‘Büyük Kadın Buluşması’na giderken: Gündemimiz İmralı tecridi! 2023-08-25 15:26:27     İSTANBUL - HDP ve Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi’nin, “Büyük Kadın Buluşması” öncesi gerçekleştirdiği toplantıda konuşan İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol, “Sayın Abdullah Öcalan’ın hukuki ve insani bütün haklarıyla, tıpkı bütün diğer benzer durumda olanlar gibi kavuşturulması gündemlerimizin en önünde durmaktadır. Biz yarını kurmak için yan yanayız. Her türlü zorluğa rağmen kadınların örgütlenmesini büyüteceğiz” sözleriyle seslendi.   Seçimler sonrası yeniden yapılandırma süreci ile bir dizi halk toplantısı gerçekleştiren Halkların Demokratik Partisi (HDP) ile Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti), “İsyanımızla örgütleniyor, özgürlüğümüzü savunuyoruz” şiarıyla Beyoğlu’nda bulunan Taksim Hill Otel’de “Büyük Kadın Konferansı”nın hazırlık toplantısını gerçekleştirdi. Halkların Demokratik Kongresi (HDK) Kadın Meclisi üyeleri, HDP ve Yeşil Sol Parti Kadın Meclisi bileşenleri, milletvekilleri, İstanbul Barış Anneleri İnsiyatifi, tutsak yakınları, sanatçılar, ve yüzlerce kadının katıldığı toplantı salonuna, “İsyanımızla örgütleniyor özgürlüğümüzü savunuyoruz” ile “Bi Serhildan Û Rêxistinê Em Azadiyê Diparêz in” pankartları asıldı.   Kadınlar renkleriyle halayda   Toplantı öncesi her renkten yüzlerce kadın, Kurmancî, Ermenice ve birçok farklı dildeki stranlar eşliğinde halaya durdu. Uzun süre coşku içerisinde halay çeken kadınlar, zılgıtlar eşliğinde “Jin jiyan azadî” sloganı attı.   Dünyayı yerinden oynatmakta kararlılar!   Toplantının açılış konuşmasını, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı İlknur Birol yaptı. Kadın mücadelesinin durmaksızın devam ettiğini söyleyen İlknur, “Buradayız, yeniden kavgaya, direnişe kadın bilinciyle sarılmak için buradayız. Bugün burada bileşen örgütlerinden kadınlar ve bu mücadelede yalnız olmadığımızı her zaman gösteren kadınlarla buradayız. Beyaz tülbentleriyle faşizme her daim direnen annelerle, emeğinin hakkı için mücadele eden emekçi kadınlar, gençliği ellerinden alınmış, erkek egemen zihniyeti en ağır yaşayan genç kadınlar olarak buradayız. Doğanın talanına, ekolojik kırım siyasetine karşı ekolojik mücadele yürüten kadınlarla buradayız. İnançlarına sarılan, özgürlüğünün eşitliğini savunan kadınlar olarak buradayız. Bu dünyayı yerinden oynatacak kadınlar olarak buradayız” sözlerini kullandı.   HDP ve kadın mücadelesi…   İlknur, konuşmasını şu sözlerle sürdürdü: “Yolculuğumuz bugün başlamadı, çok uzun bir yoldan geliyoruz. HDP ve bugün büyük aktivasyonumuzu aktardığımız Yeşil Sol Parti ve tüm bileşenlerimiz, Kürt kadın hareketi, feministler, bütün kadınlara yönelmiş şiddeti, yok sayan her uygulamayı reddeden kadınlar olarak uzun zamandır mücadelenin bu durağında partilerimizin bileşen örgütlerinde mücadeleyi ortaklaştırdığımız, yola daha güçlü devam ettiğimiz kadınlar olarak buradayız. HDP’yi tanımlarken en önemli ayağı olan kadın özgürlüğüne önem vermiş, parti içerisinde örgütlenmeyi ve bir mikro örneğini de yaratarak tüm topluma yaymayı hedef edinen kadınlar olarak buradayız. HDP bir kadın partisidir. HDP, kadınların özgürlüğünü, yeni bir toplumsal inşanın bir ana dinamiği olarak kurgulamış bir partidir. Bizim yaptığımız her toplantı, söylediğimiz söz, attığımız her adım bütün toplumsal kesimlere ve politik mücadelelerine de en büyük katkıyı sağlayacak olandır.”   