. Ortadoğu, Afrika, Avrupa ülkelerinde çok sayıda konuğumuz olacak. Türkiye'nin ve dünyanın dört bir yanında duyulacak kongremizi gerçekleştireceğiz” dedi.   ‘Tecridin kaldırılmasına dair verilecek mücadele kongrede açıklanacak’   Türkiye’nin içerisinden geçtiği siyasal sürecin herkesin farkında olduğunu, seçimlerden sonra iktidar öncülüğünde faşist, otoriter bir rejimin inşa edildiğini kaydeden Tülay, önümüzdeki dönemin siyasetten daha fazla sertleştiği bir dönem olduğuna dikkat çekti. Tülay, “Bütün bu dönemi göğüsleyebilecek, yeniden yapılanma kararı aldık. Aldığımız tüm toplantıların sonucunda bu yeniden yapılanma kararı bir yanıyla kendi stratejimizi güçlendirmek, faşizme karşı bir ortak demokratik mücadele zeminini en geniş yelpazede yapabilmek ki bunu konferans kararlarında da açığa çıkarmıştık. Bu bakımdan önümüzdeki dönem açısından bu kongre tarihi bir anlam taşımaktadır. Kürt sorunundan dört parçada yaşanan sorunlar ve bu sorunların çözümüne dair yaşanan tıkanıklıklar söz konusu. İmralı’da Sayın Öcalan ile yıllardır bir görüşme gerçekleştirilemiyor. Bu konuda Kürt halkının özellikle yaptığımız halk toplantılarında çok ciddi bir biçimde öne çıkan başlıklardan birisi de tecridin kaldırılmasıyla ilgili yapılacak çalışmalar ve verilecek mücadele çok önemli.  Bu bakımdan da tarihi bir kongre olacak” sözlerini kullandı.   Yeni yapılanmanın ikinci ayağı ekonomik krizle mücadele   İktidarın kendisini tahkim etme konusunda yeni bir evreye geçtiğini, bu dönemde de tüm dünya ölçeğinde özelde Türkiye’de artan ekonomik kriz, açlık, yoksulluk, işçi ve emekçinin içerisinde bulunduğu durumun artık kronikleşen bir mesele olduğuna işaret eden Tülay, “Bıçak kemiğe dayanmış değil, bıçak kemiği kesiyor. İliklerimize kadar ezilmişliği ve sömürüyü hissediyoruz. Toplumda çok büyük bir yoksullaşma var, bu yoksullaşmanın en temel nedenlerinden birisi kapitalizmin içerisinde bulunduğu ekonomik kriz, sermayenin kendi krizidir. Aynı zamanda bu ülkenin güvenlikçi politikaları, savaşa ve çatışmaya ayırmış olduğu bütçe çok ciddi biçimde ülkenin ekonomisini etkiliyor. Bugün sınır ötesi operasyonların maliyeti oldukça yüksek, bu da var olan sorunları çözmüyor. Ekonomik adaletin sağlanması için siyasal hattımızdaki mücadele alanlarımızdan biri bu olacak” dedi.   Kadın, ekoloji ve Kürt sorunu temel gündem   Yeni yapılanma süreçlerinde kadın, ekoloji ve Kürt sorunun temel gündemleri olacağını dile getiren Tülay sözlerine şunları ekledi: “Türkiye topraklarında yüzyıldır verdiğimiz mücadelede elde ettiğimiz kazanımlar, rejimin kendini tahkim ettiği süreçte kazanımlarımız tek tek elimizden alınmak isteniyor. İstanbul Sözleşmesi, 6284 sayılı kanun, nafaka hakkı gibi bunları üst üste koyduğumuz zaman kadınların yaşam alanlarını sınırlayan, mahalle baskısı kuran anlayışa karşı kadınların özgürlük mücadelesi bu dönemde her zamankinden daha fazla arz edecek. Ekoloji meselesi gündemlerimizden birisi. Bu ülke, son yüzyılın en büyük depremini yaşadı. Daha dün Hatay başta olmak üzere deprem bölgelerinde çadırlar sular altında kaldı. Dolayısıyla ekoloji, yaşam ve barınma hakkını savunma yine bizim en temel meselelerimizden biri olacak.  Partimizin, varoluş etmenlerden birisi de Kürt sorunun barışçıl ve demokratik yöntemlerle çözümü konusunda önümüzdeki dönemde daha büyük açılımların nasıl sağlanabileceği konusunda daha fazla kafa yorup bu alana daha fazla yoğunlaşacağız. Bütün bu gelişmeler, delegasyonlarımızla birlikte karara bağladığımız konulardır. Biz bu nedenle esasen yeniden yapılanma ve son dönemin en görkemli kongresini hedefliyoruz. Hem teknik, hem katılım hem de önümüzdeki dönemde siyaseten görev ve sorumluluğu üstlenme kararlığı ile yol almayı hedefliyoruz.”   ‘Ortak bileşkeye ihtiyacımız var’   Kongrenin bir günlük bir durum olmadığını, kongreden önce çok yoğun bir mutfak çalışması yürütüldüğüne de değinen Tülay, “Seçimlerden kongre sürecine kadar yürüttüğümüz bütün bu çalışmalar yeniden yapılanma, kongre sürecinde taçlandırılmış olacak. Bütün yoğunlaşmamız buna göre şekillenecek. Önümüzdeki dönemde, bizi bekleyen siyasal süreci çok iyi değerlendirmemiz gerekiyor. Yeniden yapılanmadan söz ederken partimizin örgütseliğini de kast ediyoruz. Bu süreçte mevcut olan bu rejime karşı, erkek egemen sisteme karşı, savaş ve çatışmayı dayatan anlayışa karşı, Rojava’da çözümsüzlük dayatan anlayışa karşı, kadınların özgürlüklerini kısıtlayan anlayışa karşı büyük bir iddia ile yola çıkıyoruz. Bu iddiayı gerçekleştirmek için bu ülkenin başta kadın hareketleri olmak üzere Kürt, emek, ekoloji hareketi olarak güçlü bir bileşke oluşturmaya ihtiyacımız var. Ancak bu bileşkeyle birlikte ikinci yüzyılında cumhuriyetin demokratikleşmesi için yol alabiliriz. Kadınlara,  düşen çok büyük görev ve sorumluluklar var. Çünkü hayatlarımız elimizden alınıyor, özgürlüklerimiz elimizden alınıyor. Kadınların ortaya koyacağı topyekun mücadele hem Kürt kadın hem de kadın hareketleri için çok önemli olacaktır. Ortak bileşkeye ihtiyacımız var, başta Türkiye ve Kurdistan’daki kadınları yeniden yapılanma sürecine daha büyük katkılar, emekler vermeye ve bu mücadeleyi buradan büyütmeye davet ediyoruz” sözlerini kullandı.