Amed’deki sorunları halkla birlikte çözecekler 2023-07-12 09:01:29     Sema Çağlak   AMED - Amed’de kadına yönelik şiddet, ekolojik yıkım, tarım, istihdam gibi birçok soruna dikkat çeken Yeşil Sol Parti Milletvekili Ceylan Akça, tüm sorunları kadınlar başta olmak üzere halkla birlikte çözeceklerini söyledi.    Mayıs ayında yapılan cumhurbaşkanı ve genel seçimlerin ardından milletvekilleri, seçildikleri kentlerde çalışmalarını yürütmeye başladı. Milletvekillerinin çalışmalarını başlattıkları kentlerin başında da Amed geliyor. Kentte bir yandan artan kadına yönelik şiddet ve katliamlar, bir yandan ekolojik yıkım bir yandan da art arda gelen zamlar ile derinleşen yoksulluk halkın yaşamını daha da zorlaştırıyor.    Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi (Yeşil Sol Parti) Amed Milletvekili Ceylan Akça, kentte yaşanan sorunlara ilişkin değerlendirmelerde bulundu.    ‘Seçimler baskı ortamında gerçekleşti’   Öncelikle seçim sonuçlarına değinen Ceylan, seçimlerden 8 yıl önce başlayan ve seçim gündemini etkileyen bir sürecin yaşandığının altını çizdi. Seçim sürecinde Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatma ile karşı karşıya kaldığını dile getiren Ceylan, “Yine Kobanê Davası hala devam ediyor. Burada Kürt kadınların mücadelesi yargılanıyor. Yani seçim süreci Kürt halkı açısından baskı ortamında gerçekleşti. Tüm halk üzerinde korku atmosferi hali kılınmak istendi. Her seçim çalışmamızda polis baskısı vardı. Bu şekilde halkın gözünü korkutmak istediler. Devlet, halkın demokratik sistem inancını kırmak istedi. Kuşkusuz seçim sonucu bizim isteğimiz doğrultusunda olmadı. Kendi içimizde de çokça değerlendirdik ve gözlemlerimizi aktardık. Şimdi de hukukçular, kadın örgütleri, sivil toplum örgütleri ile konuşup tartışmalar yürütüyoruz” dedi. Devam eden halk toplantılarına da dikkat çeken Ceylan, halkı dinleyeceklerini, çözüm üreteceklerini ve mücadelelerini büyüteceklerini söyledi.    ‘Kadınlar militarist sistemi kabul etmiyor’   Amed’de yaşanan sorunlardan  birinin “güvenlik güçlerinin” sayısındaki artış olduğuna dikkat çeken Ceylan şöyle devam etti: “Türkiye’de bir milyona yakın güvenlik gücü var. Kurdistan’da birçok yer ‘güvenlik bölgesi’ olarak adlandırılıyor. Bunlardan biri de Amed. Amed’de çok sayıda güvenlik gücü, karakol ve kalekol var. Askerlerin nerelere bağlı olduğu dahi bilinmiyor. Bu artışı sorduğumuzda da güvenlik nedeniyle cevap veremeyeceklerini söylüyorlar. Buna karşı duran, tepki gösteren ise kadınlar. Kadınlar duruşları ile bu baskıcı sisteme boyun eğmiyor ve militarist sistemi kabul etmiyor.”   ‘Barajlarla ekolojik yıkım gerçekleştiriyorlar’   Amed’de doğal kaynaklarla beraber doğanın da katledildiğinin altını çizen Ceylan, “En son Geliyê Godernê’de baraj yapıyorlar. Kurdistan’da baraj yaparak ekolojik yıkım gerçekleştiriyor. Bundan dolayı kuraklık artıyor ve tarım alanları zarar görüyor, kadının tarım alanındaki emeği sömürülüyor. Su kaynaklarının önü kesiliyor ve aynı zamanda tüm canlılar bundan zarar görüyor. Bu ekolojik yıkım aynı zamanda tüm Ortadoğu’da büyük tahribata neden oluyor” dedi.    ‘Yaşanan sorunlar birbirine bağlı’   Türkiye’de yaşanan tüm sorunların birbirine bağlı olduğunu söyleyen Ceylan, devamla şunları belirtti: “Türkiye, ekonomik krizle beraber en zor zamanını yaşıyor. Halk her gün yeni zamlarla uyanıyor. KDV zamları yüzde 20’yi buldu. Kuşkusuz bu zamlar en çok da kadınları etkiliyor. Evlerini geçindirmeye çalışan kadınlar bu zamlarla perişan oluyorlar. Yine Amed’e baktığımızda işsizlik oranı yüzde 40’larda. Bu sorunlara karşı bizler de çalışmalarımızı başlattık. Bahsettiğimiz sorunların hepsi birbirine bağlı. Kadın örgütleri ve sivil toplum örgütleri ile birlikte bu sorunlara çözüm geliştireceğiz.”   ‘Amed’de kadına yönelik şiddet bilinçli olarak geliştiriliyor’   Amed’de kadınlara yönelik şiddetin de giderek arttığının altını çizen Ceylan, “Kadına yönelik şiddetin artmasında yargının önemli bir rolü var. Çünkü onlara göre kadın maruz kaldığı şiddeti ispatlamalı. Örneğin birkaç gün önce bir kadın evli olduğu erkek tarafından balkondan atıldı. Ancak hiçbir devlet kurumu bir şey yapmıyor. Güvenlik endişesi duyan kadın şiddet gördüğünde karakola gitmiyor. Amed’de devlet kadına yönelik şiddete bilinçli olarak müdahale etmiyor. Bunu hem kendi söylemleri ile hem de Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri (ŞÖNİM)  ile yapıyor. Hem politikaları hem de erkek yargı eliyle kadına yönelik şiddet meşrulaştırılıyor. Son 10 yıl içerisinde hem İstanbul Sözleşmesi’nden çekilme ile hem de 6284 sayılı kanunu hedef almakla kadına yönelik düşmanca bir politika yürütülüyor ve kadına yönelik şiddeti önlemede büyük bir isteksizlik var. Amed’de birçok kadın kurumu vardı. Çünkü devlet üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmiyordu. Eğer devlet kendi görevini yerine getirmezse siyasi partiler, sivil toplum örgütleri devreye giriyor. Ancak iktidar, kadına yönelik politikalarında o kadar ısrarcı ki 2016’da atanan kayyımlarla önce kadın kurumları hedef alındı. Ancak bizler bu konular üzerinde duracağız ve kadın kurumlarını çoğaltmak için elimizden geleni yapacağız. Bunu birlikte başaracağız” değerlendirmesi yaptı.    Ortak beklenti dil ve kimlik…   Halkın sorunlarına cevap bulacaklarını ifade eden Ceylan, “Her bölgede halkın ihtiyaçları farklı. Kentlerde kadınların beklentileri farklı, mahalle ve köylerde farklı. Ancak ortak beklentileri de dil ve kimliklerini özgürce haklarını elde etmek. Halk bu baskıcı sistemi kabul etmiyor” şeklinde konuştu.    ‘Halkla ve kadınlarla çözüm geliştireceğiz’   Gübre fiyatlarının pahalı oluşu, kontrolsüz sondaj çalışmalarının tarım alanlarına zarar verdiğine, istihdam alanlarının olmayışı gibi sorunların altını çizen Ceylan, tüm bu sorunları not aldıklarını ve tartışma yürüttüklerini söyledi. Ceylan, “Kadın meclislerimizde bu konuları dile getiriyoruz, halk ve kadın toplantıları ile bunlara birlikte çözüm geliştireceğiz” dedi.