Bir halkı özgürleştirme mücadelesi   Zorlu bir dönemden geçtiklerini dile getiren İlknur, “Kapitalist sistem, kadın eşitliğini yok sayan yöntemlerle çıkmaya çalışıyor. Savunduğu en büyük ideoloji patriyarka, erkek egemenliği. Çok büyük oranda ideolojik bir saldırganlıkla, kadınlara özellikle yöneltilen dini araçsallaştırdığı, emeği, kimliği ve cinselliği sömürüyor. Metalaştırılan, bir süs haline getirilen kadın, erkek egemenliğin devam ettirilmesi konusunda yeniden şekillendirilmeye çalışılıyor. Başta Kürt halkı olmak üzere savaşa zorlanmış bir ideolojik saldırganlıkla karşı karşıya. Bu girdabın içerisinde ilk hedef kadınlar oluyor. Bu varlığın tarih karşısında tescil edilmesi, eşitlik ve özgürlük mücadelesi veren bu faşist tutumun en önemli parçasını yine kadınlar alıyor. Kadınlar hem kendilerinin hem de halkının özgürleşmesi için çıktığı yolda çokça saldırganlığa maruz kalıyor. Bizim bugün bu salonda rahatça konuşabilmemiz için direnen, kaybettiğimiz kadınlar, yine zindanlarda direnen bütün siyasi kadınlara da selam gönderiyoruz” dedi.   En önemli gündemleri İmralı tecridi!   Tutsak kadın siyasetçileri de tek tek selamlayan İlknur’a salondaki kadınlar, Jin jiyan azadî”, “Bijî berxwedana zindanan” sloganları ve alkışlarla karşılık verdi. İlknur, toplantılarının amacını, “Tarih önemli bir dönemeçten geçiyor ve biz de bu coğrafyada değişim ve dönüşümün bilinciyle bir kere daha geleceği gören ve kavrayan, bizi burada bir araya tutan, milyonlarca kadına da umut olan çizgimizi, sohbetleri, tartışmaları yapmak zorundayız” sözleriyle ele aldı. İlknur, toplantılarının konu başlıklarını ise şöyle sıraladı: “Savaş girdabında uzun yıllardır Kürt halkının mücadelesine savaş cevabı veren faşist iktidarın en önemli saldırı alanlarından biri de halkı izole etmektir. Bu da başta İmralı’da Sayın Abdullah Öcalan’a uygulanan tecrit rejimidir. Bir tecrit rejimi ele aldıklarını görüyoruz. İnkara dayanan bir toplum kurulurken neyden arındırılmak isteniyorsa, bir tecrit sistemine aldıklarını görüyoruz.   Rejimin adı İmralı!   Savaş artık tek başına bölgemizde değil, yakın coğrafyamızda emperyalist güçlerin her an dünyaya yayabileceği bir tehdit olmaya devam ediyor. Yeni bir değişim iddiasında yeni bir rejim kurulurken, yani inkara dayanan yeni bir toplum kurulurken, bu toplumun kuruluşunda neden arındırılmak isteniyorsa arındırılmak istenen bütün başlıkları başlangıçta İmralı olan bir tecrit rejimine aldıklarını görüyoruz. Tecrit basitçe bir izolasyon değil, kurulmuş bir rejimin adıdır. Toplumsal bütün kesimlere ve bir toplumu var eden bütün kurumlara yayılarak devam ediyor. Yani tecrit bir tek hapishanelerde değil. Üniversiteler, kurumlar da tecrit altında. Giderek toplumun yaşantı sürdürdüğü mahallelere kadar inen, toplumsal yaşantının bütün merkezleri yeniden dinamik, müdahaleci, değiştirici bir güç haline gelmesin, toplum örgütlenmesin diye büyük bir tecrit altına alınmıştır.   