Abdullah Öcalan için kampanya başlatılacak 2023-09-12 09:04:03     Dilan Babat - Melek Avcı    ANKARA - Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, 30 aydır kendisinden haber alınamayan PKK Lideri Abdullah Öcalan için önümüzdeki günlerde başlatacakları kampanyanın sadece tecridin kaldırılması değil, Abdullah Öcalan’ın fiziki özgürlüğüne dair de olduğunu söyledi.   Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) “Değişimle Özgürlüğe” şiarıyla büyük konferanslarını 10- 11 Eylül’de Nazım Hikmet Kültür Merkezi’nde gerçekleştirdi. 800 delegenin katıldığı konferansın ardından ve yerelden başlatılan toplantılar serisinden alınan öneri ve eleştiriler ışığında önemli kararlaşmalar ile konferans sona erdi.    Yeşil Sol Parti Adana Milletvekili Tülay Hatimoğulları, gerçekleştirdikleri konferans ve PKK Lideri Abdullah Öcalan’a dönük önümüzdeki dönemde başlatacakları kampanyaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.   ‘Çöktürme planı hala devrede’   Yeşil Sol Parti olarak gerçekleştirdikleri konferansın önemine dikkat çeken Tülay, bu konferanslardaki en büyük umutlarının, toplumun içinden geçtiği siyasal sürece karşı topyekun bir direniş çizgisi üzerinde durmak olduğunu kaydetti. Tülay, “Ana başlıklarımızdan birisi tecrit meselesidir. Tecrit meselesi Türkiye’nin içinde bulunduğu tek adam rejimini, faşist diktatör rejiminden bağımsız olarak ele alamayız. AKP iktidarının, gerçekleşen bu rejim değişikliğinde aslında geleneksel devlet politikasını Kürt sorunu konusunda aynı zihniyetle devam ettirdiğini görmüş olduk. Dolmabahçe mutabakatından sonra gerek Türkiye topraklarında gerek Suriye, Irak, İran topraklarında ve dört parça Kurdistan’da Kürt halkına dönük çöktürme planı hala devrede. Bunun bir parçası da cezaevlerindeki yoğun baskılar ve İmralı tecrididir” dedi.   ‘Kampanyanın amacı Öcalan’ın fiziki özgürlüğü’   Tecridin  yansıdığı yerlerden birinin de cezaevleri olduğunu belirten Tülay şu ifadeleri kullandı:  “Bu rejimin baskıları ile cezaevleri, bir işkence merkezine dönüştürülmüş durumda. Dışarıda baskılar ne zaman artarsa cezaevlerine yansımaları üç kart artmaktadır. Cezaevlerinde en temel sorunlardan birisi; görüşme haklarının engellenmesi, Sayın Öcalan ve beraberindeki tutuklular, aileleri ve avukatları ile görüştürülmüyor. Savaş hukukunda bile bu durum yoktur. Bu durum savaş hukukunun da ötesi bir şey. Cezaevlerinde infaz yakmalar, ağız içi arama gibi hukuksuzluklar yaşanıyor. Bugün HDP’ye dönük kapatma davası ve demokratik siyasetimizin kriminalize edilmesi doğrudan tecrit ile ilgilidir. Toplamında siyasi hareket ve cezaevinde tutuklu bulunan siyasi tutsakların ailelerinin de çok yoğun talebi var. Tüm bunları birleştirerek önümüzdeki süreçte detaylarını yeterince konuşmadığımız ama konferanslarımızı tamamlar tamamlamaz bir kampanya yürütmeyi planlıyoruz. Kampanyamızın temel amacı; tecridin kırılması, Sayın Öcalan'ın fiziki özgürlüğünün sağlanması.”   Kampanyanın startı önümüzdeki günlerde verilecek   İktidarın yeni bir infaz düzenlemesi yaptığını ama hala içeriğinin net olmadığını dile getiren Tülay sözlerine şunları ekledi: “Daha önce yapılan infaz düzenlemeleri parlamentoya geldiğinde siyasi tutsakların kapsam dışı bırakılmaması gerektiğini belirttik. Cumhuriyetin yeni döneminde siyasileri kapsayacak bir affın gündeme gelmesi çok önemlidir. Toplumsal barışın önünün açılması için ve Cumhuriyet’in ikinci yüzyılında Türkiye’nin demokratikleşme kapılarının açılması için bunlar çok önemli ve bu konuda yol alınmalıdır. Sayın Öcalan’ın üzerindeki baskıların ortadan kalkması demek, Kürt sorununun diyalog ve barış yoluyla onurlu bir barış çizgisinin de kapılarının aralanması demektir. Hem Türkiye’deki çatışmaların bitmesi, Rojava’daki savaşta Türkiye’nin başka bir role geçmesi demektir. Rojava’da büyük bir tıkanıklık yaşanmakta ve bunun nedeni olarak iktidarın Türkiye’de yürütmüş olduğu Kürt sorunundaki çözümsüzlüğü Rojava’da görüyoruz. Kürt sorununun çözümü Türkiye ve Ortadoğu’da barışın aralanması demek. Bütün arz eden birleşimin hepsini bir araya getirerek, bu kampanyanın startını vereceğiz.”   ‘Mücadele hattının bir ayağı parlamento bir ayağı sokak olacak’   AKP’nin devlet kurumlarını seferber ederek seçimleri kazandığını, sonuçlara bakıldığında, AKP’nin yeni dönemde bir ideolojik hegemonya kurma ve mevcut olan rejimi kalıcılaştırmaya çalıştığını vurgulayan Tülay,  “Bu seçim bize gösterdi ki; ülkenin yarısı bu mevcut rejime karşı. Rejime karşı olan insanların demokratik bir zeminde en geniş yelpazede bir ittifak oluşturması çok önemli. Yeşil Sol Parti olarak; önümüzdeki dönemde bizlerin Türkiye’deki bütün siyasi özneler, toplumsal dinamiklerle, faşizme karşı bir mücadele hattını geliştirmek konusunda kararlıyız. Konferansımızda ortaya çıkacak olan kararlarımız bunlara işaret edecektir. Kararlarımızı bu konferansta sonuca bağlayacağız. Önümüzdeki dönemde faşizme karşı birleşik, demokratik zeminde güçlü bir mücadele hattı yürüteceğiz. Bu mücadele hattı toplumun tüm dinamik güçlerini içermektedir. Bunun bir ayağı sokak, halk bir ayağı parlamento olacak” diye konuştu.