Mücadelemizin yönü İmralı tecridine karşı durmak   Eğer mücadele etmeniz gereken bir rejimse ve adı tecritse o zaman yönünüzü çevireceğiniz yer bellidir. Sayın Abdullah Öcalan’ın hukuki ve insani bütün haklarıyla, tıpkı bütün diğer benzer durumda olanlar gibi kavuşturulması bizim es geçemeyeceğiz, siyaset üretmekten geri duracağımız bir mesele değil, gündemlerimizin en önünde durmaktadır. O zaman mücadelemizin yönü, bunun kaynağı yani İmralı’daki tecride karşı mücadele yürütmek olmalıdır. Barış ve müzakereci bir sistematiği yeniden bu topraklara sunabilmekten biri de tecride karşı mücadele etmektir. Tecrit mücadelemizin başında gelmektedir. Yine savaş karşıtlığı en önemli mücadele başlıklarımızdan biridir.”   Baş eğmeyen mücadeleci kadınlar…   Öte yandan kadın dayanışmasının örgütlenmesini büyüterek erkek egemenle mücadeleyi soluksuz hale getireceklerini vurgulayan İlknur, “Bunlar bizim yol haritamızın ana başlıkları. Biz bu yolculukta en son 14-28 Mayıs seçimlerinde partimizin özeleştiri vermesi gerektiği tespitini yaptık. Mücadeleden vazgeçmeyecek olan bu pay çıkarılırken, kadınlar olarak önümüzdeki dönemin görevi bizler açısından daha da ağırlaşıyor. Toplumun elinden alınan umudu, gelecek hayalini bu topluma yeniden vermek, örgütlemek ve kadınları yeniden inşa ana klon haline getirmek en önemli görevimizdir. Biz hiç umutsuzluğa kapılmadık, başımız eğilmedi, hiç of demedik hayatını mücadeleyle geçiren kadınlar olarak. Çektiğimiz her acının karşısında bilincimizi büyüttük, yanımızdaki arkadaşımızın elini tutarak yola devam ettik. Varsa bir eksikliğimiz, her türlü yanlışımızdan arınmak ve büyük bir umutla yola devam etmektir. Biz hem birbirine ihtiyaç duyan hem de birbirimizin elini tutan kadın yoldaşlığını yaşatıyoruz” diye konuştu.   Mücadelede kararlılar: Yola devam!   “Biz yarını kurmak için yan yanayız” diyen İlknur, “Biz bunu bu coğrafyaya hediye edeceğiz. Her türlü zorluğa rağmen kadınların örgütlenmesini büyüteceğiz. Büyük işbirliği, inadı, kararlılığı ve önümüzdeki dönemi aydınlatacak, Türkiye ve Kurdistan’daki bütün arkadaşlarımızın fikirleriyle aydınlatıp yola devam ediyoruz” ifadeleriyle mücadelelerini kesintisiz bir şekilde sürdüreceklerinin altını çizdi.   Kadın mücadelesi iktidara yanıt oluyor   Ardından söz alan Yeşil Sol Parti İstanbul İl Eş Sözcüsü Beser Çelik de, geçtiğimiz günlerde Colemerg’de (Hakkari) trafik kazasında yaşamını yitiren Barış Anneleri, kadın özgürlük mücadelesinde yaşamını yitirenleri ve tutsak siyasetçi kadınları anarak konuşmasına başladı. Konuşmasının devamında seçim sonrası süreci anlatan Beser, mücadele eden kadınların bir araya gelmesinin iktidarın politikalarına karşı büyük bir cevap olduğunu vurguladı.   Konuşmaların ardından toplantı basına kapalı olarak üç oturum ve gündem ile devam etti.